• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
3 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sandıkta 1 oy-İbrahim Sinemillioğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
10 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Seçimlerin üzerinden on gün geçti. Bu yazının yazıldığı saatlerde hala İstanbul’daki geçersiz oyların sayılması bitmemişti. Sıka sıka geçersiz oylardan farkı kapatmaya ve Binali Yıldırım’ı seçmeye yetecek kadar oy çıkarmaya çalışıyorlar ama nafile, fark ancak on beş bin küsura inebildi. AKP yöneticileri kendilerine yazılan artı oyların sayısını verip karşı adaya verilenleri görmezden geliyor, kazandıkları algısı yaratmaya çalışıyorlar. Ama mızrak çuvala sığmıyor, fark bir türlü istedikleri seviyeye inmiyor.

Ben şahsen başlangıçta bunun yalnızca mıntıka temizliği yapmaya yönelik bir zaman kazanma olduğunu düşümüştüm. Nitekim AKP’liler seçimi kaybettikleri birçok belediyede bunu yaptılar. Giderayak personel alımları, belediye mallarını satmalar veya yandaş kurumlara hibe etmeler ve benzeri gibi iş bitirmeler, bu düşüncemi doğruladı. Özellikle kayyımla yönetilen Kürt belediyelerindeki hukuk dışı “hukuki tasarruflar (!)” dudak uçuklatıyor.

Belediye binasını emniyete hibe edip belediyeyi sokakta bırakmak, taşınmaz malları eşe dosta komik fiyatlarla satmak, büyükşehir belediyesine başkanla uyumlu çalışması gereken genel sekreteri, yangından mal kaçırırcasına atamak ve daha neler…

Aradaki farkın hiçbir şekilde kapanmayacağı anlaşıldığından mazbatasını verdikleri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, mazbatayı almadan bir gün önce bu tür tasarrufların hukuk dışı olduğunu, bunları tanımayacağını ve hepsini yeniden ele alacağını açıklamış ve mazbatayı alır almaz da yayınladığı genelge ile her türlü ihale, alım satım ve personel alımını durdurduğunu belirtmiştir. Bu durum tabii diğer tüm belediyeler için de geçerlidir. Ancak tabii bu yangından kaçırılan mallara ve mevkilere konanlar da ellerinin armut toplamadığını gösterecek, yargıya gideceklerdir, haklarının korunması için. Bağımsız yargının da ne yolda kararlar vereceğini bekleyip göreceğiz! Tabii ömrümüz yeterse..

Sayın Erdoğan’ın duruma göre fikir değiştirdiği, her şeyi kendine göre yorumladığı, demokrasiyi istediği istasyona gidene kadar binilecek bir tren saydığı, dün söylediğinin tersini bugün aynı şevkle savunduğunu biliyoruz. Daha bir süre önce % 50 + 1 oy diyerek tüm ülkeyi tek oya mahkum edebilecek bir söylemle bir oyun kıymetini vurgularken şimdi İstanbul seçimlerindeki on üç-on dört bin oy farkını yetersiz bulmakta ve seçimi yenilemenin sinyallerini vermektedir. Bir yandan “seçimin patronu YSK’dır” diyerek topu yargıya atmakta, diğer yandan “YSK kararından sonra ne olacak?” sorusuna, “o zaman başka yollar düşünülebilir” yollu bir cevap vermekte. Ortağı sayın Bahçeli ise seçim gecesi gayet üst perdeden ve büyük bir özgüvenle “bir oy fazla alan seçimi kazanmıştır” demiş, “1 oy”un kıymetini vurgulamıştı. İstanbul’da güvendikleri dağlara yağan kar karşısında o sözü bir daha ağzına almamış, seçimi yöneten kurulların FETÖ bağlantılarının araştırılmasını istemiş, adeta istedikleri sonucun elde edilmemesi halinde olabilecekleri hatırlatmıştır.

Tabii bunu bir tehdit olarak algılamayacaklardır seçim işlerini yürütenler! Evvelsi gece sosyal medyaya düşen bir yazı vardı, deneyimli gazeteci Fatih Güllapoğlu yazmıştı. Başsavcıları göreve çağırıyor. İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı sayın hakim Müberra Gürdal’ın tehdit alıp almadığını soruyor.

Sayın Gürdal’a “NE YAPARSANIZ YAPIN, BU SEÇİMİ Bİ- NALİ YILDIRIM LEHİNE BİTİRİN, YOKSA İSTİKBALİNİZİ YAKARIZ, SENİ GEREKİRSE ‘FETÖCÜLÜK’TEN İÇERİ ATARIZ” denilip denilmediğini, sayın hakimin bazı yakın dostlarına “Ne yapacağımı bilemez hale geldim. Beni FETÖ’cülükten içeri atmakla tehdit ediyorlar. Ne yaparsanız yapın, seçimi Binali Yıldırım lehine bitirin” deyip demediğinin araştırılmasını istiyor. Bu iddialar korkunç. Türkiye demokrasisinin geldiği yerin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Umarız bunlar doğru çıkmaz. Umarız adı etrafında bunca yıkıcı sözler çıkan sayın Binali Yıldırım suskunluğunu bozar ve sonucu herkesten önce kabullendiğini belitip bu güne kadarki olumlu hizmetleri yanında neden olduğu olumsuzlukları da affettirerek rakibini tebrik edip itirazdan vazgeçtiğini beyan ederek memlekete en büyük hizmetini yapmış olur. Aslında hukuken tek yetkili odur.

Sayın Erdoğan da Moskova’ya artık kendisinin de sayısını unuttuğunu sandığım bilmem kaçıncı gezisine çıkarken yukarıda belirttiğimiz FETÖ’cülük iddialarını daha da ileriye taşımış, İstanbul seçimlerinde organize bir suçun varlığından söz etmiş ve yargının bu konuyu derhal ele alması gerektiğini belirtmiştir. 13-14 bin oyla seçim kazanılamayacağı söylendiğine göre belki de İstanbul ve benzeri yerler için örgütünce de dile getirilen bir yenileme kararı bekleniyor. Tabii kararı bağımsız yargı verecek! Peki akıllara takılan bir soru var.

İstanbul için geçerli olan bu durum Muş, Malazgirt, Tatvan, Ağrı, Giresun ve daha birçok yer için geçerli değil mi? İstanbul’da hiçbir delile dayanmayan geçersiz oyların yeniden sayılması kararı açık ve net delillere rağmen Muş’ta neden geçerli olmuyor? Oralarda bir iki oyla kazanılan veya kazandırılan seçimlerde bir oyun kıymeti var ama İstanbul’da 13-14 bin oy kazanmayı haklı kılmayan ne?

Rabbena, hep bana, Cumhur’a gelince var, diğerlerine yok! YSK başkanı istediklerine kendisinin de inanmadığı ve hukuk fakültesinin önünden geçmemiş bir sade yurttaşın bile inanmayacağı gerekçeler gösterirken iktidarın aleyhindeki başvurular için “yargıdaki olaylar ile ilgili yorum yapmam” diyerek soruları yanıtsız bırakmaktadır. Eh, biz de “yargı bağımsızdır” deyip duruyoruz. Umarım herkes aklını başına toplar da giderek bir kaosa ve iç karışıklığa yol açmaya evrilmeden bu durum sona erer.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Devlet ne söylüyor ulusalcı ne anlıyor

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in aşırı ulusalcı unsurların tüm saldırılarına direnerek TBMM Komisyonuna üye vermesiyle, sonucun ne olacağını bilemesek de...

Barış bir mücadele sorunudur

Êzidî soykırımı ve yanıltıcı pogrom kavramı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

DAİŞ’çi çetelerin Êzidî halkına yaptığı soykırımın yıldönümündeyiz. Bu soykırımı şiddetle kınamak ve hem Êzidî halkının hem de Kürt özgürlük gerillalarının...

Beriya Şevê’nin yalnızları

Şehrin kenarında: Montfermeil’den Sefiller

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Sefiller, Paris’in banliyölerinden birinde geçiyor. Şehrin çeperlerindeki hayatlara odaklanan film, Fransa’nın sömürgeci geçmişinden miras kalan, köleleştirilmiş ve savaşlarla yıpratılmış “üçüncü...

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Demokrasi ekolojiden başlar

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

“Aarhus Sözleşmesi”; içinde ekolojinin olmadığı bir anayasaya onay vermemeliyiz. Türkiye kendi yüzyılını kurmaya çalışırken yine insan merkezli adalet arayışları ile...

Yarına geç kalmadan bugünü doğru anlayalım

Yarına geç kalmadan bugünü doğru anlayalım

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Dün, bugün ve yarın olarak dilimizde pelesenk gibi kullandığımız kelimeler veya sözcükler vardır. Bizde anlamı, içeriği, yapısal yanları, etimolojik özelliklerini...

Muhalefet mi dediniz?

Ulus krizine iki zıt çözüm / 2

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Yazının 1. bölümünde ülkedeki çoklu kriz ortamının içinde kendisinden pek de söz edilmeyen farklı bir krizden, “ulus krizinden” bahsetmiş, yazıyı...

Sonraki Haber

Avrupa’nın aşırı sağ kimlikçileri kimler?-Julia Ebner*

SON HABERLER

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
3 Ağustos 2025

Humus’ta bir genç cezaevinde katledildi

Humus’ta bir genç cezaevinde katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Siweyda’da 560 kişi kayıp

Siweyda’da 560 kişi kayıp

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmada bir kişi tutuklandı

Antalya Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmada bir kişi tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Meteoroloji’den ‘yüksek sıcaklık’ uyarısı

Sıcaklıklar 7 kentte 40 derecenin üzerine çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Hamas’tan bir heyet ateşkes görüşmeleri için Kahire’ye gitti

Hamas’tan ‘silah bırakma’ açıklaması

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

Bir milyon dolarlık füze ve kriz

Devlet ne söylüyor ulusalcı ne anlıyor

Yazar: Yeni Yaşam
2 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır