PKK’nin sosyalizm hedefinin önemli olduğuna dikkat çeken EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, ‘İnsanlıkta ısrar, sosyalizmde ısrar’ diyerek bir sosyalizm hedefini tekrar koymuş oldu’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta açıklanan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası 12. Kongresi’ni toplayan PKK, “çalışmalarını sonlandırdığını” duyurdu. PKK’nin kararı sonrası devletin atacağı adımlar için çağrılar sürüyor.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Hakan Öztürk, yaşanan gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Eşit hak ve yükümlülükler’
PKK’nin Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda kongresini topladığını belirten Hakan Öztürk, kongrenin sonuç kararlarını ise “olumlu” bulduğunu söyledi. Hakan Öztürk, “Bu sonuç bilinçli bir şekilde, tercih edilmiş bir adımdır. Bundan sonrada tablo buna göre şekillenecektir. Kürt hareketi çok daha zor koşullarda mücadele edebilmişken ve daha iyi sonuçlar yaratabilmişken bu şekilde mücadele yapması da mümkündür. Süreç başlarken Devlet Bahçeli kaleme aldığı bir yazıda ‘Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir’ demişti. Dikkat ederseniz burada bu vatandaşlık bağı sonucunda herkesin eşit hak ve yükümlülüklere sahip olmasından bahsediyor” dedi.
Anadilde eğitim ve kimlik gibi talepleri hatırlatan Hakan Öztürk, Kürtlerin sürekli baskı altında olduklarını buna örnek olarak da kayyım atamalarını verdi.
‘Yasal ve hukuksal mücadele’
2013-2015 tarihlerindeki süreci anımsatan Hakan Öztürk, geçmiş deneyimlerin dikkate alınarak sürecin ilerletilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sürecin bundan sonra yasal ve hukuksal çerçevede yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Hakan Öztürk, “Kürt hareketi, demokrasi mücadelesinde kimlere ‘güveniyorum’ dedi? ‘Emekçi halka, işçi sınıfına, köylülere, kadınlara, gençlere, haksızlığa uğramış bütün halklara güveniyorum’ dedi. Bu çok önemli bir özne tanımlamasıdır. O anlamıyla kavramları, sınıfsal kategorileri yerli yerine koymuştur diyebilirim. Bununla birlikte kendisine bir hedef olarak da neyi koymuş oldu? ‘İnsanlıkta ısrar, sosyalizmde ısrar’ diyerek bir sosyalizm hedefini tekrar koymuş oldu” diye belirtti.
Sosyalizm hedefi
PKK’nin sosyalizm hedefinin önemli olduğuna dikkat çeken Hakan Öztürk, “Nice politik hareket, nice çıkışlar biliyoruz. Hiçbirisi kendisini sosyalizm hedefiyle tanımlamıyor. Bunu sosyalizm hedefiyle tanımlamak belki 1950, 1960, 1970’lerde daha mümkündü fakat 2025’te böyle bir sosyalizm hedefini tanım olarak koymak bence çok belirgin, olumlu bir durumdur. Bunu değerlendirmeliyiz diye düşünüyorum. Ortada bir sosyalizm hedefi varsa ne demektir bu? Sömürüye karşı bir mücadele demektir. Yani doğanın yok edilmesine karşı bir mücadeledir. Halkların birbirine kırdırılmasına karşı bir mücadeledir. Bu anlamıyla bütün özgürlükleri bize sağlayacak olan bir mücadeledir. Önümüze konulmuş olan hedef budur ve insanlık için bu muhteşem bir şeydir. Son derece iyidir. O nedenle böyle bir barış hedefi varken, dünya çapında bir kurtuluş hedefi varken bunu dikkate almalıyız diyorum. Çok kudretli bir politik akım” ifadelerini kullandı.
‘Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli’
EHP olarak devletin üzerine düşeni yapması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Hakan Öztürk, hasta tutsakların serbest bırakılması, kayyım atamalarının son bulması gibi adımların atılması gerektiğini vurguladı. Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ın mesajlarını yerinde bulduğunu ve Abdullah Öcalan’ın da Kürt sorununu demokratik yollarla çözme mesajını verdiğini sözlerine ekleyen Hakan Öztürk, “Ancak bunun için de Öcalan’ın koşullarının değiştirilmesi ve kolayca siyaset yapabilir hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Örgüt, ‘demokrasi yolundan gidelim’ dediyse o zaman gidilmelidir. Bu konuda iyimser olduğumu da söylemek isterim. Tarihin tekerleği tersine döndürülemez. Kürt halkının gerçekliği yeterince anlatılmıştır. Bundan çok seneler önce Mesut Yılmaz ‘Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer’ dedi. Bunları anlayanlar da anladı” ifadelerini kullandı.
Anadil hakkı
Anadil konusuna da değinen Hakan Öztürk, “Bir dil meselesi var. Kürt halkı dili üzerinde hassasiyetle durabilir. Onun okullarda geliştirilmesini isteyebilir. Orada bir yanlış anlaşılma var. Sadece Kürtçenin öğrenilmesi değil, kullanılması da önemlidir. Çünkü bir dil kullanıldıkça gelişir” dedi.
‘Sınıf ve demokrasi meselesi’
Türkiye’de “sınıf ve demokrasi meselesi” olduğunu ifade eden Hakan Öztürk, demokrasi meselesindeki ana konunun Kürt sorunu olduğunu, sınıf meselesinde ise sosyalizme odaklandıklarını söyledi. Hakan Öztürk, “Hakikaten Kürt hareketinin o son karar metninde vurgulandığı gibi bundan sonra işçi sınıfının, halkların, köylülerin, bütün haksızlığa uğrayan toplumsal kesimlerin önünde büyük bir mücadele alanı açılmıştır demektir. Biz bu mücadeleyi bilinçli bir şekilde organize edeceğiz vaadidir bu. Bu bize yeterli midir? Ben söylüyorum yeterlidir” dedi.
‘Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır’
Sömürünün her alanda olduğunu belirten Hakan Öztürk, şöyle devam etti: “.Bu ortaya konulmuş sosyalizm hedefi, ‘insanlıkta ısrar, sosyalizmde ısrardır’ şeklindeki hedef, bence son derece yerindedir.. Kongrenin kararıyla karşı karşıyayız. Zaten böyle bir perspektifin çevresinde bulunan bir örgüttük. Bu hedefe sahip bir örgüttük. Bu ilişkileri kurmak önümüzdeki dönemde yani bu demin anlattığım bağlamda, çerçevede hedeflere sahip olarak, böyle bir çözüm planına sahip olarak bunları gerçekleştirmemiz çok daha yakındır diye düşünüyorum.”
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA