• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Kasım 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Müziği mücadeleye dönüştürdüler: Awazê Çiya

27 Kasım 2025 Perşembe - 09:53
Kategori: Kültür, Manşet
Müziği mücadeleye dönüştürdüler: Awazê Çiya

TEV-ÇAND üyesi Tekoşîn Cûdi, ‘Awazê Çiya, müziğin nasıl mücadeleye dönüştüğünün; sanatçının nasıl bir halk savaşçısı olduğunun; bir halkın nasıl kendi sesini, kendi eliyle yeniden kurduğunun hikâyesini yazdı’ dedi 

Tarihten silinmek istenen her halk gibi Kürt halkı da önce suskunlaştırıldı. Yasaklarla boğulmuştu dili, ağıtı, destanı. Ana dilinde şarkı söylemek bir suçtu; halay çekmek, bir delil; zılgıtlar bile susturulmaya çalışıldı. Ama tarih, “Hiçbir ses yok edilemez, eğer o ses bir halkın kalbinden geliyorsa” sözünü bir kez daha fısıldadı. Kürt halkı, kendi sessizliğini parçalayarak konuştu. Bu konuşma, sadece sözle değil; bir sazın teline, bir dengbêjin nefesine, bir gerillanın dağlarda yankılanan ezgisine dönüştü. Awazê Çiya, işte bu sesin adı oldu. Sadece bir müzik grubu değil Awazê Çiya; o, bastırılan hafızanın sesi, dağlarda yankılanan bir halkın kimliği, sahipsiz bırakılan sanatın kolektif bir ayaklanması. Her melodide özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler, her kılamda bir yurt kaybı, her sözde bir halkın binlerce yıllık mücadelesi var. Awazê Çiya, müziğin nasıl mücadeleye dönüştüğünün; sanatçının nasıl bir halk savaşçısı olduğunun; bir halkın nasıl kendi sesini, kendi eliyle yeniden kurduğunun hikâyesini yazdı.

Kültür Sanat Hareketi (TEV-ÇAND) üyesi Tekoşîn Cûdi ile Awazê Çiya’nın ortaya çıkış sürecini ve Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde kültürün oynadığı role ilişkin konuştu.

İlk olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a sevgi ve selamlarını göndererek konuşmasına başlayan Tekoşîn Cûdî, hem dağlarda hem de kültürel alanda mücadele verdiklerini kaydetti. Tekoşîn Cûdî, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne katkı sunan ve içerisinde yer alan herkesi selamladıklarını söyledi.

‘Çalışmalarımız PKK’nin kuruluşuyla başladı’  

Gruba, Awazê Çiya isminin çok sonradan verildiğini, Awazê Çiya’nın çalışmalarının PKK’nin kuruluşuyla başladığını ifade eden Tekoşîn Cûdî, şunları söyledi:

 “Önderlik nasıl ki mücadeleye başladıysa, kültürel çalışmalar da başladı. Awazê Çiya da Önderliğin başlattığı mücadelenin bir parçasıdır. Kültür sanat çalışmaları, kültür mücadelesi ve Kürt halkı için Önderlik öncülüğünde bir grupla başlatıldı ve her yere yayıldı. Rojava, Bakur, Avrupa, Rojhilat ve Başûr’da her tarihte kültür sanat alanları açıldı. Kürt sanatçılar bunun etrafında bir araya gelerek mücadelelerini vermeye başladı. Bunun öncesinde sanatçılarımız, dengbêjlerimiz vardı. Kürt dili üzerine kültür ve sanatını icra etmek isteyenler bir araya gelerek mücadele vermeye başladı. Kürdistan’ın her parçasında binlerce sanatçımız var. Birçok sanatçımız yaşamını yitirdi; bazıları PKK’nin ilk zamanlarında PKK’ye katılarak burada sanatlarını sürdürdüler, bazıları PKK’nin 30’uncu, 20’nci yılında yaşamlarını yitirdi. Yaşamını yitiren sanatçılarımızı da saygı ve özlemle anıyoruz.”

‘Kürt halkının mücadelesini kültür alanında gösteriyoruz’  

Yaşamını yitiren sanatçılara borçlu olduklarını dile getiren Tekoşîn Cûdî, kültür sanat alanında kendilerini tanıma ve Kürt halkının verdiği mücadeleyi gösterdiklerini kaydetti.

Tekoşîn Cûdî, şöyle konuştu:

“Dengbêjlerimiz bize bir miras bıraktı. Kürt halkının tarihi mitolojik olarak gösteriliyor ama Kürt halkının tarihi yazılmamıştı. Önderlik ile Kürt halkının tarihi yazılmaya başlandı ve bugüne kadar yazılmaya da devam ediyor. Kürt halkının tarihi ispatlandı ve ispatlanmayı da sürdürüyor. İnsanlık tarihinde Kürt kültürü eski bir kültürdür. Bundan kaynaklı Kürt dengbêjlerimiz, sanatçılarımız, tiyatrocularımız, oyuncularımız, şairlerimiz, hikâye anlatıcılarımız, fotoğrafçılarımızın hepsinin Kürdistan tarihinde önemli rolleri var ve mücadele bunun üzerinden devam ediyor. Biz Önderliğe ve bu tarihi bugüne taşıyanlara borçluyuz. Önderlik de bunu canlandırarak sahiplendi. Bu mücadelede herkesin rol almasını isteyerek bunun yolunu açtı.”

‘Kültür sanat dağların her köşesine var’  

Tekoşîn Cûdî şöyle devam etti:

“Awazê Çiya’dan söz edersek; dağlarda uzun yıllardır kültür sanat alanında çalışmalarını sürdürdü. Uzun süre grup ya da isim verilmedi. Bu arkadaşlarımız her koşulda şarkılarını seslendiriyor, bestelerini yapıyor, PKK’nin kuruluş yıl dönümünde kültür ve sanat alanında çalışmalarını sürdürüyor. Kültür ve sanat dağların her köşesinde var. Awazê Çiya’nın grup olarak bir çalışması var ama dağların her köşesinde bu çalışmalarımız sürüyor. Önderlik her seferinde bu çalışmaların sürmesi gerektiğini belirtti. Çok fazla şehit arkadaşımız oldu. Bunun öncesi Koma Mizgîn vardı. Daha öncesinden de farklı isimlerde gruplarımız vardı. Mesela Rojava’da kurulan bir grubumuz oldu: Koma Agirî, Şehit Berçem, Şehit Şakir, Şehit Arjin içerisinde yer alıyordu. O grupta olan çok fazla arkadaşımız şehit düştü ve dağlarda sanatlarını sürdürdüler. Şehit Berçem’in seslendirdiği ‘Berîtana Min’ şarkısı, düzenlemesini de Berçem arkadaş yaptı. Afrinli bir arkadaş. 90’lı yıllarda arkadaşlarımız müzikal çalışmalar yürütüyordu. Yeni bir şey yapılıyor gibi düşünülüyor ama öyle değil. O yıllardan itibaren arkadaşların üretimi ve öncülükleri çok güçlüydü. Çok kısıtlı imkânlarla bu çalışmalar yürütüldü. Dağlarda da bu çalışma her zaman sürdü. Şehit Serhat ile devam etti. Şehit Halil Dağ ile birlikte sinema çalışmaları sürdü. Şehit Yekta ve Hêvî ile tiyatro çalışmaları sürdü. Şehit Bawer ile beraber fotoğraf çalışmaları yapıldı. Bu arkadaşlarla hem toplumsal mücadele hem de gerilla mücadelesi yürütüldü.”

‘Awazê Çiya mücadelenin sesini temsil ediyor’  

Koma Mizgîn ile bir grubun yan yana gelerek müzik çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Tekoşîn Cûdî, şu ifadeleri kullandı:

“2006 yılında Siya Jin albümüyle beraber Awazê Çiya kendini böyle isimlendirdi. Birinci albümünü çıkardı. O albümde arkadaşlar çok fazla eser ortaya çıkarmıştı. İlk tecrübeydi. Bu albümle birlikte Awazê Çiya artık ismini oluşturdu. Kültür sanat ve toplumsal kültür mücadelesinde Koma Mizgîn bizim için öncülük yaptı. Her alanda binlerce çocuğun ismi Mizgîn ve çok sayıda grup Mizgîn ismini aldı. Bu noktada Awazê Çiya dediğimizde, dağların sesi, dağların ahengi… Sadece kendi sesi değil; genel olarak mücadele veren tüm arkadaşların sesini temsil ediyor ve kendini topluma ulaştırdı. Awazê Çiya’dan önce Koma Amara da vardı. Koma Amara, kadın arkadaşlarla bir araya gelerek kendimizi örgütledik. Koma Mizgîn vardı ve ondan sonra Koma Amara kuruldu. Koma Amara şimdiye kadar çalışmalarını sürdürüyor. Şimdi Kevana Zêrîn üzerinden örgütleniyor. Eskiden Awazê Çiya ve Koma Amara birlikte çalıştı. Ama şimdi ise ayrı ayrı kendisini örgütlüyor. Koma Amara daha çok kadın çalışmaları, kadınların öncülüğünde kültür çalışmalarını sürdürüyor. Kendini geliştirmeyi esas aldı. Çok güzel adımlar atıldı. Ben iki grupta da yer aldım. Benim için iki grup da kültür sanat mücadelesinin verildiği yerler olarak görülüyor.”

Koma Amed’in dönüşü  

Koma Berxwedan, Koma Agirî gibi çok fazla grubun olduğunu dile getiren Tekoşîn Cûdî, en son Koma Amed’in 30 yıl sonra Amed’de verdiği konseri anımsattı.

Koma Amed’in milyonlar tarafından karşılandığın belirten getiren Tekoşîn Cûdî, şöyle belirtti:

“Bunların hepsi verilen mücadele ve Önder Apo’nun sayesinde gelişti. İnsan bununla gururlanıyor. Sistem bizi her ne kadar bitirmek istese de, toplum olarak bizi yokmuşuz gibi görse de Önder Apo’nun sayesinde yokluğumuz ortadan kalktı. Nerede olursa olsun, kültür sanat kendini özgürce ifade edebilecek. Saldırılar elbette devam edecek. Her şeyin tamamlandığını söyleyemeyiz. İstanbul’da bir genç, Kürtçe şarkı söylediği için katledildi. Kürtçe şarkı dinleyen bir aileye saldırdılar. Halaylarımız toplumsaldır. Halaylarımıza saldırılar oldu. Kürtçe şarkılar için binlerce insan tutuklandı, işkenceye maruz kaldı ve sürgün edildi. Bir hafızayı yok etmek istediler ama bu hafıza daha da derinleşti. Bu hafızaya sahip çıkmak gerekiyor. Kültürümüze, dilimize sahip çıkalım. Ve daha da başarılı olacağımıza inanıyorum.”

Kültür ve sanat alanında bulunan tüm arkadaşlarının, Mehmet Şêxo, Cemîl Horo, Baqî Xudo, Şakiro, Salihê Şirnex, Meryemxan, Ayşe Şan gibi eski sanatçıları yeniden dinlediklerine vurgu yapan Tekoşîn Cûdî, “Hisleri, sesleri, sözleri çok anlamlı ve insan hayran kalıyor. Ama gittikçe birbirimizi tekrarlıyoruz ve zayıf kalıyoruz. Daha dikkat etmemiz gerekiyor. Bilinç noktasında kendimizi daha da geliştirmemiz gerekiyor. Araştırma yapmak ve edebiyatımızı daha da güçlendirmemiz gerek. Çünkü Kürtçe dilimiz edebiyat açısından çok zengin. Botan’da çok fazla ilçe var ve farklı şivelere sahip. Bunu öldürmemek lazım, tek renge büründürmemek lazım. Güçlendirmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘Dara Jiyanê albümünü Önderliğe atfettik’

Tekoşîn Cûdî konuşmasını şöyle sürdürdü: “Awazê Çiya her ne kadar 2006 yılında kurulmuş olsa da öncesi bir tarihi var. Botan albümünü yaptı, son olarak Dara Jiyanê albümünü çıkardık. Bu albümü Önderliğe atfettik. Bunun öncesinde direniş üzerine iki albüm yaptık. Albüm üzerine düşünürsek, yaklaşık 10–12 albüm çıkarttık. Albüm ve şarkı çalışmaları sürüyor. Çok kıymetli değerler ortaya çıktı. En önemli değerimiz Önder Apo, şehitlerimiz ve halkımızdır. Çalışmalarımız bu yönde ilerliyor ve tarihte kalıcı kalmasını istiyoruz. Çünkü sanatsal çalışmalar her zaman kalır. Bu konuşmalarımız bir iki gün bir yerlerde kalır ama sanatımız, şarkılarımız, tiyatrolarımız hafızada kalıyor. Çünkü bir gerçekliği anlatıyor. Sanat mücadelemiz bu yönde ve gelecek için de ön açıcı olmasını istiyoruz. Çok fazla bedel verdik, şehitlerimiz oldu. Her arkadaşın ismi üzerinde bir eser yapamazsak da, yapılan her bir eser tüm şehit arkadaşlarımızı temsil ediyor. Bu hisle yapıyoruz. Önderlik için bir araya getirilen her bir parça, genel olarak toplumun özgürleşmesi üzerine yapılıyor. Sanat alanına bu şekilde bakıyoruz.”

Uzun bir süredir komünal bir yaşam inşa etme mücadelesinin olduğunu ifade eden Tekoşîn Cûdî, şöyle konuştu:

“Komünal çalışmalar zahmetli bir çalışmadır aslında, sıradan bir çalışma değildir. Bugün konuştuklarımızı pratiğe dökmek gerekiyor. Komünal bir yaşamda kültür sanat çalışmalarını yürütmek çok zor. Popülist, liberal, bencil, kaprisli olan biri komünal bir yaşamda kendini değiştirip dönüştürmeli. Bugün bir süreç var önümüzde, her sanatçı ilk olarak komünaliteyi zihniyetine yerleştirmeli. Sanatçılar, kendilerinden önce toplum için nasıl bir sanat yürütmesi gerektiğini düşünmeli. Kişi kaybedilemez ama bencillik mahkûm edilebilir. Toplum da, komün de bizlerle inşa ediliyor. Kişi ne kadar ön açıcı olursa, komün o kadar öncü olur. Ama kişi ne kadar bencilse, toplum da o kadar geriye itilir ve parçalanır. Sanatçılar da bunun farkında olmalı. Sen şahsi tanınmanla bir toplumu yansıtıyorsun. Ne kadar alkış alırsan, toplum o kadar seninle gelir. Amed Newroz alanında milyonlarca insan toplanıyorsa, ‘Bijî Serok Apo’ sloganları atılıyorsa, Koma Amed’in emeği özgürlük mücadelesinde önemli bir yere sahiptir ve onları selamlıyoruz. Ancak atılan sloganlar sadece benim için atılmıyor, bunu bilmek lazım. Verilen mücadele ve sürecin sonucunda olduğunu bilmek gerek.”

‘Toplumsallaşmanın önü açılmalı’ 

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemine değinen Tekoşîn Cûdî, Abdullah Öcalan sayesinde atılan bu adımlar karşısında toplumsallaşmanın da önünün açılması gerektiğini kaydetti.

Tekoşîn Cûdî, şu ifadeleri kullandı:

“Sahneye çıktığımızda ya da bir çalışma yürüttüğümüzde bu hislerle çıkıyoruz. Ben tek başıma bir şey değilim; bir mücadele sayesinde bugün buradayım. Milyonlarca hayranım olsun ama ben kültürel mücadelenin temsilcisiyim. Oraya gelenler şahsımız için gelmiyor; bir mücadelede kendisini görüyor. İnanç ve mücadele var ki yanımızda yer alıyor o insanlar. Bu şekilde hareket edilirse eşsiz bir mücadele verilir. Zaten bu mücadele devam ediyor. Bir yıl, iki yıl içinde bir şeyler son bulmuyor. Yüzyıllık bir sistemden söz ediyoruz. Bunun kadın üzerindeki etkisi daha fazladır. Kadın sanatçılar tarihte çok az. Şarkılar hemen hemen hepsi kadınlar tarafından yazılmış ama kadınlar söyleyememiş. Neden söyleyememiş? Sistem, kadınların sahneye çıkarak şarkı söylemelerini kabul etmemiş. Kürt halkı üzerinde bu baskı daha fazla yapılmış. Diğer toplumlarda biraz daha yumuşak bir yaklaşım var. Kadını kullanmak için kadının fiziki özelliklerini, hislerini kendilerine göre ayarlamışlar. Ama Kürt kadınları her zaman yazmış; ama başkaları seslendirmiş.”

Kadın ve gençlere çağrı  

Tekoşîn Cûdî, son olarak şunları söyledi:

“Kürt gençleri, dengbêjlerimizi dinlesinler, Kürt klasiğini dinlesinler. Özgürlük hareketinin, Önder Apo’nun öncülüğünde çıkan ilk şarkılarını yeniden dinlesinler. Sanatçılarımız ve gençlerimiz tekrar dinlesinler. Hepsinin birer hikâyesi var ve hepsi kadınlar tarafından yazılmış. Mesela Destana Mem û Zîn’i Ehmedê Xanî yazmış ama seslendirmeyle ortaya çıkmış. Derwêşê Evdî de seslendirmeyle ortaya çıkmış. Kürtlerin çok fazla destanı var. Bu da aşiret savaşı, toprak savaşı üzerinde destan haline gelmiş ve kadınlar tarafından yazılmış. Şerê Xal û Xwazî var, o da bir kadın tarafından söylenmiş ve savaşı durdurmuş. Kadınların özünde her zaman barış, adalet ve öncülük var. Büyük bir bedel veriyorlar ama diyorlar ki bu yaşam inşa edilsin. Yaşamda da öncülük yapıyor aynı zamanda. Sanat alanında da kadınlar öncülük yapmış, sürgün edilmiş ama bırakmamış. Halaylarımızda erkek ve kadın birlikte oynuyorlardı ama sistemden kaynaklı buna da farklı bir şekil verildi. Ulusal kıyafetlerimiz değiştirildi. Kadınlar sanat alanında özgürce temsil edebilir ve tarihten bu yana da bu şekildedir.  

Kadın sanatçılara çağrımdır: Zihniyet savaşı veriyoruz. Tüm engellere rağmen kadınlar ne kadar öncü olursa, o kadar topluma öncülük eder. Kadınlar kendilerini ne kadar örgütlerse, o kadar komünü örgütleyebilir. Süreci Önderlik yürütüyor, bu yüzden sürece güvenimiz var. Elimizden ne gelirse, özellikle sanat alanında yapacağız. Önderlik şunu diyor: Sanatçı, toplumun savaşçısıdır; savaşçı ise toplumun sanatçısıdır. Toplumun hem savaşçısıyız, hem de sanatçılarıyız. Hizmet edersen öncülük de edersin.”

Haber: Dilan Babat / JINNEWS  

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gazete dağıtımcısı Işık 32 yıl önce katledildi: Cinayet hala aydınlatılmadı

Sonraki Haber

Mêrdîn’de 3 kişinin öldüğü olayda bir kişi tutuklandı

Sonraki Haber
Mêrdîn’de 3 kişinin öldüğü olayda bir kişi tutuklandı

Mêrdîn'de 3 kişinin öldüğü olayda bir kişi tutuklandı

SON HABERLER

Federe Kürdistan Bölgesi’nde gaz tesisine dron saldırısı

Federe Kürdistan Bölgesi’nde gaz tesisine dron saldırısı

Yazar: Bedri Adanır
27 Kasım 2025

TÜİK: Dış ticaret açığı arttı

TÜİK: Dış ticaret açığı arttı

Yazar: Heval Elçi
27 Kasım 2025

Komisyon 19’uncu toplantısını 4 Aralık’ta yapacak

Komisyon 19’uncu toplantısını 4 Aralık’ta yapacak

Yazar: Aziz Oruç
27 Kasım 2025

Kadınlar en çok psikolojik şiddet şikayetiyle baroya başvuruyor

Kadınlar en çok psikolojik şiddet şikayetiyle baroya başvuruyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Kasım 2025

8 öğrenci kantinde satılan profiterolden zehirlendi

Gıda zehirlenmesi: Hastaneye sadece 10 vakadan biri gidiyor

Yazar: Heval Elçi
27 Kasım 2025

Fuat Kav: PKK Kürtleri dünyaya kabul ettirdi

Fuat Kav: PKK Kürtleri dünyaya kabul ettirdi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
27 Kasım 2025

Dorşîn’deki ağaç kıyımına tepki

Dorşîn’deki ağaç kıyımına tepki

Yazar: Heval Elçi
27 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır