Sırrı Süreyya Önder’in yürüttüğü barış mücadelesine işaret eden DEM Partili Saruhan Oluç, bu durumunda toplumun farklı çevrelerinin barış ve çözüm istediğini ortaya koyduğunu belirtti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in tedavisi 15’inci gününde de Şişli’de bulunan Florence Nightingale Hastanesi’nde devam ediyor. Farklı kesimlerin hastane ziyaretleri sürerken süreci yakından takip eden ve Sırrı Süreyya Önder’in rahatsızlanmasından bu yana hastanede bulunan DEM Parti Milletvekili Saruhan Oluç, Sırrı Süreyya Önder’in barış mücadelesini anlattı. Saruhan Oluç, Sırrı Süreyya Önder’in hem 2013-2015 yılları arasında sürdürülen “diyalog” sürecinde hem de yeni süreçte aktif rol alarak büyük emek sarf ettiğini söyledi. Saruhan Oluç, “Hem tecrübeli, konuya vakıf, süreçleri iyi bilen ve iyi yönetebilen bir arkadaşımız” dedi.
‘Emekleri boşa gitmemiş’
Farklı kesimlerden yapılan ziyaretlere işaret eden Saruhan Oluç, gelemeyenlerin ise mesaj göndererek Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerini ilettiğini dile getirdi. Saruhan Oluç, “Siyaset alanında bir araya gelmeyen, birbirinden uzak duran ya da toplumsal mücadelede birbirinden uzak duran insanların hepsi Sırrı Süreyya Sırrı Süreyya Önder’in sağlığı için buraya geldiler, iyi dileklerini ilettiler. Bu çok önemliydi bizim açımızdan. Hastanede, arkadaşlarımız arasında ‘Biz bu kadar sevildiğini bilmiyorduk’ sözü en çok duyduğumuz bir söz haline geldi. Gerçekten bu şunu gösteriyor: Bir taraftan uzlaştırıcı bir kişiliği olması, diyalog kurarak sorunları çözmek konusundaki kararlı duruşu, aynı zamanda üslubu ve bu üslubu ile çok farklı kesimleri konuşturabilen tarzı var. Yani o yüzden barış için, çözüm için harcadığı emeklerin boşa gitmediğini görmüş olduk” ifadelerini kullandı.
‘Moral bozukluğunu üzerimizden atardı’
Sırrı Süreyya Önder’le 2011’deki seçim çalışmaları sırasında tanıştığını belirten Saruhan Oluç, “2011’den bugüne kadar da parti çalışmaları, son dönemde de Meclis çalışmaları çerçevesinde bir araya geldik. Dolayısıyla yani 14 yıllık bir geçmiş var, bu süreçlerde birçok konuda oturup sohbet ettik. Zaman zaman öyle şeyler yaşanır ki insanın morali bozulur. Ama Sırrı Süreyya, o moral bozukluğunu üzerimizden atacak adımları her zaman atmıştır, o sözleri her zaman bulmuştur, bir anekdotla o andaki ruh halini değiştirebilmiştir. Bu açıdan çalışma iklimi, ortamı açısından çok rahatlatıcı ve demokratik bir anlayışa sahipti. Zaten bu kadar sevilmesinin büyük ihtimalle nedenlerinden bir tanesi de budur. Meclis başkanvekilliği yaparken onun yönettiği oturumlara herkes izlemek ister, gelir Genel Kurul’a girerdi” diye konuştu.
‘Barış ve çözüm mücadelesi’
Sırrı Süreyya Önder’in barış mücadelesinden dolayı farklı kesimlerden çok fazla insanın kendisine saygı duyduğuna dikkati çeken Saruhan Oluç, “Yaptığını herkes biliyordu. Ne yapıyordu Sırrı Süreyya Sırrı Süreyya Önder? Barış ve çözüm olsun diye mücadele ediyordu. İmralı Adası’na gidip Sayın Öcalan’la bir görüşme yapması, gelip burada o görüşmenin sonucunda adımlar atması, siyasi çevrelerle görüşmesi… Çok farklı çevrelerden de olsa gelen herkes, mutlaka onun bu çözüm konusundaki çabasına değindi. Bu durum, bir kere daha bize şunu düşündürttü: Aslında bu toplumun çok farklı çevreleri barış, çözüm istiyor. Bu konuda adım atılmasını istiyor. Ve belki de böyle bir tarzda bu daha yapılabilir hale geliyor” diye ifade etti.
‘Barışı görmeyi hak ediyor’
Sırrı Süreyya Önder’in bir an önce sağlığına kavuşmasını ve mücadelesini sürdürmesini umduklarını ifade eden Saruhan Oluç, Sırrı Süreyya Önder’in barışı görmeyi en çok hak eden isimlerden birisi olduğunu söyledi. Saruhan Oluç, “Hastaneye çok arkadaşı, hemşerisi, Türkiye’nin her yerinden insanlar geldi. Van’dan, Hakkari’den, İzmir’den, Trabzon’dan herkes hastaneye akın akın geldi. Sırrı’yla birlikte yaşamış, zamanı geçirmiş olanlar çok hoş anekdotlar anlattılar, hep beraber güldük. Gerçekten Sırrı’nın konuştuğu, anlattığı konuların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Umarım barış ve çözüm konusundaki çalışmalarını bir an evvel sonuca ulaştırırız. O da bu durumu görürse en güzeli olmuş olur. Ümitli bekleyişimizin temel nedenlerinden bir tanesi bu.”
Haber: Yeşim Tükel / MA