Cinsel suçları durdurmanın tek yolunun zihniyet değişimi olduğunu belirten Figen Aras, ‘Zihniyet değişimi ve dönüşümü olmadan çeşitli araç ve gereçle sorunları çözme şansımız yok’ diyor
Ülkede gün geçtikçe kadın, çocuk ve hayvanlara dönük cinsel saldırı, istismar ve katliamlar artarken, caydırıcı cezaların olmaması aynı suçların tekrar yaşanmasına neden oluyor. Kadın örgütleri başta olmak üzere kamuoyunda oluşan yoğun tepkiler üzerine iktidar partisinin cinsel suçlara karşı gündeme getirdiği “hadım” ve “idam” uygulamaları da yine tepkilerin odağında. Diyarbakır Kadın Akademisi’nden Figen Aras, gündeme getirilen uygulamaların hiçbir şekilde caydırıcı olmadığını belirterek, “Zihniyet dediğimiz şey düşünce yapılanmasının kendisidir. İnsan zihniyeti bazen çok esneyebilirken bazen de çok katılaşabiliyor. Asıl mesele ise bireyin toplumsallaşırken ne düşündüğü, neye inandığı ve hakikatin doğrultusunda bilginin kaynağına nasıl ulaştığıdır” diye belirtti.
‘Kadınlar sistem saldırısında’
Öncelikli olarak toplumsal zihniyete hakim olan düşünce yapılarının sorgulanması gerektiğini vurgulayan Figen Aras, şöyle devam etti: “Kadın katliamları neden bu kadar normalleştiriliyor? Sistem bunu çok muazzam bir şekilde işleyerek kullanıyor. Kadın özgürlük paradigması var ama bunu yaygınlaştırmak, eylemsellikler yapmak, kurumsallaştırmak çok değerli. Jineolojinin buradaki yaklaşımı bireyin özellikle kadının kendisinden başlamasıdır. Bundan dolayı atölyelerimiz ve seminerlerimiz var. Bunlar yeterli mi elbet değil. Kadınlar muazzam bir sistem saldırısı altında. Hadımın uygulanacağı organ bedenin bir organıdır. O organ düşünmediğinde, planlamadığında çalışan bir organ değildir. Hadımla birlikte o organın etkisizleştirilmesi planlanıyor. Aslında sorun olan organı harekete geçiren zihniyettir. Başta çocuklara özgür eş yaşam dediğimiz eşitlikçi uyumu, birlikteliği, cins ayrımına dayalı değil cinslerin bir arada yaşayacağına dair bilinci anlatabilmenin derdine düşülmelidir. Zihniyetin kendisini öldürmek önemlidir” dedi.
DİYARBAKIR