Diyarbakır’da kurulan ‘Dil ve Kültür Ağı’ çalışmalarında yer alan yazar Aykoç, Kürtçe konuşmanın ve yazmanın daha da yaygınlaşması gerektiğinin altını çizerek, tüm dillere serbestlik tanınmasını istediklerini söyledi
Kuruluşunu 23 Kasım’da Diyarbakır’da Kürtçe’nin Kurmancî ve Kırmanckî lehçeleri ile Süryanice yaptıkları basın toplantısıyla duyuran ‘Dil ve Kültür Ağı’ çalışmalarına devam ediyor. Kürt yazar, aydın, sanatçı ve siyasetçi 45 kişilik danışma kurulundan oluşan ‘Dil ve Kültür Ağı’, bölgedeki dillerin resmi olarak tanınarak, anadilde eğitimin olmasına yönelik çağrı yapmıştı. Kurul üyeleri arasında bulunan yazar Mevlüt Aykoç, Kürt coğrafyasındaki tüm diller üzerinde genel bir çalışmanın zorunluluk haline geldiğini belirtti.
‘Kürdistani diller’
Dil üzerinde çok önemli araştırmaların yapıldığını hatırlatan Aykoç, Dil ve Kültür Ağı kapsamında, dil üzerine araştırmalar yapan yazar, çizer, eğitmen, kurum temsilcileri, Kürtçe için mücadele eden, çalışan herkesin katılabildiği bir çalışma yaptıklarını ifade etti. İsmail Beşikçi’den, Eren Keskin’e kadar, geniş çevreleri bir araya getirdiklerini sözlerine ekleyen Aykoç, “Amacımız Kürdistani diller üzerinde çalışmaları güçlendirmektir. Nasıl ki Kürt ulusal birliğini sağlamaya çalışıyorsak, Kürt dillerini de birleştirmeliyiz. Hem Kürdistan’da hem de metropol şehirlerden katılanlar ile fikir alışverişinde bulunduk” dedi.
‘Yaşamda kullanılmalı’
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Aykoç, Kürt coğrafyasındaki diller üzerinde devam eden asimilasyon ve oto asimilasyona karşı çözümlerin üretilmesi gerektiğini, dillerin günlük yaşamda kullanılmasının önemini vurguladı. Kürdistan coğrafyasında dillerin yok olma tehlikesine karşı belli başlı öneriler geldiğini dile getiren Aykoç, gelen öneriler doğrultusunda kararlar alacaklarını ve bu anlamda hızla çalışmalara girişeceklerini söyledi.
Yazarlar ve sanatçılar
Dil alanında daha önce yapılan çalışmaların anlamlı ve değerli olduğunu sözlerine ekleyen Aykoç, çalışmalarının sadece Kürt dilini kapsamadığını, Kürt coğrafyasında var olan bütün dilleri önemsediklerini söyledi. Yazarından sanatçısına, aydınından basın çalışanına, işçisinden kadınına herkesin katkı sunacağı bir çalışama başlattıklarını kaydeden Aykoç, “Umuyoruz ki; ulusal birlik mücadelesi veren bütün parti, kurum, kuruluş, siyasetçi ve yazarlar bu anlamda bize katkı sunacaktır” diye konuştu.
Süryanice için çalışmalar
Ulusal birlik duygusuyla Kürt kurumları ve halkın bir araya gelmesinden memnun kaldıklarını dile getiren Aykoç, Diyarbakır’da yaptıkları toplantıda Süryani halkından bir temsilcinin de konuştuğunu belirterek, “Bu Kürt ulusal birliğini de aşarak, aslında Kürdistan milletlerinin de temsiliyetini gösterdi. Bu çalışmada herkes kendini görecektir. Çalışmalar halka da yansıyacaktır” diye belirtti. Kürtçe konuşmanın ve yazmanın daha da yaygınlaşması gerektiğinin sözlerine ekleyen Aykoç, şunları söyledi: “Eğer 2 kelime Kürtçe biliyorsak bile o iki kelimeyi günlük yaşamamızda kullanalım. Evimizde, işimizde, okulumuzda, normal hayatımızda, her yerde Kürtçe’ye serbestlik tanıyalım. Dillere serbestlik tanıyalım. Ana dilimiz Süryaniceyse o dili konuşalım. Arapçaysa Arapça, Ermeniceyse Ermenice, Soraniyse Soranice konuşalım. Herkes kendi anadiliyle konuşsun.”
DİYARBAKIR