• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hey gidi sosyal-demokrasi!

20 Aralık 2020 Pazar - 00:05
Kategori: Yazarlar

Franko bitti ama Frankoculuk hiç bitmedi İspanya’da; faşizm iliklerine işlemişti çünkü. Adına utanmadan ‘sosyalist’ diyen bir hükümet kontra cinayetler işlemekte hiç zorlanmadı o yüzden

Arif Mostarlı

Joxe Lasa Arostegi, Jose Ignacio Zabala, Ramon Onaederra, Mikel Goikoetxea, Vicente Perurena, Angel Gurmindo, Eugenio Gutierrez Salazar, Jean Pierre Leyba,  Javier Perez Arenaza…

Uzun bir liste bu. Sayması da zor. En azından resmi olarak tespit edilebilmiş 27 isim var, gerisini bilmek zor. Hepsi Bask ülkesinin insanlarıydı ve 1983-1987 yılları arasında katledildiler. Cinayetlerin tümünü işleyen örgüt, Grupos Antiterroristas de Liberación (GAL – Antiterörist Özgürlük Grupları) adıyla biliniyordu.

Franko gitti ama…

İspanya İç Savaşı’ndan sonra uzun yıllar boyunca ülkeyi demir yumrukla yöneten diktatör Franko öldüğünde, artık ‘demokrasi’ zamanının geldiğine herkes inanmış gibiydi. Yine de uzun süre yarı-Frankocu hükümetler tarafından yönetilen İspanya’da, 1982 seçimleri bir dönüm noktasıydı. Marksizmi reddederek ‘sosyal demokrat’ çizgiyi izleyeceğini belirten Felipe Gonzalez liderliğindeki İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) tek başına iktidara geldi ve böylece ilk kez içinde Frankocuların olmadığı bir hükümet kuruldu. Ancak Frankoculuğun, fiziksel varlıktan öte bir şey olduğu kısa sürede anlaşılacaktı. İspanyol Askeri Gizli Servisi’nin (CESID) bir uzantısı olan GAL işte tam bu süreçte ortaya çıktı. “ETA terörünü bitirme” adına hareket eden Gonzalez hükümeti, özellikle Fransa’daki Bask bölgesine yöneldi. İspanya öteden beri Fransa’nın bu konuda ‘yumuşak’ davrandığını iddia ediyordu. Sonunda İspanya kendi kontr-gerilla örgütüyle işe girişti.

Cinayetler başlıyor

Ocak 1984 tarihli bir CIA raporunda, “Gonzalez, yasa dışı teröristlerle savaşmak için bir grup paralı asker oluşturmayı kabul etti” diye yazıyordu. Önce Bayonne’de birkaç bombalama ve suikast yapıldı, sonra iş büyüdü. Mafya üyeleri, adi suçlular ve polis memurlarından oluşan GAL, ardı ardına cinayetler işlemeye başladı. Ekim 1983’te Joxe Antonio Lasa ve Joxe Ignacio Zabala’nın önce kaçırılıp sonradan öldürülmesi, İspanya tarihinde La Guerra Sucia (kirli savaş) diye anılan dönemin başlangıcı oldu. İçişleri Bakanlığı tarafından finanse edildiği sonradan ortaya çıkan çete, artık ETA üyesi olduğuna karar verdiği kişileri kaçırıyor ya da öldürüyordu. Öldürülenlerin en az üçte biri ETA üyesi değildi, hatta bazıları sıradan insanlardı ama GAL karar vermişse hüküm kesindi.

Monbar Katliamı

GAL’ın en ağır saldırısı Bayonne’deki Monbar Otel’e yapılanıydı. 25 Eylül 1985 gecesi İspanya-İzlanda futbol maçı televizyonda yayınlanırken, dört kişi oteli tarayarak ETA’nın kıdemli üyeleri Ignacio Asteazunzarra, José María Etxaniz, Agustin Irazustabarrena ve José Sabino Etxaide’i katletti. Saldırganlardan ikisi, Marsilya mafyasından Pierre Frugoli ve Lucien Mattei Fransız polisi tarafından yakalandı. PSOE büyük bir yüzsüzlükle olayı kınadı ama katillerden Frugoli, Bilbao polis komiseri ve GAL üyesi José Amedo Fouce ile ölü başına 50 bin franka anlaştıklarını itiraf etti. Kaçanlardan biri de İspanyol polis memuru Michel Dominguez’di.

