İç Anadolu Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri İzleme Koordinasyonu, Kırşehir S Tipi ve Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu açıklayarak insanlık dışı muameleye son verme çağrısı yaptı
İç Anadolu Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri İzleme Koordinasyonu, Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi ve Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde yapılan toplantıya İHD Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) ve Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu üyeleri katıldı.
ÇHD üyesi avukat Nergiz Görnaz, Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi ve Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini tespit etmek, ilgili kurum ve yetkilileri bilgilendirerek hak ihlallerinin sonlandırılmasını sağlamak amacıyla tutsaklarla ve cezaevi idaresiyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Nergiz Görnaz, “TUHAD-FED, İHD Ankara Şubesi, ÇHD Ankara Şubesi, ÖHD Ankara Şubesi, ATO İnsan Hakları Komisyonu ve DEM Parti milletvekilinden oluşan heyetle yapılan görüşmeler sonucunda tespit edilen hak ihlalleri doğrultusunda basına ve kamuoyuna da sunulan rapor hazırlanmıştır” diye belirtti.
Hak ihlalleri sıralandı
Nergiz Görnaz, hak ihlallerini şöyle sıraladı:
- Kırşehir S Tipi Kapalı Hapishanesi’nde sorunların çözümü talepli olarak 13 Ocak 2025 tarihinde başlatılan dönüşümlü açlık grevinin 7 gün 1 mahpus şeklinde devam ettiği, kullanım suyunun kirli, yağlı ve paslı aktığı, içmeye ve kullanıma uygun olmadığı, mahpuslara sürekli olarak keyfi soruşturmalar açıldığı,
- Mahpusların aile görüş sürelerinin görüşmeye gelen kişi sayısına bölündüğü, bu durumun görüş hakkını engellediği ve aileler tarafından mahpuslara getirilen eşyaların idare tarafından keyfi bir şekilde verilmediği ve adli ve diğer dosyalardan ceza almış mahpusların havalandırma hakkından 2 saat yararlanırken, siyasi mahpusların 45 dakika ya da 1 saat yararlandırıldığı,*Hastane sevklerinde ağız içi aramanın dayatıldığı, mahpusların bu nedenle tedavi olamadıkları ve hastane sevklerinin çok uzak tarihlere verildiği, çoğu zaman randevu alınamadığı ve hasta mahpusların revire çıkma ve ilaç alma konusunda zorluk yaşadığı, ilaçların aylarca geciktirildiği, uzman doktorun gerekli görüp yazdığı ilaçların cezaevi doktoru tarafından yazılmadığı,
- Hapishanede intihar vakalarının meydana geldiği, kurum hekiminin mahpuslara yaklaşımının ideolojik ve ayrımcı olduğu, mahpusların koşullu salıverilmeleri ve denetimli serbestlik haklarının İdare ve Gözlem Kurulu’nun soyut ve subjektif kararlarıyla engellendiği, mahpusların tek kişilik hücrelerde tecrit altında tutulduğu, mahpusların karşılaştıkları alanlarda birbirleriyle selamlaşmalarının engellendiği ve mahpusların eğitim hakkının engellendiği,
- Kürtçe kitapların mahpuslara verilmediği, inceleme adı altında 7-8 ay bekletildiği. Aram yayınevinden gelen kitapların, Türkçe veya Kürtçe olması fark etmeksizin, “ideolojilerini güçlendireceği” gerekçesiyle mahpuslara verilmediği ve mahpusların ailelerinden uzak hapishanelere sürgün edildiği ve ailelerine yakın hapishanelere sevk taleplerinin kabul edilmediği belirlendi.
Nergiz Görnaz, tüm hak ihlallerinin derhal sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
Kaynak: MA