Wan’da Feqiyê Teyran Parkı’nda irade gaspı protesto edildi. Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, ‘Wan halkı kazanmaya devam edecek. Biz halkımızın iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız’ dedi
Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır başkanlığındaki heyet kente geldi. CHP heyeti, DEM Parti Wan il binasına yapılan ziyaretin ardından ortak açıklama yaptı.
Burada ilk olarak konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, “Wan halkı 31 Mart’ta çok güçlü bir duruş ortaya koydu. Herkesin doğru okuması gereken bu duruşu ne yazık ki aradan 1 ay geçmeden hukuksuzluğa imza atılarak Van halkının iradesi gasp edildi. Biz bu baskının amacını biliyoruz. Amaç bu ülkede demokrasinin önüne geçmek, toplumsal barışın ve hukukun gelişmesinin önüne geçmek her şeyin kendilerine göre ve ülkeyi kendi mallarıymış gibi kullanmak isteyen bir zihniyetin yaklaşımı olduğuna inanıyoruz. Bugün sözüm ona Kanunlarla bunu yaptığını iddia edenler şunu iyi bilsin ki Türkiye halkları bugün bu hukuksuzluğu asla kabul etmiyor” dedi.
‘Seçme seçilme iradesine saldırı’
Ardından konuşan Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Bu saygısızlık sadece Wan halkına karşı gerçekleşen bir saygısızlık değil. Aynı zamanda 85 milyon yurttaşın seçme ve seçebilme iradesine demokrasiye adalete hukuka karşı gerçekleşen bir saygısızlık ve saldırıdır” diye belirtti.
‘Toplumsal barışı savunacağız’
Verilen cezanın yok hükmünde olduğunu söyleyen Abdullah Zeydan, “Buradan Türkiye halklarına seslenmek istiyoruz. Birlikte onurlu özgür yaşama iradesine karşı yapılan bu saldırılar karşısında bizler, toplumsal barış ve birlikte yaşama iradesini her koşulda savunmaya devam edeceğiz. Buradaki kayyım gasplarının öyle anlatıldığı gibi yasa anayasa ya da tırnak içerisinde bir suçla alakası yok sadece ve sadece halkın kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekme anlayışı var” diye konuştu.
‘Her sabah hukuksuzluğa uyanıyoruz’
Ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Mahir Başarır, “Van halkı bir valiyi seçmedi bir belediye başkanını seçti. 3’üncü kez maalesef Van halkı kayyıma mahkum edilmek isteniyor. Bunu kabul etmeyeceğiz. Biz demokrasinin tüm kurallarını hukuk devleti yasa devletini ilke ve kurallarının uygulanmasını istiyoruz. Ama her sabah bir soruşturma her sabah bir kayyım her sabah bir hukuksuzlukla uyanıyoruz. Anayasanın temel hak ve özgürlüklerle ilgili 10 maddesi şuanda askıya alınmış durumda. Hakim teminatı yok, basın özgürlüğü yok, sendikalaşma yok, düşünce ve fikir hürriyeti yok. Cumhurbaşkanı İstanbul’u Van’ı Adıyaman’ı ya da Edirne’yi kaybetmesine üzülmesinin tek sebebi para. Parayı yönetmek istiyor. Vakıflara aktarmak istiyor seçimlerde kullanmak istiyor” diye konuştu.
‘Birlikte direneceğiz’
Wan halkını yalnız bırakmayacaklarını belirten Ali Mahir Başarır, “Bir hakkın teslimi için hep birlikte tepki vermek için buradayız. Kabul etmiyoruz etmeyeceğiz, teslim olmuyoruz olmayacağız. İrademizi vermiyoruz vermeyeceğiz. Bunu hep birlikte yapacağız. Bu sadece Van’ın sorunu değil 86 milyonun sorunu. Hukuku hukuk kurallarını anayasayı bir kez ihlal edilince buna seyirci kalırsak hiç bir seçimin artık bu ülkede anlamı olmaz. Hiç kimse bana bir şey olmaz demesin susarsak bir gün herkesin kapısı sabah 06.00’da çalınır. O yüzden demokrasi için hukuk için adalet için hep birlikte olacağız. Van’ın iradesini, 1 milyon 200 bin Van halkını yalnız bırakmayacağız” diye konuştu.
Başarır’ın ardından heyetteki CHP milletvekilleri de birer konuşma yaptı.
Feqîyê Teyran Parkı’nda açıklama
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile birçok siyasi parti temsilcisi ve yüzlerce yurttaşın katılımıyla Wan’da bulunan Feqîyê Teyran Parkı’nda açıklama yapıyor.
‘Halk iradesine göz koyuyorlar’
Açıklamada ilk olarak konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, Wan halkının hukuka ve adalete saldıranlara günlerdir tarihi bir cevap verdiğini dile getirerek, son dönemdeki tecrit, baskılar, zulüm, adaletsizlik ve belediyelerdeki kayıp gaspı uygulamalarına karşı 31 Mart seçimlerinin tarihi bir yanıt olduğunu belirtti. Abdullah Zeydan, “Bu mevcut kayyum yönetimi, halkın iradesine yeniden göz koyma çabası içinde. Ancak unutsunlar, halkımız buna asla izin vermeyecek. Her kayyım, halkın iradesini çalan hırsız olarak tarihe geçecek” dedi.
‘Kazanmaya devam edeceğiz’
Abdullah Zeydan, mevcut kayyım zihniyetinin halkın iradesini yok sayarak, yeniden yolsuzluk düzenini kurmayı hedeflediğine dikkat çekerek “Yolsuzluk düzenini devam ettirmek ve daha da büyük bir utanç yaşatmak istiyor. Ancak biz buradan söz veriyoruz, kayyımların ve hırsızların sonu geldi. Siz, 10 bin kolluk kuvvetiyle gelip, jopla, gaz bombalarıyla halkın iradesini zapt edemezsiniz. Eğer gerçekten doğru iş yaptığınızı savunuyorsanız, vali ceketini çıkarın, cesaretiniz varsa gelin aday olun. Ama biliyoruz ki, cesaretiniz yok. Tarihte halkın iradesini çalanlar, bu halkı ezenler tarihin çöplüğüne gitti. Siz de oraya gireceksiniz. Bu halk dimdik ayakta kalacak. Bu onurlu halk, bu saldırılara ve işkencelere rağmen gurur duyuyor. Siz kayyımlar ve hırsızlar gidecek, Wan halkı kazanmaya devam edecek. Biz halkımızın iradesine sonuna kadar sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
‘Bu halk sizi istemiyor’
DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, kayyımın Wan halkının tokadını 31 Mart seçimlerinde yediğine dikkat çekti. Gülşen Kurt, devamında; “31 Mart’ta gerçekleştirdiğimiz yerel seçimlerde, halkımız sandığa giderek bu düzeni, bu iktidarın çürümüş politikalarını istemediğini en demokratik şekilde, seçme ve seçilme hakkını kullanarak göstermiştir. Bu halk sizi istemiyor, bu halk sizin politikalarınızı istemiyor. Bizler buradan AKP’ye sesleniyoruz; 22 yıllık politikalarınız, bu halkı ötekileştirmekten, tutuklamaktan, gözaltına almaktan, yoksulluğa ve işsizliğe mahkum etmekten başka bir şey yapmadı.”
ESP MYK üyesi Orhan Çelebi ise Wan halkının iradesini selamlayarak sözlerine başladı. Çelebi, “Demokrasiden, hukuktan ve halkların kardeşliğinden bahsedenler, 20 milyon insanın iradesini yok sayıyor ama biz biliyoruz ki bu halk, defalarca iradesine sahip çıktı ve belediyelere kendi seçtiklerini gönderdi. Seçim olduğunda da yine aynı iradeyi ortaya koyacaktır” diye konuştu.
‘Tarihi fırsat Öcalan’dır’
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Wan’da devam eden protestolarda yaptığı konuşmada, Tetwan (Tatvan) Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol’un gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Eğer Kürt’seniz, demokratik siyasette ısrar ediyorsanız ve DEM Partiliyseniz her an gözaltına alınabilirsiniz. Wan halkı eşbaşkanlarına nasıl sahip çıktıysa, Tatvan’da da aynı direniş sürecektir. Gözaltına alınan zihniyete buradan bir kez daha sesleniyoruz: Halkımız günlerdir sokaklarda, birçok arkadaşımız hâlâ gözaltında. Gazetecilerimiz ve belediyelerini korumak için nöbet tutan yurttaşlarımız hedef alınıyor. Dünyanın neresinde hırsıza karşı durmak suç olmuştur” dedi.
‘Kayyım hırsızlıktır’
Kayyım atamalarının halkın iradesini gasp etmek olduğunu vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle konuştu: “Evet, kayyım hırsızlıktır. O koltuğa bir hırsız olarak oturmuştur, ancak ona karşı duranlar yargı eliyle cezalandırılmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz. Abdullah Zeydan’a verilen ceza bunun en açık örneğidir. Van halkı, Zeydan’ı en yüksek oyla belediye eşbaşkanı olarak seçmiştir. Ancak iktidar hukuku çiğneyerek halkın iradesini gasp etmeye devam ediyor. Son 11 ayda 11 kayyım, son 10 yılda ise 150 kayyım atadınız. Kadınların özgürlüğünden, Kürt halkının değerlerinden, emekçilerin cebinden, gençlerin geleceğinden çaldınız. Peki, kayyımlarla Türkiye’de siyasi kriz çözüldü mü? Ekonomik kriz sona erdi mi? Irkçılık son buldu mu? Tam tersine, kayyım rejimi, Türkiye’de halkların ve demokrasinin önündeki en büyük engel olmuştur. Ancak artık kayyımlar, AKP iktidarının ömrünü uzatamayacak.”
‘Belediyeleri gasp edenler halka hesap verecek’
Kayyım atandığı gün belediyeye giren kolluk kuvvetlerinin halkı tehdit ettiğini belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, “O gün belediyeye giren bir grup kolluk gücü, içeridekilere ‘Sizi öldürmeye geldik’ dedi. İçişleri Bakanlığı’na soruyoruz: Bu kişiler sizin görevlendirdiğiniz insanlar mı? Yine aynı şekilde, ‘Türkün gücünü göreceksiniz’ ifadeleri kullanıldı. Bu ne anlama geliyor? Türkiye’nin gücü neden demokraside, barışta ve çözümde değil de şiddet ve baskıda gösteriliyor?” diye sordu.
‘Öcalan’a binlerce kez selam’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de demokrasinin hayat bulması için bir fırsat penceresi olduğunu belirterek, “Bu fırsat, Sayın Öcalan’dır. Bu fırsat Kürt sorunun demokratik çözümünü yapacak bu fırsat herkesin eşit yurttaş olarak yaşama ihtimalini barındırıyor. Alevilerin, kadınların, gençlerin eşit ve özgür yaşama iradesini taşıyor. Ortadoğu’da bize tek seçenek olarak dayatılan savaşın karşısında ise güçlü bir barış iradesi var. Bu fırsatı yaratan Sayın Abdullah Öcalan’a buradan binlerce kez selam olsun. Bu ülkenin ihtiyacı savaş değil, barıştır. Türkiye’nin, Ortadoğu’da demokrasi adına örnek bir ülke olması için Sayın Öcalan’ın yürüttüğü tartışmalar ve barış iradesi önemlidir. Bu iradenin ortaya çıkması artık kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
‘Mücadele devam edecek’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’nin Kürt halkına karşı tarihsel bir borcu olduğunu vurgulayarak, “100 yıllık iktidarlar ve devlet, Kürt halkına kimliğinin tanınması ve özgürlüğü için borçludur. Biz kimsenin hakkından bir şey istemiyoruz, sadece bizden çalınanı geri istiyoruz. Kayyımların ve baskıcı rejimin karşısında demokrasiyi savunuyoruz. Kürt halkının mücadelesi devam edecek. Ne mutlu bize ki halkımız, çöktürme planlarına, baskılara ve kayyım darbesine rağmen sokakları terk etmedi, iradesini yalnız bırakmadı. Belediye eş başkanlarımızın etrafında kenetlenerek demokrasi mücadelesini sürdürdü. Bizler de geri adım atmayacağız. Belediyeler bizimdir, bu coğrafya bizimdir, bu ülke hepimizin ortak yaşam alanıdır. Hiç kimsenin buna engel olmasına izin vermeyeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
İki koldan yürüyüş
Wan’da yapılan açıklamanın ardından yüzlerce kişi iki ayrı koldan sloganlarla Cumhuriyet Caddesi’nden DBP il binasına yürüdü.
Cumhuriyet Caddesi üzerinde yürüyen halkın sayısı binleri aştı. Gençler yürüyüş bounca “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok Jiyan nabe”, “Selam selam İmralı’ya bin selam“, “Abdullah Zeydan onurumuzdur”, “Direne direne kazanacağız” ve “Bijî berxwedana gele Wanê” sloganlarını attı.
Kaynak: MA