Meclis Komisyonu’na yundukları 55 sayfalık rapora ilişkin konuşan ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, amaçlarının sürecin önünü açmak olduğunu söyledi. Serhat Çakmak, Abdullah Öcalan’ın da dinlenmesinin komisyonun tarihi sorumluluğu olduğunu belirtti
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Demokratik Toplum” çağrısı sonrası kurulan Meclis Komisyonu toplumun birçok kesimini dinlemeye devam ediyor. Komisyon 14’üncü toplantısını 8 Ekim’de tamamlarken 13’üncü toplantısında ise hukuk örgütlerini dinledi.
Toplantıda yer alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eşbaşkanları Ekin Yeter ve Serhat Çakmak, yaptıkları sunumun yanı sıra çözüme ilişkin görüş, öneri ve düzenlemelerin bulunduğu 55 sayfalık raporu komisyona sundu. Raporda, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) kaldırılması, kadına dönük şiddetin engellenmesi, anadilde eğitim, kayyım politikalarının son bulması, yargı bağımsızlığı, “umut hakkı”nın güvenceye alınması gibi birçok başlık yer aldı.
TMK değişmeli
Komisyonda dinlenen ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, sundukları raporlarına dair bilgi verdi. Meclis çatısı altında Kürt sorunun konuşulmasının süreci meşrulaştırdığını belirten Serhat Çakmak, komisyona ilettikleri taleplerden birinin de TMK’nin kaldırılması ya da belirli revizelerin yapılması olduğunu dile getirdi. Serhat Çakmak, TMK’nin “istisnai” bir kanun olduğunu ve istisnai cezalar ön gördüğünü söyledi. Serhat Çakmak,”Biz adil ve dürüst bir yargılama için ‘istisnai’ rejimden çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. TMK her yönüyle adil olmayan bir yargılamaya sebep oluyor. TMK’nin 4’üncü, 5’inci maddelerinin komple kaldırılması, 17’nci maddesinin ise revize olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kürtlere karşı tarihi bir ötekileştirme
Raporlarında hukuksal değişikliklerin önünü açmaya çalıştıklarına dikkat çeken Serhat Çakmak, yargının tarafsızlığının ciddi bir problem olduğunu söyleyerek, bu durumun Kürtlere karşı tarihten beri işlediğini belirtti. “Umut hakkı”nın uygulanması noktasında çok sayıda çalışmalarının olduğunu ve bunun güvenceye alınması için raporda yer verdiklerini belirten Serhat Çakmak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kaldırılıp yerine süreli bir hapis cezasının getirilmesi ve koşullu salıverilmesi imkanını tanıyacak bir mekanizmanın kurulmasını vurguladıklarını söyledi. İmamın dahi bulunduğu Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları’nın hukuki standarda uymayan bir mekanizma olduğuna işaret eden Çakmak, koşullu salıvermeyle ilgili daha hukuki bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Seçmeli dersle durum çözülmez
Komisyonda kadına dönük şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kayyım politikaları ve uluslararası sözleşmelerin uygulanması konularına da değindiklerini vurgulayan Serhat Çakmak, “Kadın özgürlükçü bir yaşam talebimiz var. Burada bunun dile getirme nedenimiz insanlık tarihinden bugüne egemen olan eril zihniyet hep kaos, savaş ve iktidarları getirdi. Kayyım Olağanüstü Hal (OHAL) getirildi ve kalıcı olarak geliştirildi. Kayyım kanunun mülga edilmesi gerekiyor. Öte yandan uluslararası sözleşmeler konusu var. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin, anadil hakkına ilişkin, yerel yönetimlerle ilgili konulan tüm çekingenlerin kaldırılması gerekiyor. Bu Anadille ilgili yasal değişiklikler yapılmalı. Dilin kamusal alanda kullanılması gerekiyor. Seçmeli dersle bu durum çözülemez” ifadelerini kullandı.
Adımların atılması güven verir
Komisyonda dinlemelerini süreç açısından “olumlu” değerlendiren Serhat Çakmak, şöyle devam etti: “Ancak bu işi başından bugüne getiren, gerek kendi örgütü açısından gerekse bu müzakere süreci açısından bu kadar sorumluluk ve risk alan Sayın Öcalan’ın dinlenmesi esaslı bir meseledir. Dinlenmesinin komisyon ve devlet açısından ciddi bir test olduğunu düşünüyoruz. Bir süreç başladı ama devam edip etmemesi tarafların süreç içindeki güvenilirliğin artmasına bağlı. Gerçekten komisyon, görüşme sonrası Sayın Öcalan’dan sürece dair geri dönüşler aldığında kendisine olan güveni de artacaktır. O yüzden Sayın Öcalan’ın dinlenmesinin komisyon açısından tarihi bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.”
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA