Greenpeace Türkiye’nin ‘Pestisitler ve Çocuklar’ raporuna göre, analiz edilen her 3 gıdadan 1’inde mevzuata uygunsuzluk tespit edildi
Greenpeace Türkiye’nin yaptırdığı pestisit kalıntı analiz sonuçlarını da içeren “Pestisitler ve Çocuklar” raporuna göre, analiz edilen her 3 gıdadan 1’inde mevzuata uygunsuzluk tespit edildi.
Araştırmada İstanbul’da beş zincir marketin mağazalarından ve farklı semt pazarlarından alınan 14 tür sebze ve meyveye ait 155 ayrı örnek, uluslararası akredite bir laboratuvarda incelendi.
Analiz sonucuna göre örneklerin %61’inde birden fazla ‘tarım zehri’ olarak bilinen pestisit kalıntısı, %43’ünde ise en az bir ‘sonsuz kimyasallar’ olarak bilinen PFAS’li pestisit kalıntısı tespit edildi. Analiz edilen ürünlerin %31,6’sında ise hormonal sistem bozucu, nörolojik gelişim etkileyici ve kanserojen olduğu bilinen pestisitlere rastlandı.
En çok çocukları etkiliyor
Raporda, pestisitlerin özellikle çocuk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanırken, pestisit kullanımını azaltıp ortadan kaldıracak yöntemlerin yaygınlaştırılması talep edildi.
Raporda yer verilen araştırmalar, çocukların pestisitlere yetişkinlere kıyasla çok daha hassas olduğunu ve gelişim süreçlerinde ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabileceklerini gösteriyor.
Çocukların bağışıklık, sinir ve hormonal sistemlerinin gelişim aşamasında olması nedeniyle pestisitlerin etkileri yetişkinlere kıyasla daha zarar verici ve kalıcı olabiliyor. Bilimsel çalışmalar, kritik nörogelişimsel dönemde pestisitlere maruz kalmanın, nörogelişimsel bozukluklar da dahil olmak üzere birçok hastalığa yatkınlığı artırdığını gösteriyor.
Greenpeace Türkiye, Tarım ve Orman Bakanlığına pestisit analiz sonuçlarını düzenli olarak kamuoyu ile paylaşma çağrısını yineledi.
Greenpeace Türkiye’nin yaptırdığı analiz sonuçları ve raporun öne çıkan bulguları şunlar:
- 155 örneğin %33’ünün (51 örnek), Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği’ne uygun olmadığı belirlendi. Bu ürünlerin 50’sinde ruhsatsız pestisit kullanımı tespit edildi.
- Pestisit kalıntısı limit aşımı ile yasaklı ya da ruhsatsız pestisit kullanımına en fazla salamura yaprak (%80), yeşil sivri biber (%70), ıspanak (%67), kıvırcık marul (%40) armut (%40), üzümde (%40), golden elma ve starking elma için (%30), dolmalık biber, patlıcan örneklerinde (%20), domates (%13) portakal (%10), hıyar örneklerinde ise (%7) rastlandı.
- Analiz edilen örneklerin %61’inde (94 ürün) birden fazla pestisit kalıntısı tespit edildi.
- Analiz edilen örneklerin %31,6’sında (49 örnek) hormonal sistem bozucu, nörolojik gelişimi etkileyen, kanserojen ya da üreme sağlığı açısından tehdit oluşturan en az bir pestisit kalıntısı bulundu.
- Analizde, çocuk sağlığı açısından risk oluşturan per/polifloroalkil maddeleri (PFAS) içeren pestisitler de incelendi. Bu incelemeler sonucunda, analiz edilen 155 gıda örneğinin %43’ünün (67 örnek) en az bir PFAS’li pestisit kalıntısı içerdiği tespit edildi.
- Greenpeace Türkiye’nin 2020 yılında 90 ürünün analiz edilmesiyle yayımlanan “Soframızdaki Tehlike: Pestisit” adlı raporunda ürünlerin %15,6’sında yasal mevzuata aykırı pestisit kalıntısı, örneklerin %67’sinde çoklu pestisit kalıntısına rastlanmıştı.
Pestisit nedir?
Pestisitler, tarımsal ürünlerde zararlıları kontrol etmek amacıyla kullanılan kimyasal maddelerdir. Ancak bu maddelerin gıdalarda kalıntı olarak bulunması, insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturabilir. Uzun süreli pestisit maruziyeti, özellikle bağışıklık sistemi, sinir sistemi ve hormonal denge üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bazı pestisit türleri, kanser riskiyle ilişkilendirilirken, çocuklar ve hamileler bu kimyasallara karşı daha duyarlıdır.
Kaynak: Kısa Dalga