• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Eşitsizlerin barışı?-Ertuğrul Kürkçü

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“[…] Siyahlar Güney Afrika’daki onur kavgasından galip çıktı ama hayat kavgasında henüz dizlerinin üzerine doğrulabilmiş değiller. […] sosyal bağlamda kurgulanmayan bir barışın sınıf savaşı içinde yeniden yıkılması olasılığının Güney Afrika’da havada asılı durduğunu söyleyebiliriz.”<https://tinyurl.com/yxwgprrq>

2013’de, Güney Afrika’dan bu izlenimlerle dönmüşüz. “Apartheid”e karşı mücadelenin öncüsü Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) 2009’da, kurtuluştan 15 yıl sonra seçimlerden oyların yüzde 65.9’unu alarak çıkmış olmasına bakarak bu yargının abartılı olduğu varsayılabilirdi. Ama başındaki özgürlük tacına ve Mandela’nın hareketi bir zırh gibi saran itibarına rağmen ANC önceki seçimlerden yüzde 4 geriye düşmüştü. Yoksul siyahlar ile zengin beyazlar ve “siyah orta sınıf” arasındaki sınıf savaşında “hakem” rolünü üstlenen ANC’nin itibar kaybı devam etti: 2014 seçimlerinde yüzde 62’ye geriledi ve Mayıs 2019’da yüzde 57.5 ile tarihinin en kötü sonucuyla kaşılaştı!

Oysa, Güney Afrika, dünyanın en özgür ve demokratik ülkelerinden biri: Kuvvetler ayrımının sağlam güvenceleri var. Anayasa, yüksek mahkemeleri parlamento ve hükümeti denetim gücüyle donatıyor. Ulusal Meclis başkan ve hükümeti güvensizlik oyuyla düşürebilir. Ülke basın özgürlüğünde dünyada 31. sırada, Türkiye’nin 126 basamak üstünde. Resmi başkenti yok ama 11 resmi dili var ve 9 eyaletten oluşan idari yapı en küçük birimine kadar özyönetim esasıyla yönetiliyor. Güney Afrika “apartheid”den çıkışta istisnai bir kurucu rol oynayan yargısının gücü ve bağımsızlığıyla da haklı olarak övünüyor ama bunlar ne ANC’ye ebedi iktidarı ne de ülkeye ebedi barışı garanti ediyor.

1994’ten bugüne, ülkede BM kayıtlarına göre tam 500 bin insan cinayetlerde can verdi -bu “apartheid”in siyah kırımına rahmet okutan bir tablo. Kabinenin yarısını kadınlar oluşturuyor ama 50 küsur milyon nüfuslu Güney Afrika kadınlar için ne yazık ki bir cehennem: 2014-15’de ülkede 43 bin 195 kadın ve kız çocuğu tecavüze uğradı.

“Apartheid” tarihe karıştı ama ülke siyah emekçiler için hala bir gayya kuyusu: İşsizlik yüzde 24.1, genç işsizliği yüzde 70’in de üzerinde. İlk öğrenimdeki çocuk oranı açısından Güney Afrika, dünyanın en alt yüzde 10’u içinde. Devlet ihalelerindeki yaygın yolsuzluk nedeniyle ANC yönetiminde kamu inşaatları gerçek maliyetlerinin dört katına bitiriliyor.

Hal böyle olunca, ANC’nin kendi saflarından gelen bir meydan okumayla karşılaşmasına şaşmamalı. Mayıs seçimlerinde eski gençlik lideri Julius Malema’nın başını çektiği “Ekonomik Özgürlük Savaşçıları” (EFF) ANC’ye gitmesi beklenen oyların yüzde 10.4’ünü aldı; ülkenin üçüncü büyük politik gücü ve politik gidişat aynı şekilde devam edecek olursa bir sonraki seçimlerde kaçınılmaz görünen koalisyonun müstakbel ortağı olarak hızla yükseliyor.

Malema, beyaz ve Yahudi düşmanlığıyla, Güney Afrika’nın çok kimlikli ve çok kültürlü evreninde “siyah üstünlüğü” nü vurgulayan çatışmacı retoriğiyle tedirginlik yaratan bir ajitatör; mübalağalı projelerle karmaşık meselelere aşırı basitleştirilmiş çözümler sunan, siyasi mücadelede tutarlılığın hiçbir işe yaramayacağına iman etmiş bir “popülist” ama yoksullar ona oy vermek için can atıyor.

Asıl mesele de burada: Yoksul, umarsız, çaresiz, işsiz güçsüz milyonlar, egemen siyasetin öfkelerine ve dışlanmışlıklarına tercüman olacağından umudu kesmeye görsünler kulaklarını büyük kurtuluş mücadelesinin şimdi eşitsizlikleri normalleştirmekle yükümlü öncüsünün “sabır” çağrılarına tıkıyorlar. Yüzlerini eski yoldaşlarına muhalefete başladığı 2013’ten beri yoksul siyahları zengin beyazların toprağına, malına mülküne el koymaya çağıran ANC’nin haylaz çocuğuna çeviriyorlar. Malema kafasını “beyazlar”la bozmuş olabilir ama mesajı, şimdi bıçaklarını birbirlerine doğrultmakta olan yoksulların kulağına gözlerinin önünde akıp giden her günkü eşitsizliğin yankısını ulaştırıyor.

Güney Afrika “barış”ı arayanlara ibret olsun: Hukuk, dünyanın en mükemmel anayasasına da dayansa gerçek yaşamda eşit olmayanları -zenginle yoksulu, kadınla erkeği, siyahla beyazı- “eşit” ilan eder ama yasaları değiştirmek eşitlik ve barışı sağlamaya yetmez; eşitsizliğin toplumsal kaynağı ortadan kaldırılmadıkça savaş kapının arkasındadır.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
27 Aralık 2025

2025'in son günlerinde, milyonlarca emekçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaydı. Aralık ayı boyunca süren görüşmeler, işçi temsilcilerinin katılmadığı bir süreçle...

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
27 Aralık 2025

Barış ve demokratik toplum sürecine ilişkin önemli bir aşamaya gelindi. Konuyla ilgili olarak oluşturulan meclis komisyonu, belirlediği görüşmeleri yapmış, komisyon...

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
27 Aralık 2025

Katliamın 14. yıldönümü barışa en çok yaklaştığımız sürece denk düşüyor. Süreç devam ederken, barışın hukuki zeminde karşılık bulabilmesi için cezasızlık...

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

Sonraki Haber

Kutuplarda gökten 'plastik' yağıyor

SON HABERLER

İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Aralık 2025

Saldırılar arttıkça özgürlük tutkusu büyüdü

Yazar: Aziz Oruç
27 Aralık 2025

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
27 Aralık 2025

34 mezara karşılık 14 yıllık suskunluk

Yazar: Aziz Oruç
27 Aralık 2025

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
27 Aralık 2025

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
27 Aralık 2025

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
27 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır