Meletî’de Kuluncak’ın ardından Bakan Bayraktar Hekimhan’da NTE madden rezervi bulunduğunu açıkladı. Diğer yandan Hekîmxan’da büyük bir kuraklık yaşanıyor
Meletî’de kuraklığın belirli seviyeye yükseldiği içinde bulunduğumuz mevsimde dahi beklenen yağışların gelmemesi halkı endişelendiriyor. MeletÎ’de kuraklık riskinin devam ettiğini ifade eden ZMO Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, “Yağışlar eksik. Geçmişten de yağış eksikliklerimiz var. Çok şiddetli kış geçmediği ve kar yağışları olmadığı sürece bu eksiklik önümüzdeki sezonda da devam edecek. Dolayısıyla daha büyük risk bizi bekliyor” dedi. Normal şartlarda MeletÎ’nin yağış alması gerektiğini belirten Çiçek, ama ekim ayının sonuna gelinmesine rağmen MeletÎ’nin hala yağış almadığını söyledi.
Meletî’de kuraklık riski
Meteorolojinin tahminlerine göre beklediğimiz ciddi yağışlar olmadığını söyleyen Çiçek, “Küçük böyle serpintiler şeklinde olacak ama şu anki veriler geçmiş dönemdeki yağış eksikliğini kapatacak düzeyde değil. Bu risk böyle devam eder. Kuraklığa bağlı olarak bu riskleri biz geçmişte de söylüyorduk. Bu riskin belli dönemlerde şiddetleri artıyor. Bu dönem de kuraklığın şiddetli yaşandığı ve yaşanması beklenen dönemdeyiz. Önümüzdeki kasım aralık aylarındaki yağışların ne şekilde olacağını bilmiyoruz ama meteoroloji bu konuda sürekli uyarıda bulunuyor. Yağışlar eksik. Geçmişten de yağış eksikliklerimiz var” diye belirtti.
Hekîmxan ve Sêwas
Bayraktar, nadir toprak elementleriyle ilgili çalışmaların sürdüğü bölgeler arasında Malatya Hekîmxan’ın da (Hekimhan) yer aldığını açıkladı. Hekîmxan ve Sêwas’ta (Sivas) rezerv tespit edildiğini belirten Bayraktar, bu alanlarda arama faaliyetlerinin devam ettiğini söyledi. Nadir Toprak Elemetleri (NTE) ve mineral madenciliği ile doğal yaşamda bugüne kadar görülmemiş boyutta yıkımların önü açılmaktadır. Türkiye’de Beylikova coğrafyası ile birlikte Meletî Kuyuncak bu yıkıma ve yok oluşa hazırlanırken, bu yıkıma Hekîmxan ve Sêwas’ın da eklenmesi yıkım alanlarının her geçen gün genişleyeceğini açık işaretleridir.
İlk adım 5 ilde
Uranyum, toryum ve diğer nadir toprak elementlerine yönelik hazırlıkların Eskişehir Beylikova’da inşa edilen mevcut tesisin büyütme girişimleri sürerken Manisa kırsalında mineral madenciliği için saha ihalesi açılmıştı. Tüm bular yaşanırken, Malatya Kuluncak’ta ‘Yerli’ otomobilde kullanılacağı iddia ettiği NTE ve mineral madenciliği başlatılacağı duyurulurken buna Hekîmxan ve Sêwas’ta eklendi. Diğer yandan Dersim Munzur Üniversite’sinde kurulan laboratuvarla bölgedeki sondajların NTE madenciliğine doğru genişletileceğini ortaya koydu.
Sular zehirlenip tükenecek
Tüm Türkiye coğrafyasına yayma çalışmaları sürdürülen NTE madenciliğinde, maden alanlarını çevreleyen araziler ve sular zehirlenirken, kuraklığa adeta çapa atmış MeletÎ, Sêwas ve diğer illerde sular hızla tükenirken, doğal alanlar atık alanlarına dönüşecek. Bir ton nadir toprak elementini üretim sürecinde iki bin ton toksik/zehirli atık ortaya çıkacak ve maden havzası atık alanlarla kaplanarak tüm bölgede hem yeraltı suları hem de soluduğumuz hava insanlar ve diğer tüm canlıları zehirlemeye başlayacak.
Büyük yıkımlar yaşanacak
Konvansiyonel yolla 1 ton bakır elde etmek için 200 ton cevherin çıkarılması, taşınması, ezilmesi ve kimyasallarla işlenmesi gerekiyor. 1 ton kobalt elementi elde etmek içinse yaklaşık 1.500 ton cevher kullanılması ve 1 ton kobalt cevherine ulaşmak içinse 7 bin ton toprağın kazılması gerekiyor. Yani 1 ton kazanılmış kobalt için 10 milyon ton toprağın yerin derinliklerinden yüzeye çıkarılması gerekecek ve bu durum ekosistemde büyük bir yıkımları ortaya çıkacak.
Yıkımlar gizlenemiyor
Karbon kirliliğini bitirme gerekçesiyle güneş, rüzgar, jeotermal, nükleer vd. enerji üretimleri için büyük teşvikler ve destekler açıklandı. Elektrikli araçlar dahil birçok konuda değişime gidilecek politikalar hayata geçirilerek sermaye için yeni ve çok büyük bir birikim yolunu açmayı başardılar. Halklarda küresel ısınmayla mücadele ediliyor iddiasıyla rıza üretme çalışmalarını uzun yıllardır sürdüren kapitalist emperyalist dünya, yeni birikim yolunun yaratacağı yıkımları gözlerden uzak tutmaya çalışsa da bunda yeterince başarı elde edemedi.
NTE’ye karşı mücadeleler
Dünya halkları bu sermaye dönüşümü sürecinde ortaya çıkacak olan yıkımları görüp direnişler başlattı. Başta lityum madenciliği olmak üzere geçmişe rahmet okutacak madencilik girişimleri ve faaliyetleri sürerken, Arjantin, Şili ve Bolivya’da lityum madenlerine karşı yıllardır yerli halklar direnişlerini sürdürüyor. Avrupa’da ise Portekiz ve Sırbistan’da kitlesel eylemlerle NTE madenciliğini önleme mücadelesi kesintisiz devam ediyor.
EKOLOJİ SERVİSİ









