• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Mayıs 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Tek adam yönetimi ancak baskıyla olur

27 Temmuz 2018 Cuma - 23:05
Kategori: Yazarlar

Güney Kore, başkanlık sistemiyle ülkeyi yönetmek, değişen dünyanın karmaşık sorunları içinde artık mümkün değildir diyerek yeni bir arayışa girmişken, biz, Güney Kore’nin terk etmekte olduğu bu sisteme doğru yelken açıyoruz. İslami cenahın Japonya ve özellikle de Güney Kore örneklerinden çok etkilendiğini biliyoruz. Çünkü bu ülkeler geç modernleşmenin en çarpıcı örnekleri. Gerçekten de, örneğin Güney Kore’de 60’larda 80-90 dolar olan kişi başına milli gelir, 2016’da 36 000 dolar olmuş. Müthiş bir performans değil mi? Hem geleneksel özelliklerini muhafaza etmişler ve hem de Batı ülkelerinin zenginlik düzeyine erişmişler. Böyle bir ülke olmak özellikle muhafazakar kesimler bakımından çok çekici.

Bu yazı çerçevesinde bu tarihi sürecin ayrıntılarına girmemiz mümkün değil. Ancak Güney Kore’nin tarihi gelişme sürecinde benzerliklerimiz olmasına rağmen ayrılıklarımız üzerinde birkaç söz söylemek de gerekli. Bir kere Güney Kore’nin gelişme sürecinde bizimkine benzer iki askeri darbe var. 1960’da ve 1980’de. Bu bakımdan benziyoruz. Benzemeyen yanımız ise Güney Kore’nin, 1987’de çok özgürlükçü bir anayasa ile ülkede ciddi bir demokrasi hamlesi yapmış olmasıdır. Öyle ki, bu anayasa, birçok bakımdan toplumdaki farklılıklarından ötürü mağdur olmuş kesimlerin seslerinin de duyulabildiği yeni bir demokrasinin inşasını mümkün kılmıştır. Bugünlerde ise, yazının girişinde de söz ettiğim gibi Koreliler, küreselleşen ve bundan ötürü de çok daha karmaşık hale gelmiş bir dünyada, Kore’nin tek bir başkan tarafından yönetilemeyeceğini ve yeni bir demokrasi hamlesinin gerekliliğini tartışmakta.

Bizdeki duruma dönecek olursak. Evet, bizim gelişme sürecimizde Kore’deki gibi iki darbe var ama bizler Koreliler gibi özgürlükçü değil aksine baskıcı özellikleri öne çıkan bir anayasa yapmış durumdayız. Bir başka ifadeyle, bugünkü Anayasanın mimarları Güney Kore’den etkilenmişler ama Güney Kore’nin özgürlükçü bir demokrasi tercihini görmemezlikten gelmişler. Örnek mi?

İki gün önce geçen “Bedelli Askerlik” olarak bilinen yasayla ilgili yapılan tartışmalardan biri, bu sürenin 21 gün mü yoksa 28 gün mü olması tartışması idi. Yasa teklifi Komisyondan geçtikten sonra daha henüz Genel Kurul’da tartışılmamışken Cumhurbaşkanı, bir gün önceki AKP Grup toplantısında “kesinlikle 21 gün olacak” diye bir açıklama yaptı. Bir anlamda bu davranışıyla Cumhurbaşkanı kendisinin Meclis’in de üstünde bir iradesi olduğunu ifade etmiş oldu. Zaten aynı günlerde Cumhurbaşkanı’nın Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın makam masasına oturması ve Yıldırım’ın da ayakta durması aynı mesajın bir başka biçimiydi.

Cumhurbaşkanı, hem siyaseti ve hem de ekonomiyi “merkezileştirmektedir”. Merkezileşme ise kaçınılmaz olarak hem siyaseti ve hem de ekonomiyi daha kırılgan hale getirecektir. Siyasetin ve ekonominin kırılganlaşması ise baskıcı politikalara ihtiyaç gösterir. Aksi durumda kırılganlık kırılmaya dönüşür. Rusya’da Putin, Çin’de Şi’nin kalkınma yolu baskıcı bir yoldur. Oysa Güney Kore daha özgürlükçü bir yolu denemiş ve daha hızlı kalkınmıştır. Erdoğan’ın yolu ise geçmişte olduğu gibi önünde açılan şansları ıskalayan ve ülkeyi içinden çıkılamaz bir hale getirecek bir yoldur. İnanmayanlar ise yakında bunu göreceklerdir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

ABD ile krizden kim ne bekliyor?-Kenan Kırkaya yazdı…

Sonraki Haber

Derisi kalınlar

Sonraki Haber

Derisi kalınlar

SON HABERLER

Anneler Günü etkinliklerinde barış çağrısı: Barış, annelerin sesiyle gelecek

Anneler Günü etkinliklerinde barış çağrısı: Barış, annelerin sesiyle gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

İran’ın idam politikaları Frankfurt’ta protesto edildi

İran’ın idam politikaları Frankfurt’ta protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Çin’den ABD’ye: Zorbaca hamleleri kabul etmeyeceğiz

ABD-Çin arasında ilk görüşme

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Şara, Bahreyn’de temaslarda bulundu

Şara, Bahreyn’de temaslarda bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

PKK’nin 12’nci kongresi dünya basınında

‘PKK, Türkiye’nin tüm saldırı gerekçelerini elinden aldı’

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Sırrı Süreyya Önder’in Semsûr’daki taziyesini binlerce kişi ziyaret etti

Sırrı Süreyya Önder’in Semsûr’daki taziyesini binlerce kişi ziyaret etti

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

‘Gırona manifestosu’ konferansı: Örgütlenmemiz gerekiyor

‘Gırona manifestosu’ konferansı: Örgütlenmemiz gerekiyor

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır