Mêrdîn Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Gazeteci Öznur Değer’in darp edilerek gözaltına alınıp, ardından tutuklanmasına ilişkin açıklamasında etkin bir soruşturma çağrısı yaptı
Mêrdîn Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde tutuklanan JINNEWS haber müdürü Öznur Değer’e ilişkin açıklama yaptı. Öznur Değer’in daha önce bir polisin cinsiyetçi söylemlerine tepki gösterdiği gerekçesiyle hakkında “Kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldığı ve ardından evine yapılan polis baskını ile “örgüt propagandası” iddiasıyla gözaltına alındığı hatırlatılan açıklamada, “Örgüt propagandası suçunda kolluğun Mardin ilindeki genel uygulamasının ifadeye çağırmak şeklinde olduğu, çoğunlukla gözaltı tedbirinin uygulanmadığı herkesin malumu olduğu halde Gazeteci Öznur Değer’in gözaltına alınması cinsiyetçi söyleme maruz kalması sebebi ile kolluk görevlilerine gösterdiği tepkiden bağışık düşünülemez” denildi.
‘Kamuya açık alanda cebir kullanıldı’
Öznur Değer’in gözaltına alınması sırasında darp edilmesine dikkat çekilen açıklamada, “Adliyeye getirildiği ve bekletildiği süreçte de ters kelepçe uygulanmış kendisinin ve avukatının uyarılarına rağmen ters kelepçe uygulamasına son verilmemiş ve plastik kelepçenin fazla sıkılması sebebi ile ellerinde morluklar oluşmuştur. Tutuklandıktan sonra adliyeden çıkartılırken kamuya açık alanda kolluk görevlileri tarafından ağzı nefes alamayacak şekilde kapatılmış başı zorla eğilerek cebir kullanılmıştır. Bu durum olayı yerini gören kamera kayıtları ile rahatlıkla görülebilecek durumdadır” şeklinde anlatıldı.
‘Yeterince muayene edilmedi’
“Niceliksel olarak yaklaşık 20 kişinin katıldığı gözaltına alma sürecine bu denli agresif ve işkence boyutuna varacak müdahaleler bir hukuk devletinde açıkça hukuka aykırı olup kabul edilemez” denilen açıklamada, “Gazeteci Öznur Değer kolluk tarafından hastaneye götürüldüğünde işkence iddiasını dile getirmesine rağmen orada bulunan doktorlar tarafından yeterince muayene edilmemiş ve iddiaları adeta görmezden gelinmiştir. Tutuklandıktan ve cezaevine nakledildikten sonra cezaevi personeli tarafından vücudundaki morluk ve kızarıklıklar görülmesi üzerine ambulans ile yeniden hastaneye götürülmüş ve darp raporu alınmıştır” ifadeleri kullanıldı.
‘Ölçülülük ilkesine aykırı’
İç hukuk ve uluslararası hukuk normlarının hatırlatıldığı açıklamada, şöyle devam edildi: “Gazeteci Öznur Değer’e ölçülülük ilkesine aykırı yapılan müdahaleler işkencedir ve mukavemet veya başka bir gerekçe ile meşru gösterilemez. Yine işkenceye maruz bırakılan Öznur Değer’in İstanbul Protokolüne uygun bir biçimde muayene işleminin gerçekleştirilmemiş olması da işkence ve kötü muamele izlerinin silinmesi çabası olduğu izlenimini uyandırmaktadır.
Etkin bir soruşturma yürütülmeli
Öte yandan sadece düşüncelerini ifade etmesi nedeniyle bir kimse hakkında soruşturma açılmış olması ve sonrasında hakkında tutuklama kararı verilmesi düşünce ve ifade hürriyetine aleni bir müdahale teşkil etmektedir. Bir kişi hakkındaki suçlamalar ne olursa olsun, yakalandığı ya da gözaltına alındığı andan itibaren hukukun denetimi altındadır. Kamu otoriteleri o andan itibaren kişilerin can ve mal güvenliğinden sorumludur. Temel haklar savaş ve olağanüstü hallerde dahi güvence altındadır. Bağımsız ve tarafsız bir yargı organı kesin bir mahkumiyet kararı verene kadar kişi masumdur. Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler işkenceyi mutlak olarak yasaklamaktadır. Bu yasak uluslararası hukukta ’emredici bir kuraldır’ dolayısıyla bu kurala istisna getirilemez ve Taraf Devletler tarafından da çekince konulamaz.
Serbest bırakılsın
Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak; yaptığı haberler gerekçe gösterilerek ve işbu bazı haberlerden dolayı hakkında daha önce kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine rağmen tutuklama kararı verilen Gazeteci Öznur Değer’in bir an önce serbest bırakılmasını ve kendisine yönelik uygulanan işkence yasağı ihlalinden sorumlu kolluk görevlileri hakkında derhal etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ediyor, gelişen hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
MÊRDÎN
