• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sendika derdi, ekmek derdi…-Kuvvet Lordoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Zaman hepimiz için aynı hızda akan bir kavram olarak karşımızdadır.  Ama çok iyi biliriz ki bazılarımız, bu zamanı doldurmak için çaba sarf ederken, bazılarımız da zamana yetişmeye ayak uydurmaya çalışırız. Söze zamandan başlamak nedensiz değil. Geçen hafta için yazımı sizlere yetiştirememekten dolayı özür borcum vardı.

Çalışma ve Toplum adlı bir derginin başından beri yayın kurulunda olmanın getirdiği bazı ödevler yazımı yazmayı geciktirdi.  Birleşik Metal Sendikası’na üye işçiler tarafından  desteklenen bu dergi bugün 15. yılını doldurdu. Galiba kendi alanında en uzun soluklu  dergi olma yolunda ilerliyor.

Bildiğiniz gibi üyelerinin haklarını ve çıkarlarını  koruyan örgütlere dünyanın her tarafında sendika adı verilir. Sendikalar aynı zamanda ait oldukları sınıfların çıkarları  adına mücadele örgütleridir.

Türkiye çalışanların örgütleri olan sendikalar çok yönlü birçok sorunu bir arada yaşamaktadır.  Hani tam “Devenin nerem doğru ki“ öyküsünde olduğu gibi…

Garip gelmesin, Türkiye’de işçilerin sendikalaşma oranı sadece yüzde 10-12 oranında  değişmektedir. Bu oran AKP döneminde ücretli çalışan sayısındaki bütün genişlemeye rağmen çok küçük bir artış göstermiştir ki, bu artıştaki aslan payının  Hak-İş Konfederasyonu’na üye sendikalarda  toplanmasında AKP iktidarının değerli katkıları olmuştur. Öte yandan gerek DİSK gerekse Türk-iş konfederasyonları üye sayılarında değişme, diğerlerinin yanında “ devede kulak “ misalidir.

Bakılınca görülüyor ki iktidara yakın olmak sadece medya da değil sendikal hayat içinde de verimli sonuçlar vermeye devam ediyor.  Kamu sendikaları içinde de yine iktidar partisine yakınlığı bilinen Memur-Sen   üye sayısındaki artışı dünya ortalamalarının çok üstünde bir gelişme gösterdi…. Tebrikler Memur-Sen

Türkiye’de bir sendikanın toplu pazarlık yapabilmesi için o iş kolundaki işçilerin en az yüzde birini  kendi sendikası içinde örgütlemesi ve yetki alması gerekir.

Bu barajın altında kalan sendikalar için 2016 yılında iki yıllık bir süre verilmişti. ( 6356 sayılı Sendikalar ve toplu iş sözleşmesi Kanunu geç. M.6 )

Bu sürenin yılbaşı itibarı ile sona ermesi ile yüzde 1’lik barajın altında kalan küçük sendikaların yeni dönemde bir toplu sözleşme yapma imkanları ortadan kalkmış oldu. Şayet bir düzenleme yapılmaz ise, bu sendikaların yetkileri ortadan kalkmış olacak ve çalışanlarında sendikal hakları fiilen ortadan kalkmış olacaktır.

Bu küçük sendikaların çoğunlukla DİSK üyesi olduğunu eklersek, ne demek istendiği daha açık anlaşılmış olacak.

Sendikaların önemli mücadele  araçlarından biri de grev yaparak işin, işlerin kitlesel olarak durdurulması yolu ile işveren üzerinde bir baskı oluşturmaktır.  AKP dönemi boyunca 15 grev erteleme kararı verildi. Aslında AKP, grev olgusunu hiç sevmedi; her fırsatta ertelemeye çalıştı.  Bunların yedisi OHAL döneminde kararlaştırıldı.  Aslında adı “erteleme” olan bu kararların fiili grev yasağı anlamına geldiğini anımsamak  gerekiyor. Çünkü grev ertelemesi sonucunda anlaşma sağlanamaz ise Yüksek Hakem Kurulu’nun kararı ile  uyuşmazlık çözüldüğü için bu kararın ismi de erteleme değil grev yasağı olarak düzenlenmek gerekirdi. Bir ülkenin Başkanı, işverenleri yatırıma özendirmek için: “Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ile anında müdahale ediyoruz. Hayır, burada greve müsaade etmiyoruz.”  demesini başka nasıl açıklayabiliriz ki.   Oysa grev, bildiğiniz gibi işçi sınıfının mücadele araçlarından biri olarak yaygın olarak kullanılmaya çalışılmaktadır.

Sendika içi demokrasi olgusunun çok az sayıda sendika tarafından kullanıldığı, sendikacılığın bir meslek türü olarak görüldüğü , cinsiyete dayalı ayırımın en çok sendikalarda yaygınlaştığını, kendi yakın çevresini şube başkanlığı ile taltif eden, sendika başkanların olduğu, oğluna miras gibi sendika  yönetim kurulu üyeliği bırakıldığı, bir konfederasyon  başkanının bile“ grevin kazananı olmadığı “ gibi ifadelerde bulunduğu bir ülkede sendikal cephede değişen yeni bir şey olmadığının söylemek  hiç birimize abartılı gelmemeli … “Nasıl” üzerine bir sonraki hafta duralım.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Zulme Karşı Direnmek

İmralı Notları, algı operasyonları ve siyasal manipülasyon

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Son günlerde sanal medyada yoğun bir şekilde “İmralı Notları” başlığıyla belgeler paylaşılıyor. Bu notların içeriği kadar, kimler tarafından, ne zaman...

Yalnız ekonomi mi?

Tekçi anlayış Suriye’ye ithal ediliyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Suriye’de tek millet, tek din, tek dil, tek bayrak, tek devlet cihatist Şara hükümeti tarafından hayata geçirilmek isteniyor.  Türkiye Cumhuriyeti...

Barışın aması olmaz!

Zulumxanede tarihi an’a tanıklık

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Bombardımanın orta yerinde Barış ve Demokratik Toplum adasından yol alıp, ateş hattı Ortadoğu’nun kalbi Kürdistan’da inşaya devam ettiler. Cihanı aleme...

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Özerk Yönetim, kendi öz gücüyle oluşturduğu çok uluslu, çok kimlikli, çok dilli bu deneyimi şimdiye dek sahada koruyabildi. Ne Esad...

Gelenekten yararlanmak

Toplumu barışa hazırlamak

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Yalnızca çatışmasızlık ve silahların susması gibi durumlar barış imgesinin içini doldurmaya yetmez elbet. Demokrasi, eşitlik ve adaletin olmadığı bir barış...

Biz herkesi tanıyoruz!

Kim bilir belki de…

Yazar: Yeni Yaşam
16 Temmuz 2025

11 Temmuz’da Süleymaniye’de olmak isterdim. Gerçekten de 90'lı yılların savaş acılarına tanıklık etmiş insanlardan biri olarak orada bulunmak, o karmaşık...

Sonraki Haber

Kooperatifçilik-Güner Yanlıç

SON HABERLER

Dürziler hedefte: Mezhepsel şiddetin gölgesindeki Suriye

Dürziler hedefte: Mezhepsel şiddetin gölgesindeki Suriye

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

‘Haydarpaşa Garı gardır, gar kalacak’

‘Haydarpaşa Garı gardır, gar kalacak’

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Zulme Karşı Direnmek

İmralı Notları, algı operasyonları ve siyasal manipülasyon

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Yalnız ekonomi mi?

Tekçi anlayış Suriye’ye ithal ediliyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Barışın aması olmaz!

Zulumxanede tarihi an’a tanıklık

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Süveyda bize neyi anlatıyor?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Gelenekten yararlanmak

Toplumu barışa hazırlamak

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır