• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Haut Mal

4 Ekim 2024 Cuma - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Haut Mal

Devletin yahut iktidarın hafızasının da devletin şiddetine maruz kalanların hafızası gibi unutkan, hüzünlü ve romantik olabileceğini unutmamalıyız. Bununla beraber, faşizmin suratından akan bir suçluluk yahut pişmanlık var mıdır?

Nevin Ferhat / Kemal Baş

Ele’nin yani Elif Gül’ün anısına…

  • Şimdi hangi zamandayız?
  • 1969’un herhangi bir anında mıyız yoksa 2024 sonbaharında mıyız?
  • Peki, nasıl hatırlarız kaybettiğimiz zamanı?

Antropolog Maurice Godelier, Spinozacı bir minvalde, doğanın insanileşen, mülkileşen ve toplumsallaşan bir yapı olduğunu söyler. Godelier şu önemli saptamayı da yapar: insanın bir tarihi vardır; çünkü insan doğayı dönüştürür.[2] Bu yüzdendir ki; bütün bu hatırlamanın kaynağı doğa ve onu dönüştürme gücümüz olmalıdır.

Şair ve etnolog Michel Leiris, Dakar ve Cibuti’deki etnolojik çalışmalarının ardından 1934’ün ekim ayında iki kitabının adını günlüğüne (Journal 1922-1989) yazar: Haut Mal ve Age d’Homme (Erginlik Yaşı). Leiris’in şiir kitabı “Haut Mal” farklı coğrafyalarda ve dillerde başka çağrışımlara neden olacaktır. Burada Haut yüksek ve Mal ise hastalık, iyi hissetmemek vb. anlamına gelir. Bu iki kelimenin birleşimi de bizi hafızalara Büyük Felaket olarak geçen Dersim Soykırımı’na (1937-38) götürür.

Yine aynı tarihlerde M. Leiris bir savaş beklediğini de yazar.

Savaş

Sesler, imajlar…

Her şeyin birbirine karışması, yer yön bulamamak,

bir iz bulamamak

benzerlikler

ve

kaybetmek sürekli, yitirmek

bazen parça, bazen bütün

belleksiz kalıncaya kadar hatırlamak anıları

çürümek

yalnız ve yalnızca Hawte Mal diyebilmek

şimdi zamanlardan hangi zaman?

Belleksiz, şiirsiz, şirsiz[3] bir zaman,

gözsüz bir zaman.

Hawtemal

Hüseyin Çakmak, Dersim Aleviliği’nin kadim ritüellerinden biri olan Hawte mali şu sözlerle aktarıyor: “Her ilkbaharda mezarlık ziyaret edilir, mezarlara ayrı ayrı mum yakıldıktan sonra temizlenir, bakım yapılır. Birlikte mezara götürülen yiyecek, mezarlıkta kimse yoksa dönüşte komşulara dağıtılır. Hayır için alınan eşya çok ise, her eşyadan bir parça mezara götürülür, orada hayır edilir, geri gelindiğinde diğer eşyayla birlikte dağıtılır. Dağıtılan eşya duasız gönderilmez. Gerek ilkbahar ziyaretinde olsun, gerekse diğer ziyaretlerde mezara varıldığında önce mezarın ayak ucundaki taş öpülür, başucuna mum yakılır”.[4] Hüseyin Çakmak’ın aktardığına göre, bu ritüelin (xêrê merdu-ölülerin hayrı) bir benzerini de ekim ayında da görürüz.[5]

Bulunan zamanda tarih ve kimlik tartışması: Lévi-Strauss ve Michel Leiris

Lévi-Strauss, Leiris’in “Possession(Efsunlu olmak)” ve “Zar”a ilişkin anlatılarını yaşadığımız toplumun özel bir durumu veya psikopatolojik bir vaka olarak okurken[6], Leiris onu gezgin ve nesnellikten uzak olarak görmektedir[7]. Strauss ile Leiris arasındaki tartışma sadece birbirlerine yöneltilmiş eleştirilerin toplamı değil, aynı zamanda tarih ve kimlik üzerine bir tartışmadır.

Bununla birlikte, sembolik olarak kültürel sınırlarının nereye uzandığını sorgulamamız gereklidir. Birbirine karışan ve ölümcül bir benzerlik bağıyla yan yana gelen bu karşıtlıkların, bu farklılıkların neden zihinde ve gerçek hayatta diri kalmadıklarını da sormalıyız? Modernizm, bir toplumun devamlılığını sağlayan özgün koşullarını ve sahip olduğu tarihsel deneyimi aşkın bir güç nedeniyle kaybetmesi anlamına geliyor. Bu yanıyla modernizm bir toplumun kendi gerçekliğini, içinde yaşadığı zamanın parçalanmasını imlerken; diğer yandan da toplumsal ve kültürel özün bir soruya ve soruna dönüştüğünü ilan eder.  

Devletin yahut iktidarın hafızasının da devletin şiddetine maruz kalanların hafızası gibi unutkan, hüzünlü ve romantik olabileceğini unutmamalıyız. Bununla beraber, faşizmin suratından akan bir suçluluk yahut pişmanlık var mıdır? Misal, Hitler’in, Mussolini’nin veya Heidegger’in yüzünde, gözlerinde yahut ellerinde pişmanlık var mıydı? Bu soruların tek bir cevabı var belki de: Kırılan bir bedenin unutkanlığı. Bu nedenle olsa gerek; insani hallerimizin, emeğimizin hangi suratta katılaştığını bilmek ve bil(e)memek zamanımızın temel  problemlerinden biri haline geliyor.

[1]Michel Leiris’in 1943 yılında Gallimard Yayınevi’nden çıkan şiir kitabının ismidir.

[2]Maurice Godelier (2010). L’Idéel et Matériel, “Pensée, économies, sociétés. Paris: Flammarion, s. 14.

[3]Dersimlilerin yakın zamana kadar pirlerini yahut diğer önemli misafirlerini ağırlarken yaptıkları bir yemek, bir tür konuk yemeği.

[4]Hüseyin Çakmak (2013). Dersim Aleviliği: RAA HAQİ – Dualar, Gülbenkler, Ritüeller. Kalan Yayınları, s.157.

[5] a.g.e.s.157.

[6]Claude Lévi-Strauss (2008). Introduction à l’œuvre de M. Mauss, içinde  Sociologie et Anthropologie, Mauss, Marcel. Paris: PUF, s. XVIII-XIX.

[7]Michel Leiris (2005). Cinq études d’ethnologie. Paris: Gallimard, s. 121.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Savaş ve barış

Sonraki Haber

Balıklama atlayış

Sonraki Haber
Erdoğan aynı yola girdi, peki muhalefet ne yapacak?

Balıklama atlayış

SON HABERLER

İsrail Gazze’ye yardım götüren gemiyi engellemek için harekete geçti

İsrail Gazze’ye yardım götüren gemiyi engellemek için harekete geçti

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Bakırhan Qers’te yurttaşlarla bayramlaştı

Bakırhan Qers’te yurttaşlarla bayramlaştı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Öcalan’dan bayram mesajı: Halkımızın kurbansız Kurban Bayramı’nı kutluyorum

Öcalan’dan bayram mesajı: Halkımızın kurbansız Kurban Bayramı’nı kutluyorum

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

İstanbul Barış Anneleri: Barış bizim ellerimizde büyüyecek

İstanbul Barış Anneleri: Barış bizim ellerimizde büyüyecek

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Abdullah Öcalan 26 yıl sonra ilk kez çocuklarla görüştü

Abdullah Öcalan 26 yıl sonra ilk kez çocuklarla görüştü

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Aileler İmralı’da bayram görüşü gerçekleştirdi

Aileler İmralı’da bayram görüşü gerçekleştirdi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Bayramın 3 günlük kaza bilançosu: 26 kişi hayatını kaybetti

Bayramın 3 günlük kaza bilançosu: 26 kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır