• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Mayıs 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ahmet Güneş

Koltès’in ormanı: Gidecek bir yer?

12 Haziran 2022 Pazar - 00:00
Kategori: Ahmet Güneş, Manşet, Yazarlar
Koltès’in ormanı: Gidecek bir yer?

Oyundaki isimsiz karakterimiz gidecek hiçbir yeri göstermiyor. Çok yere gidiyor ve çok sorular sorup cevaplara inanamayınca başlıyor gördüklerini sıralamaya; devlet, sistem, ordu, toplu kıyamlar, soykırımlar, caddeye ulaşan cinnetler. Ne nasihat ne de vaat var bu oyunda

Ahmet Güneş

Tanıklık ve oradan doğan yaşanmışlık yan yana gelince, hatta üst üste binince farklı bir deneyim, başka bir pencere açar insanın kalbinde. Bu pencere tuğlalarla örülmüş bir duvar da olur, bozkıra bakan bir manzaradan kocaman bir ormanı da düşler. Unutmayan insanın bu dünyada yeri dardır. Ona göre bir yer ve bir hayat neredeyse nefessiz bırakılmıştır. Devletler ve toplumlar öyle davranır.

Moda Sahnesi’nde gösterilen ‘Ormanlardan Hemen Önceki Gece’ adlı tiyatro oyunu bize eski rüzgarların serinliğini getiriyor. Yazar Bernard – Marie Koltès’in yazdığı, Ayberk Erkay’ın çevirdiği, sanat yönetmeni Kemal Aydoğan tarafından sahnelen, sahne tasarımını ise Bengi Günay’ın yaptığı oyunda Barış Yurtsever isimsiz bir karakter olarak karşımızda duruyor. Aslında oyun olarak karşımızda ama aslında yanımızda, bize hayatı ve sistemi sorgulayan cümlelerle fısıldıyor.

Deneyim ve sezgi bir araya gelince, kimse ona çıkmaz sokak yakıştıramaz. Ya bir yol bulur ya da gittiği yolda kaybolur. Hayat sadece böyle bir çember mi? Burada, bu sorunun içinde karakterimiz saflarımızı belirginleştirmemizi tembihler. Çünkü egemenlerin elinde olanları ve yaptıklarını sıralar; silahlar, haplar, ayrıştırmalar, mülksüzleştirmeler, metalaştırmalar, tekinsizlikler…

Çocuk yaşta sömürge olan Cezayir’in acısını hissederek yaralanan ve yarasına derman arayan yazarın sert ve kışkırtan monoglarını duyuyoruz en önce. Biliyor ve üzülüyoruz bunlara, çünkü kendimize de diyoruz. Bazen kendimize bağırıyoruz da. Bu oyunda ise geçmişte olanlarla bugün olması gerekenleri kıyaslıyor Koltès. Özellikle bir yabancı kalarak ve bir yabancı gibi davranarak. Avrupa’nın refahında gizli günahları, genel anlamda batının gülümseyen yüzünün ardındaki vahşetleri sıralıyor. Oyun tam da ne biçim bir dünyada olduğumuzu tiratlarla izleyiciye düşündürtüyor. Oyunu izledikçe hem koltuğumuza gömülüyor, bir taraftan da çevremize bakma ihtiyacı duyuyoruz. Tekinsiz bir dünya yaratanlar durmadan tekinsiz bir hayatın kıyısına öteliyor evsiz kalanı. Giderek hepimizin evsiz kalıp gidecek yer bulamayacağı bir gerçeğin altını çiziyor oyun.

Özellikle mülteci düşmanlığının hat safhaya geçtiği bugünlerde bu oyun bu anlamda çok cesur ve öğretici; Geleneklere yukarıdan bakış, yaşam tarzını dışlayış ve bunun arkasında yatan sömürgeleştirme. Gerçeğin kendisi bir itiraftır. Oyundaki isimsiz karakterimiz gidecek hiçbir yeri göstermiyor. Çok yere gidiyor ve çok sorular sorup cevaplara inanamayınca başlıyor gördüklerini sıralamaya; devlet, sistem, ordu, toplu kıyımlar, soykırımlar, caddeye ulaşan cinnetler. Ne nasihat ne de vaat var bu oyunda.

Sistem içinde yaşayıp neredeyse her şeyden; işten, evden ve sosyal hayattan vazgeçen karakterimiz, yağmurlu bir gecede kendine yer arıyor. Kimseden medet ummuyor, sadece uluslararası işçi sendikasından dem vuruyor, nitekim bu da aslında yazar Koltès’in üyesi olduğu Komünist Parti’dir. Yine de sistemin tüm şiddet ve zor aygıtlarını sıralayıp karşımızda neyin olduğunu ve ne ile cebelleştiğimizi orta yere bırakıyor.

68 kuşağının dünyada yer bulduğu ve yol aradığı bir zamandan sonra etkilediği yerlerin panoramasını kıyaslıyor oyun. Çözüm yok, yol yordam göstermek de yok. Metnin içinde bir ev metaforu da gizli aslında. Adorno’dan gelen bir arayış ya da tükeniş olarak “ev” metaforunu sorgulatıyor izleyende. İnsanın evi yoktur değil de bu şartlar altında insan evinde yaşayamaz demek istiyor. Öte taraftan Nikaragua’daki silahlı mücadeleden söz ederken, devletlerin gerilla mücadelesine karşı giriştiği zalim imhaları da sıralıyor.

Gördükleri ile vardığı yeri bir türlü kabullenemeyen bir monolog, bir öfke duyuyor insan. Bu yüzden yazarın hedefi ve seslendiği de o dönemin konfor alanının dışına çıkamayanlar oluyor. Metinde bilerek kışkırtıcı ve argo tiratlar art arda patlıyor. Yazarın bilerek telaffuz ettiği bu konuşmada, hatta bağırmada bir umut yok ama umutsuzluk da yok. Oyun öyle bir zeminden bilerek kaçıyor çünkü hiçbir zemin emin olabileceğimiz bir yer değil.

Tek perdelik oyun 75 dakika sürüyor. Barış Yurtsever’in harika oyunculuğu ve metnin akıcılığı izleyeni derinden etkiliyor. Hem geçmişte dünyayı etkileyen devrim rüzgarına da dair bir hafıza tazelemesi hem de içinde bulunduğumuz sistemin ayartıcılığını sorgulamak için izlenmesini tavsiye ederim. Oyun Moda Sahnesi’nde ve tiyatro severlerin ilgisine bakılırsa birkaç sezon daha oynanmaya devam edecek. Kemal Aydoğan’ın geçmişten güncele sirayet eden sıkı metinleri seçip sahnelemesi ayrıca takip edilmeye değer. Nitekim kendisinin yönettiği ‘Babamı Kim Öldürdü’ adlı oyun da sistemin çarklarını ve tanıklığını bir iş cinayeti üzerinden konu ediniyor. İyi seyirler.

Künye:

Yazan: Bernard-Marie Koltès

Çeviren: Ayberk Erkay

Yöneten: Kemal Aydoğan

Işık Tasarımı: İrfan Varlı

Sahne Tasarımı: Bengi Günay

Müzik: Fidel Kılıç

Animasyon: Emir Ahmet Bilgili

Asistanlar: Cem Burçin Bengisu, Ulaş Kaya

Oynayan: Barış Yurtsever

Süre: 75′ tek perde

Yaş Sınırı: 18+

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hasta mahpus, hastanesiz yere sürgün edildi

Sonraki Haber

Başkanın tutsaklığı

Sonraki Haber
Başkanın tutsaklığı

Başkanın tutsaklığı

SON HABERLER

Asrın Çağrısı’nı okuyacak isimler belli oldu

PKK kongre bildirgesini paylaştı: Çalışmaları sonlandırdık

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Özsoy: PKK Abdullah Öcalan’ın elini güçlendirdi

Özsoy: PKK Abdullah Öcalan’ın elini güçlendirdi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Ağlamak gülmenin kardeşidir

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Dinlemekten korkma!

Bu yaşadığımız cehennem değilse nedir?

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Öcalan’a hayırlı-hayırsız çağrı hakikate vesiledir

PKK’nin 12. Kongresi: Tarihsel bir dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır