Sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Sevê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır’ın anneleri, sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün biran önce sağlanması gerektiğini belirterek somut adım atma çağrısı yaptı
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015’teki sokağa çıkma yasakları döneminde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM üyesi Sevê Demir, Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve Özgür Kadın Kongresi (KJA) üyesi Fatma Uyar’ın anneleri, yaşanan sürece ilişkin konuştu.
‘Devlette somut adım atmalı’

Sevê Demir’in annesi Sakine Demir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na” işaret ederek, “Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısı yerindedir ve bütün dünya tarafından bu çağrı kabul edildi. Bugün Türkler ne derse desin Kürtler özgürleşti artık. Hiç kimse demesin PKK silah bıraktı biz savunmasız kaldık, korkuyoruz. Bizler daha güzel yaşayacağız. Biz Kürtler artık eski Kürtler değiliz. Bu süreç amacına ulaşacak. Ancak bunun için de devlet somut adım atmadığı sürece, Sayın Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşmadığı sürece ve cezaevlerinin kapıları açılmadığı müddetçe bu süreç ilerlemez. Bugün hiç bir güç mücadele ile elde ettiğimiz kazanımlarımızı elimizden alamaz, kimse bizi yok sayamaz” dedi.
Mücadelede ödenen bedellere dikkati çeken Sakine Demir, “Bizler nasıl ki onlarla birlikte yaşamı kabul ediyorsak onlarda bizi kabul etmelidir. Bugün Kürt halkı Türkler bir şey verdi ya da verecek diye özgür olmayacak, Kürtler verdiği mücadele sayesinde, yitirdiği evlatlarının emeği sayesinde özgür olacak. Kürdistan’da hangi sokağa girseniz bir cenaze var, Kürtler özgürlüğü için ağır mücadele verdiler. Biz Sayın Abdullah Öcalan’a inanıyoruz. Mademki PKK silahını bıraktı, artık devlet de somut bir adım atmalıdır” diye konuştu.
‘Cezaevlerinin kapıları açılmalıdır’

Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, onca katliam, zulüm ve haksızlığa rağmen her zaman barışı savunduklarını belirterek, “Bizler Kürt halkına da çağrı da bulunuyoruz: El ele verin hak hukuk mücadelenizden vazgeçmeyin. Bizler kimsenin zararını istemiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’a barış sürecini başlattığı için teşekkür ediyoruz. Bu sürecin amacına ulaşması için cezaevi kapıları açılmalıdır. Kürt hareketi üzerine düşen sorumluluğu yıllardır yerine getiriyor. Bizim Bahçeli’ye de çağrımız: Gereken adımları somut bir şekilde atmalıdır” diye belirtti.
DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları sürecinde Türkiye’nin desteğine işaret eden Behiye Nayır, “Türkiye DAİŞ’in orada olmasını kabul ediyor, ama Kürtlerin orada haklarını kazanmasına izin vermiyor. Memleket Kürtlerin, toprak Kürtlerin. Dağlarımızı çölleştirdiler, bu topraklarda ağaç bırakmadılar, su kaynaklarımız kurudu, yaşam alanlarımız yok edildi, köylerimiz yok edildi, bu bize yapılmış hakarettir. Talebimiz köylerimiz yeniden inşa edilsin, ellerini topraklarımızdan çeksinler, yaşam alanları yeniden kurulsun. Barışı anneler ve gençler getirebilir, gençler ve anneler el ele vermeli ve barış getirmelidirler” dedi.
‘Abdullah Öcalan’a güveniyor ve inanıyoruz ancak devlete inanmıyoruz’

Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve ardından Kürt hareketinin attığı adımlara işaret ederek, “Ancak devlet halen tek bir adım bile atmış değil. İlkin cezaevleri boşaltılmalı, hasta tutsaklar bırakılmalıdır. Benim eşim de hasta tutsak ve 14 yıldır cezaevinde ancak bırakılmıyor. Bu devlet ne bir adım atıyor, ne de bir şey söylüyor. İnsanlar devletin adım atmasını bekliyor” dedi.
Devletin samimi olup olmadığı sorusunu soran Hatice Uyar, şöyle devam etti:
“Bu süreci başlatan onlardır. Bahçeli’nin kendisi, ‘Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin konuşsun’ dedi. Bu süreci onlar başlattı ancak bizler her şartlarını yerine getirirken, onlar halen sessizler. Bizler kendimize ve Sayın Abdullah Öcalan’a güveniyor ve inanıyoruz. Ancak bu devlet inanmıyoruz. Çünkü bizim onlara inanabileceğimiz bir adımı halen atmadılar. Halen 30 yıllık tutsakların tahliyesi erteleniyor, siyasi tutsaklar bırakılmıyor. Barış süreci deniliyor, ama bir taraftan da operasyonlar yapıyor, bombardıman yapıyor. Biz nasıl inanalım? Demek ki ortada bir barış süreci yok. Bu devlet bizim için bir şey yapmadı. Kürt halkının güvenini kazanmak istiyorlarsa somut adım atmak zorundalar. 3-4 ay oldu halen Sayın Abdullah Öcalan’ın şartları yerine getirilmedi, hukuki bir zemin yaratılmadı. Bu da sürece olan inancımızı kırıyor. Eğer gerçekten huzur istiyorlarsa o zaman adım atsınlar.”
Haber: Zeynep Durgut \ MA