Artvin’in Borçka ilçesinde ağaç kesimine karşı nöbet tutan Reşit Kibar’ın katledilmesinin üzerinden 7 ay geçti. Davanın avukatı Haktan Özkan, görülecek duruşma için herkese çağrıda bulundu
Duygu Kıt
Artvin’in Borçka ilçesi Cankurtaran bölgesinde ‘mesire alanı projesi’yle yapılacak ağaç kesimine karşı nöbet tutan doğa savunucusu Reşit Kibar’ın 3 Eylül 2024’te katledilmesinin üzerinden yedi ay geçti. Yedi ayın sonunda hazırlanan iddianamede şüphelilerden proje sahibi şirketin yetkilisi Fikret Merttürk’e ‘kasten öldürmeye yardım etme’, tutuklu yargılanan Muhammet Ustabaş’a ‘kasten öldürme’ suçlamalarıyla ceza istendi.
Kibar’ın avukatlarının yürütülen soruşturma sürecine tepki göstermesine karşın kabul edilen iddianame, cinayetin kapatılacağı, tüm sorumluların yargılanmayacağı tartışmalarını gündeme getirdi. Halkevleri Hukuk Sekreteri avukat Haktan Özkan gazetemize konuşarak, iddianamenin sorumluları suçtan kurtarmaya dönük olduğunu belirtti.
‘İddianameye göre faillerin şirketle ilgisi yok’
Özkan soruşturma sürecindeki gizlilik kararlarına dikkat çekerek, söz konusu kararlarla birlikte avukatların dosyaya delil kazandırmalarının, toplanan delilleri incelemelerinin engellendiğini belirtti. Reşit Kibar’ın, sanıklardan Fikret Merttürk’ün yetkilisi olduğu Yapısoy Beton tarafından yapılmak istenen proje sırasında öldürülmesine rağmen iddianamede şirketin ve yetkililerinin adının geçmediğini ifade eden Özkan şunları söyledi: “Dosyanın yetkili savcılığı Borçka Cumhuriyet Savcılığı cinayetten iki gün sonra 5 Eylül 2024 tarihinde, dosyada gizlilik kararı talep etti. Soruşturma tam beş ay boyunca gizlilik kapsamında yürütüldü. Böylece avukatların dosyaya erişmesi engellendi. Beş ayın sonunda hazırlanan iddianamede gördük ki, savcının iddianamesine göre faillerin şirketle herhangi bir ilişkisi yokmuş gibi olay yerine gökten zembille inmişler. Hatta savcılık iddianamede şirketin adını zikretmeyi bile beis görmüş. Sadece bir projeden bahsediliyor ve doğrudan faillerin hareketlerine yoğunlaşıyor. En başından gizlilik kararı alınmasındaki kaygımız, dosyaya delil kazandırmamızın önüne geçilmesindeki temel tepkimiz bundan dolayıydı. Biz dosyada şirketle ilgili gerekli araştırmaların, incelemelerin yapılmasını talep ediyorduk. Fakat savcı buna yönelik herhangi bir araştırma yapmamış, doğal olarak iddianameye de şirketle ilgili hiçbir şey kazandırmamış.”
‘Merttürk’ün azmettirici olduğu kanaatindeyiz’
İddianamede dikkat çeken bir diğer hususun Yapısay Beton’un yetkilisi Fikret Merttürk’e isnat edilen suçun kapsamı olduğunun altının çizen avukat Özkan, görülecek duruşmada “Hem azmettirmeye yönelik hem de şirketin cinayetteki sorumluluklarına yönelik olaylara değinmeye çalışacağız” dedi. Özkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirketin yetkilisi olan ve olayda failin kullandığı silahın ruhsatlı sahibi Fikret Merttürk ‘kasten öldürmeye iştirak halinde yardım etme’ suçuyla yargılanıyor. Biz Merttürk’ün azmettirici pozisyonunda olduğu kanaatindeyiz. İddianamede azmettirme hususları tartışılmadı. Merttürk sadece silahını kullandırarak, daha doğrusu silahının kullanılmasının önüne geçmeyerek bu öldürme fiiline yardım etmiş gibi gözüküyor. Bir azmettirme ilişkisini iddianamede ne yazık ki savcı hiç tartışmamış. Bunlar şimdi kovuşturma aşamasında. Biz dosyanın avukatları olarak bu delillere işaret edeceğiz.”
‘Jandarmaya dair tahkikat yok’
“Savcılık olay yerinde bulunan jandarma personelinin görevi ihmal etmesi nedeniyle herhangi bir tahkikat yürütmüş değil” diyen Özkan şu ifadeleri kullandı: “Jandarma personelinin dosyası da uzun süre gizli tutuldu. Fakat sonunda bu dosyaya da eriştik. Savcılık olay yerinde bulunan jandarma personellerine ilişkin görevi ihmal gibi ağır iddialara yönelik işleme konulmama kararı vermiş. Daha doğrusu dosyayla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar geldi. Buna ilişkin olarak da Anayasa Mahkemesi’ne gerekli başvuruları yapacağız.”
‘Herkesi sahip çıkmaya çağırıyoruz’
Özkan son olarak 18 Nisan Cuma günü Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ilk duruşma için demokratik kamuoyuna çağrı yaparak şunları dile getirdi: “Bizler, bu duruşmaya hem basının hem demokratik kitle örgütlerinin, hukuk örgütlerinin, hakeza bütün çevre örgütlerinin katılımını, dosyayı takibini önemli ve elzem buluyoruz. Elbetteki avukatlar olarak dosyada elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız. Fakat kamuoyunun takibi için kitle örgütlerinin ve basının da dosyayı takip etmesini elzem görüyoruz. Tüm çevre örgütlerini, hukuk örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini ve basını duruşmaya bekliyoruz.”