• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Mayıs 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

‘Yaşar Kemal Efsanesi’

27 Temmuz 2018 Cuma - 23:03
Kategori: Yazarlar

Kavganın ismi… Yaşar Kemal…  Bilge çınarlığının gölgesine sığınmış bütün sevenlerine,  “Dünyanın ucunda açılan bir güle merhaba” evrenselliği ile veda etmişti… 3 yıl önce

Ağıtları, hayatı, direnişi, eserleri, dostlukları, barış sevdası, sisteme karşı kül yutmazlığı miras olarak kaldı.

O mirası yeniden hatırlatan bir belgeseli mutlaka izleminizi öneririm. Aydın Orak imzalı “Yaşar Kemal Efsanesi”, ağırlıklı olarak otobiyografik bir dile sahip. Belgeseli farklı kılan da bu… Kocaman bir arşivin içinden otobiyografik anlatıma sadık kalan ince bir kurgu yapılmış. Yönetmen Orak zor bir yöntemi teknik bazı sıkıntılara rağmen kotarmış.

2005’te Özgür Gündem Gazetesi’nin kültür-sanat servisinde çalışırken tanıştığı Yaşar Kemal’in peşini hiç bırakmayan Aydın Orak, “Yaşar Kemal’e özlem ve hasretimi gidermek için yaptım” diyor bu belgeseli. “Yaşar Kemal, Yaşar Kemal’i anlatıyor” belgesel dili, özlem ve hasret vurgusunun samimiyetini taşıyor gerçekten. Yer yer Zülfü Livaneli, Arif Keskiner “sahne” alsa da belgeselde, Yaşar Kemal’in sorgulamaları, eleştirileri, iç sesi belgeseldeki otobiyografik niteliği korumuş.

Belgeselleri farklı kılan ya kurgu dili, ya odaklandığı nokta ya da açığa çıkardığı yeni bir bilgi ya da görüntüdür.

Aydın Orak imzalı belgeselde yeni görüntülere rastlamıyoruz. Ancak Yaşar Kemal’e ait yeni bilgilerle karşılaşıyoruz.

Van’dan Çukurova’ya göç eden bir Kürt ailesi olarak, Ermenilerin toprağı Adana’daki bir köye yerleşmeyi reddediyorlar. Zira Ermeniler artık oradan sürülmüştür. Yaşar Kemal’in annesi “Yuvasından atılan bir kuşun yuvası başkasına ev olamaz” diyor ve yerleşmeyi kabul etmiyor.

Yine göç sırasında Yaşar Kemal’in babası yol üzerinde ölmek üzere olan bir çocuğu evlat edinir. Adı Yusuf olur. Yıllar sonra baba Yaşar Kemal 4.5 yaşındayken, camide gözlerinin önünde evlatlık Yusuf tarafından öldürülür. Ertesi gün Yaşar Kemal kekeme olur. 12 yaşına kadar kekemeliği sürer. Babasına çok düşkün bir çocuk olarak uzun yıllar mezarını ziyaret edemez.

Yönetmen Aydın Orak, “iki Çukurovalı, iki Kürt; Yaşar Kemal ile Yılmaz Güney nasıl birbirini tanımaz” sorusunun peşine de düşer, araştırır. Sezgilerinde yanılmaz. Yılmaz Güney’i Atıf Yılmaz’la tanıştıran kişinin Yaşar Kemal olduğu bilgisini ortaya çıkarır. Hatta İstanbul’a gelişi için Yılmaz Güney’e maddi destek sağlayan da Yaşar Kemal’dir

Hep büyük, colormatik gözlükleriyle zihnimize nakşolmuş Yaşar Kemal’in bir gözünün neden görmediğinin hikayesi de belgeselde verilmiş. Eniştesi kurban derisini yüzerken elindeki bıçak fırlar Yaşar Kemal’in bir gözüne saplanır. Yaşar Kemal bir gözünü böyle kaybeder.

Belgeselin bir diğer farkı ise Yaşar Kemal’in değerlerine ilişkin inadını çok iyi vermesi. Yaşar Kemal’i hiç tanımayan bir genç,  belgeseli izlediğinde gerçeğe ulaşır. Barışa adanan bir ömür vurgusu, DGM’lere, tehditlere meydan okuyuşu belgeselde sık sık vurgulanmış. Altı çizilmiş. Propagandadan uzak bu ısrar Yaşar Kemal’i iyi anlatan öğelerden biri olmuş.

İzleyin derim… Çukurova’nın hem Kürt hem evrensel çocuğu Yaşar Kemal’i bütünlüklü olarak yeniden hatırlayın…

Belgesel için risk olmasına rağmen iki saat süren “Yaşar Kemal Efsanesi” ni pür dikkat izliyorsunuz. Çukurova’da pamuk işçileriyle halaya duran bilge çınara yeniden bir kez daha “Merhaba!” diyorsunuz.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Direniş çaresiz değildir

Sonraki Haber

ABD ile krizden kim ne bekliyor?-Kenan Kırkaya yazdı…

Sonraki Haber

ABD ile krizden kim ne bekliyor?-Kenan Kırkaya yazdı…

SON HABERLER

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Ağlamak gülmenin kardeşidir

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Dinlemekten korkma!

Bu yaşadığımız cehennem değilse nedir?

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Öcalan’a hayırlı-hayırsız çağrı hakikate vesiledir

PKK’nin 12. Kongresi: Tarihsel bir dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Zulme Karşı Direnmek

Bir son değil, dönüşüm

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

çözümü toplumsallaştırmak

başka bir türklük mümkün

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır