Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın devam eden tutukluluğunun barış sürecine katkı sağlamadığına dikkat çeken Lübnanlı Prof. Huda Rizk, Türkiye’nin süreci ciddiyetle ele almasını ve kalıcı değişim için gerekli ortamı yaratmasını istedi
Lübnanlı siyaset sosyolojisi profesörü Huda Rizk, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ve kadınların bu sürece katılımının önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Kadınların aktif katılımı sağlanmalı’
Kadınların toplumsal dönüşümdeki belirleyici rolüne dikkat çekerek, kalıcı barış ve istikrar için tüm etnik, dini ve mezhepsel bileşenlerin bir arada yaşayabileceği ortak bir çerçevenin gerekliliğini vurgulayan siyaset sosyolojisi profesörü Huda Rizk, kadınların bu süreçteki mücadelesinin geçici bir deneyim değil, toplumsal değişimde etkisini kanıtlamış köklü bir direniş olduğunu belirtti. Huda Rizk “Kadınların aktif katılımı olmadan ne gelişmiş bir toplumdan ne de gerçek bir rönesanstan söz edilebilir” dedi.
‘Asıl ihtiyaç kadınların eşit haklara sahip olması’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadınların toplumsal rolüne ilişkin değerlendirmelerine atıfta bulunan Huda Rizk, “Sayın Öcalan, kadınların toplumun temel taşı olduğunu, kadınların sadece sembolik ya da dini temsillerle değil, yaşadıkları somut gerçeklik üzerinden ele alınması gerektiğini belirtiyor” dedi. Kadınların gerek sosyal gerekse siyasi alanda hala tüm haklarına tam anlamıyla kavuşamadığını belirten Huda Rizk, onlara tanınan sembolik kotalar ya da resmi ayrıcalıkların yeterli olmadığını vurguladı. Huda Rizk, asıl ihtiyacın, kadınların köklü ve temel haklara sahip olmaları, siyasi ile sosyal alanlarda erkeklerle eşit muamele görmelerini garanti altına alan gerçek ve kapsayıcı politikalar olduğunu ifade etti.
‘Her iki taraf da sorumluluk almalı’
Huda Rizk, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadınlara toplumda ve siyasette hak ettikleri yeri verdiğini vurgulayarak, uzun yıllar süren tutukluluğuna rağmen özellikle kadınların ve Kürt halkının hakları konusunda yeni ve etkili fikirler geliştirmeye devam ettiğini ifade etti. Abdullah Öcalan’ın silahsızlanmayı savaşın sona ermesi yönünde önemli bir adım olarak gördüğünü belirten Huda Rizk, kalıcı barış için sadece bir tarafın değil, başta Kürtlerin siyasi, sosyal ve anayasal haklarını tanıması gereken Türk devleti olmak üzere, her iki tarafın da sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
‘Özgürlüğün sağlanması önemli bir adım’
Abdullah Öcalan’ın cezaevinden çıkışının sadece kişisel bir gelişme değil, bölgedeki toplumsal yaşamı iyileştirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Huda Rizk, Abdullah Öcalan’ın devam eden tutukluluğunun barış sürecine katkı sağlamadığını vurguladı. Huda Rizk, sözlerinin sonunda Türkiye’nin bu süreci ciddiyetle ele alması ve kalıcı değişim için gerekli ortamı yaratması gerektiğinin altını çizdi.
Haber: Emel Muhammed / NÛJINHA