İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce üniversite diplomasının geçersiz sayılması, ardından gözaltına alınmasına tepki olarak -başta üniversite öğrencileri olmak üzere- büyük kalabalıklar uzun bir aradan sonra sokağa çıktı, meydanları doldurdu. Sokaklarda, meydanlarda en sık seslendirilen slogan ise “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” oldu.
Sol, sosyalist örgütlerin eskiden beri kullanageldiği bu sloganı İmamoğlu ve CHP de bir süredir toplantılarda, mitinglerde ve sosyal medya paylaşımlarında kullanıyor. Erdoğan, geçen ay yaptığı bir konuşmada, CHP’nin son dönemde kullandığı bu sloganın 1971 yılında Ziraat Bankası’nı soyan bir sol örgüte ait olduğunu belirterek eleştirmişti. Yeni Akit Gazetesi de bu sloganın, TKİP ve DHKP-C’ye ait olduğunu iddia etmişti.
İktidar cenahını hayli rahatsız ettiği anlaşılan bu slogana dair iddiaların ardından bu sözün nereden geldiği sıkça konuşuldu, yazıldı ama yeri gelmişken biz de birkaç cümleyle bahsedelim: Bu söz Alman edebiyatının önemli şairlerinden Bertolt Brecht’in 1934’de faşizme, savaşa ve kapitalizme karşı birlikte mücadelenin mümkün olduğunu vurgulayan şiirinden alınmıştır. Şiirin ikinci dörtlüğü şöyledir: “Ya hep beraber ya da hiç birimiz. Kurtulmak yok tek başına yumruktan ve zincirden. Ya hep beraber ya da hiç birimiz.”
Faşizmin inşa edilebilmesi için en önemli koşul, halkın umutsuzluğa kapılması, yılgınlığa düşmesidir. Zira insanlar, ancak çaresiz oldukları zaman faşizmin baskılarına ve dayatmalarına boyun eğer. Örgütlenmek ve birlikte mücadele etmek umutsuzluğun, yılgınlığın ilacı; faşizmin ise panzehiridir! Bu nedenle faşist iktidarlar, halkın örgütlenmesinden ve birlikte mücadelesinden korkar ve bunu engellemek için halkın örgütlü gücünü kırıp onları yalnızlaştırmak ister.
Örgütlü gücün ve birlikte mücadelenin engellenmesi sadece baskı ve şiddet araçları kullanılarak sağlanmaz. Halk ideolojik olarak örgütlülüğün ve mücadelenin gereksiz olduğuna da ikna edilmeye çalışılır. Neoliberalizm bu konuda oldukça başarılıdır. Neoliberal rasyonalite insanları, yaşamın her alanında -parayla ilgili olmasa da- tamamen “ekonomik bir varlık”, bu bağlamda da bir piyasa aktörü olduğuna inandırmaya çalışır. Böylece sahip olunan tüm değerlerin alınıp satılabilir bir meta olarak görülmesi istenir. Meta olarak görülen değerlerin başında ise insanın kendi emek gücü gelir. Kendi emeğini alınıp-satılır bir meta olarak görmesi insanı “sosyal ve aynı zamanda politik bir varlık olmaktan çıkarıp sadece emeğini piyasada daha yüksek değerden satmaya çalışan ve bunun için diğer emekçilerle rekabet eden ekonomik bir nesne” haline getirir. “Her koyun kendi bacağından asılır” anlayışının geçerli olduğu bu koşullar, tam da faşizmin ihtiyaç duyduğu gibi dayanışma ve birlikte mücadele anlayışını ortadan kaldırır; insanları bir başına bırakır.
İmamoğlu’nun haksızlığa uğradığını düşünerek sokağa çıkanların büyük çoğunluğunu oluşturan gençler, tüm baskıların yanı sıra neoliberal eğitim sisteminde “bireyci ve rekabetçi” değerlerle yetiştirilmiş, kitle iletişim araçları vasıtasıyla yıllarca bu değerlerin propagandasına maruz bırakılmışlardır. Sevindiricidir ki 12 yıl önce Gezi’de olduğu gibi bugün de gençler, maruz kaldıkları tüm ideolojik propagandaya rağmen, “politik özne” olduklarını unutmamış ve her türlü baskıya, şiddete rağmen “tek başına kurtuluş olmadığını” haykırarak sokakları, meydanları doldurmuştur.
Kurtuluşun tek başına olmayacağı, özgür bir yaşam için birlikte mücadelenin gerektiği, sadece bir şiirin sloganlaşan dizeleri değil, tarihsel bir gerçekliktir. İçinde bulunduğumuz koşullarda barışa, demokrasiye, özgürlüklere ulaşmanın yolu birlikte, omuz omuza mücadeleden geçer. Bu mücadelede ezilen, sömürülen, ayrımcılığa uğrayan, kültürel ve siyasal hakları tanınmayan halkların ayrı ayrı değil, omuz omuza bir arada olması gerekir.
Newroz, birlikte mücadele için büyük bir fırsattır. Kadınlar, Aleviler, emekçiler, gençler, Kürtler ve tüm halklar Dehak’a karşı omuz omuza Demirci Kawa olmalı, Newroz ateşini hep birlikte yakmalıdır. Bu birliktelik, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganının yaşam bulması için de önemli bir adım olacaktır.
Newroz pîroz be! Newroz tüm halklara kutlu olsun!