Bu böyle 1987’ye kadar sürdü. Sınırsız yetkili olan GAL çetesi öyle pervasızdı ki, bir ETA üyesinin kaçırılmasına hazırlanırken uyuşturucu maddeleri denemek için üç evsizi kobay olarak kullanmışlar ve bu kişilerden biri de ölmüştü. Çete üyeleri tabii ki bu arada kara para aklama, ecstasy ve kokain işlerini de yürütüyorlardı.

Devlette devamlılık esastır!

Sonunda, rezaletler özellikle El Mundo gazetesinin çabasıyla ayyuka çıktığında, PSOE de yıpranmıştı artık. Gonzalez 13 yıl boyunca soruşturmaları yavaşlatsa da, 1996’deki seçimleri Jose Maria Aznar’ın muhafazakâr partisi Halk Partisi kazandığında 1994’den beri yürütülen soruşturma büyüdü. 24 Ocak 1996’da PSOE’nin İçişleri Bakanı Jose Barrionuevo ve güvenlik şefi Rafael Vera ile diğer 6 rütbeli polis/asker hapis cezalarına çarptırıldı.

Ama hepsi o kadar! Sıra, tam Felipe Gonzalez’e geldiğinde, Frankocu devlet aklı frene bastı. Sağcı Aznar hükümeti, ‘solcu’ Gonzalez’i “İspanyol siyasi kurumlarına olan güvenin sarsılmaması adına” hâkim karşısına çıkartmazken, konuyla ilgili CESID raporlarını da “devlet güvenliği” gerekçesiyle mahkemeye vermeyi reddetti. Dahası, Aznar, GAL suçlarından hüküm giyenlerin bazılarını da affetti. Gonzalez ise, son derece yüzsüzdü. Yıllar sonra sorulduğunda, “Kendimizi kandırmayı bırakalım, İspanya’da olanlar, terörün demokrasiye darbe vurduğu tüm ülkelerde oldu” diyordu.

Siyasi liderliği bittikten sonra Venezuela’daki darbecilerden Kolombiya hükümetlerine kadar herkesle içli dışlı olan Gonzalez, bugün hâlâ Avrupa’nın baş tacı. Bir yandan petrol şirketlerinden yükünü tutarken, diğer yandan ödül üzerine ödül alıyor.

Ulrike’yi katleden, Abdallah’ı zindanda tutan, mültecileri soğuk sularda boğan Avrupa’dan ne beklenebilirdi ki zaten!

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Süleymaniye’ye selam

Sonraki Haber

Eren Erdem: Çıplak aramaya maruz kaldım

Sonraki Haber

Eren Erdem: Çıplak aramaya maruz kaldım

SON HABERLER

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

‘Dayanma gücümüz kalmadı’

Yazar: Heval Elçi
25 Ekim 2025

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

2026 Bütçesi: Soygun ve savaşın mührü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Ekim 2025

Köyler yakıldı, kentler çetelerle büyüdü

Köyler yakıldı, kentler çetelerle büyüdü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Ekim 2025

Ayşe Barım’ın tutuklama kararı kaldırıldı

Ayşe Barım’ın tutuklama kararı kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Colemêrg Barosu’ndan Deniz Undav’a yönelik ırkçı saldırılara suç duyurusu

Colemêrg Barosu’ndan Deniz Undav’a yönelik ırkçı saldırılara suç duyurusu

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Basın örgütlerinden Tele 1’e kayyım tepkisi

Basın örgütlerinden Tele 1’e kayyım tepkisi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Türkiye’de 30 yıllık tutsaklığın ardından Şêxmeqsûd’da coşkuyla karşılandılar

Türkiye’de 30 yıllık tutsaklığın ardından Şêxmeqsûd’da coşkuyla karşılandılar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır