• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
28 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ehmed Pelda

Daha çok denetim altındayız

4 Temmuz 2021 Pazar - 09:45
Kategori: Ehmed Pelda, Yazarlar
Ulus ve devlet paradoksunda Kürtler

Neo-liberal ekonomi ve siyaset çok büyük değişimler geçirdi, ancak şu an bir krizle karşı karşıya. Daha doğrusu etkisini giderek yitiriyor. Hem şirketler nezdinde, hem de devletler nezdinde eski itibarına sahip değil. Lakin yerine konulan alternatif de maalesef henüz bir kalıba oturmadığı gibi pratikte de pek makul değil. Mevcut olana eleştirel yaklaşanlar neredeyse neo-liberalizme özlem duyacak.

Bazı şirketlerin uluslararası düzeyde hegemonyasını yayması, tekelleşmesi, rakiplerine nefes aldırmaması bizatihi neo-liberalizmin savunucusu olan kendilerini boşa çıkarıyor. Yazılım, medya, otomotiv, ilaç ve kimya sanayi, silah üretimi ve ticareti, ağır endüstri, petrol ve enerji kaynakları, giyim ve moda ve de gıda ve tüketim söz konusu olunca tamamen belli başlı tekellerden bahsedebilir. Google, Facebook, Twitter, General Motor, Volkswagen, Toyota, Reuters, CNN, BBC, Al Jazire, H&M, C&H, Nike, Adidas, Jackwolfskin, Nestle, McDonald’s, KFC, BP, Shell, Exxon Mobile, Aramco, Rosneft, China Oil, Siemens … gibi marka olarak artık günlük yaşamımızın bir parçası olan işletmeler adeta ahtapotun kolları gibi bireysel yaşamımızdan başlayarak bütün dünyayı sarmış, hakimiyetini kurumsallaştırmıştır.

Bir otomobil firması tüm parçalarının üretimini neredeyse 52 ülkede gerçekleştirirken, istediği üretim fiyatlarını, kaliteyi ve çalışma şartlarını dayatmaktadır. Bu ağı çözüp alternatif üretmek adeta imkansızdır. Aynı şekilde tüketim ağını da örmüş, şubeler, bayilikler, bölgesel temsilcilikler, devletler bazında merkezi pazarlama kurumları, ve ana firmanın stratejik planları global ölçekte çok ince örülmüş, hükümetleri, siyasal güçleri, yerel sermaye birimlerini etkilemekte, yönlendirmekte, tüketicilerin alım gücü ve kararlarını şekillendirerek sistemlerinin içinde tutmaktadırlar.

Artık şirketler merkezlerinin bulundukları hükumet ve devletten bağımsız olarak başka devletlere ambargo uygulayabilecek, ekonomisine, karar birimlerine, yönetim erkine müdahale edebilecek duruma gelmişlerdir. Diledikleri gibi olmaz ise paramiliter güçleri, ilişkileri üzerinden provokasyon, müdahale ve karşı müdahale gerçekleştirip sistemi kendi çıkarlarına uygun ayarlayabilecek duruma gelmişlerdir.

Zaten, şiddet mekanizmaları ve sistemlerine gerek kalmadan, reklam, sponsorluk, tanıtım, medya kullanımı, eğitim, trendler, düşünsel kodlar, kültürel sinyaller yaratarak insan davranışlarını yönlendirmektedirler. Herkesin beklediği gibi ille de beyne chip takmaya gerek kalmadı artık. Olan oluyor zaten.

Devlet sistemi de neoliberal siyasetten uzaklaşıyor. El-Kaide’nin İkiz Kuleleri vurmasıyla başlayan süreç, DAİŞ benzeri radikal İslami güçlerin yükselişi, göçmenlerin gelişmiş ülkelerde karşı reaksiyonlar ve milliyetçiliklerin artması gibi nedenlerle devletler güvenlikçi politikalara geçtiler. Demokrasi güçleri, siyasal partiler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, hakları savunucuları güç kaybederken, güvenlik bürokrasisi, istihbarat birimleri, ordu güçleri, polis güçleri yükselişe geçti. Bütçe payları, sayıları, eylemleri, baskıları daha da arttı.

Gözetleme, denetleme, yönlendirme, müdahale etme babında birey özgürlüğünü, toplumsal yaşamı ciddi denetime aldılar. Hayatın her alanına müdahale etmektedirler.

Sivil hükümetler dahi fiili olarak güvenlikçi birimlerin, şirket yöneticilerinin çıkar ve perspektiflerine göre hareket etmek zorundadırlar.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sahi, kim yaptı?

Sonraki Haber

Yeniden Talibanistan

Sonraki Haber
Hibrid savaş ilânı

Yeniden Talibanistan

SON HABERLER

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Zulme Karşı Direnmek

Yeni bir zaman duygusu

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Kürt dili Demokratik Toplumun dilidir

Kürt dili Demokratik Toplumun dilidir

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

Milli Metamorfoz

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Ferhat Tepe: Kayıpsın dediler!..

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Dürzi halkına yönelik saldırılar: Mezhepçi şiddet mi, siyasi baskı mı?

Dürzi halkına yönelik saldırılar: Mezhepçi şiddet mi, siyasi baskı mı?

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

Cizîr’de 32 yıldır yasaklı olan iki köy barajla suya gömülmek isteniyor

Çözümün dolayımları ve özneleri

Yazar: Yeni Yaşam
28 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır