BM Genel Kurulu’na Ahmed El Şara’nın ‘devlet başkanı’ sıfatı ile katılmasına dair konuşan PYD Dış İlişkiler Sözcüsü Salih Müslim,’Nasıl Erdoğan’a meşruiyet verdilerse, Şara’ya da aynı meşruiyeti vermek istediler. Şara, zaten onların emrinde olan biri. Dış güçler Şara’yı İdlip’ten alıp Şam’a yerleştirdi. Burada ona verilen birçok görevi yerine getirdi’ dedi
Birleşmiş Milletler (BM) 80’inci Genel Kurulu 23-29 Eylül tarihleri arasından New York’ta Filistin gündemi ile toplandı. Kurula birçok devlet başkanı ve siyasi temsilci katılırken, Suriye’de geçiş hükümetine bağlı güçler tarafından sivillere yönelik saldırılar altında Geçici Hükümet Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara da “devlet başkanı” sıfatı ile toplantıya katıldı. Ahmed El Şara , AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştü. Bu görüşmeler ve kabuller aynı zamanda, El Kaide doğumlu paramiliter grupların birleştiği Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) ve yöneticisi Ahmet Şara’yı da meşrulaştırdı.
Şara onların elinde
PYD Dış İlişkiler Sözcüsü Salih Müslim, BM Genel Kurul toplantısına dair yaptığı değerlendirmede, Ahmed El Şara’nın BM Genel Kurul toplantısına “devlet başkanı” sıfatıyla katılması ile uluslararası güçlerin Şara’ya meşruiyet kazandırmayı hedeflediğine dikkat çekti.
Ahmed El Şara’nın Suriye ve İsrail arasında yapılacak barış anlaşması için Geçici Hükümetin başına getirildiğini ifade eden Salih Müslim, “Nasıl Erdoğan’a meşruiyet verdilerse, Şara’ya da aynı meşruiyeti vermek istediler. Şara, zaten onların emrinde olan biri. Dış güçler Şara’yı İdlip’ten alıp Şam’a yerleştirdi. Burada ona verilen birçok görevi yerine getirdi” dedi.
Şara katliamları görmezden gelecek
Ahmed El Şara’nın uluslararası alanda meşruiyet arayışında olduğu bir süreçte Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı gruplar tarafından Lazkiye ve Süveyda’da sivil katliamların devam ettiğini belirten Salih Müslim, aynı geçiş hükümetinin homojen bir yapı olmadığını belirtti. Katliamları gerçekleştiren grupların özellikle Türkiye’ye bağlı olduğunu belirten Salih Müslim, “Alevilere yönelik Suriye kıyılarında gerçekleşen kırımın arkasında bu gruplar var. Aynı kişiler, Suweyda’da da 2 binden fazla kişiyi öldürdü. Fırsat buldukları an bölgeyi kontrol altına almaya çalışıyorlar. Şara, bu grupları kontrol edemiyor. Şara’yı yönetime getiren güçler, bu gruplardan kurtulması için baskı yapıyor, ancak Şara’nın onlardan kurtulması kolay olmayacak. Çünkü bu gruplar çoğunlukta. Şara, bu gruplardan çekindiği için İsrail ile anlaşmayı bile göze alamadı. Eğer gerçekten onlardan kurulmak istiyorsa, büyük bir savaşa hazırlanması gerekir. Şara, bu katliamları görmezden gelecek, çünkü Şara’nın bu gruplarla çatışması onun yıkılışı olur” diye belirtti.
Uluslararası kamuoyu bizden yana
Ahmed El Şara’nın BM Genel Kurulu’nda “devlet başkanı” olarak konuşmasının Kuzey ve Doğru Suriye Özerk Yönetimi açısından bir şey değiştirmediğini ifade eden Salih Müslim, Ahmed El Şara’nın dış güçler tarafından parlatılmaya çalışıldığını belirtti. Salih Müslim, uluslararası kamuoyunun ise Suriye’de merkeziyetçi olmayan adem-i merkeziyetçi bir yönetimi desteklediğini söyledi.
Bir diktatörün desteklenmesi tehlikeli
AKP’li Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı Donald Trump görüşmesinden önce ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın Erdoğan hakkında dile getirdiği “meşruiyet” açıklamasına değinen Salih Müslim, Erdoğan’ın meşruiyetinin tartışmalı bir konu olduğunu vurguladı. Salih Müslim, “Bizim bildiğimiz, herkes meşruiyeti kendi halkından, devletinden, partisinden alıyor. Meşruiyet böyle kazanılır, bu normal bir meşruiyettir. Uluslararası bir meşruiyet kazanmak için de BM’nin tanıması gerekiyor ama birisi kalkıp başka bir devlet başkanından meşruiyet alıyorsa, demek ki atacağı hiçbir adımı gözden geçirmeyecek ya da en azından hesaplamak zorunda kalmayacak. Erdoğan’a şahsiyet olarak bir kredi verilmiştir. Trump’ın bahsettiği meşruiyet ‘Ne yaparsa biz arkasındayız’ anlamına geliyor. Bu yalnızca Erdoğan’ın kişiliğine yarayan bir meşruiyettir. Türkiye’nin ise hiçbir menfaati yoktur. Türkiye’de artık seçim yapılmasa bile, Erdoğan ABD veya NATO nezdinde bir lider olarak görülecek. Bir diktatörün desteklenmesi çok tehlikeli olacaktır” diye konuştu.
Haber: Sema Bingöl / MA