• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Aziz Tunç

Beka sorunu yalanı

27 Temmuz 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Aziz Tunç, Yazarlar
Barış bir mücadele sorunudur

Halkların içinden geçtiği tarihi barış ve demokratik toplum süreci başlatılırken, Türk devletinin “beka sorunu”ndan ve bundan kurtulmak için “içeride barışmak ve birlik” yaratmak gerektiğinden söz edilmişti.

Böylece sürece mantıklı bir gerekçe yaratılmıştı. Ayrıca bu argüman, AKP ile MHP’ye oy veren ve ırkçılığın etkisindeki kesimleri ikna etmek için de işlevsel olacaktı.

Bu öneri Ekim 2024’te yapıldığına göre, Türk devletinin beka sorunu o günün koşullarında ortaya çıkmıştır. Bu durumda somut ve güncel verilerin ışığında devletin beka sorununun olup olmadığına, varsa nasıl olduğuna bakmak gerekmektedir.

Sürecin başlaması üzerinden aylar geçti; süreç, çoğu zaman yavaş, bazen hızlı ilerledi ve bir yere geldi. Ancak beka sorunuyla ilgili hiçbir gelişme olmadı. En son Erdoğan’ın doğrudan süreci konu alan konuşmasında da devletin bekasından söz edilmedi.

Çünkü beka sorunu, Cumhur İttifakı’nın kendi savaşçı politikalarını gizlemek için ortaya attığı kocaman bir devlet yalanıydı. Devlet halklara yalan söylüyordu.

Anlatılanların özeti şudur: Türk devleti, beka sorunu var diyerek geleceğinin tehlikede olduğunu, buradan hareketle ve beka sorununu çözmek için Kürt halkıyla ve Kürt halkının temsilcisi olan PKK ile barışmayı ve birleşmeyi kararlaştırdığını söylemiştir. Ekim 2024’te Bahçeli’nin başlattığı süreç böyle gerekçelendirilmiştir.

Gerçek durum böyle mi? Hayır, gerçekten Türk devletinin herhangi bir beka tehlikesi yoktur. Böyle bir tehlikenin varlığı için önce Türk devletinin barışçı politikalar izlediği, buna rağmen düşman bir devletin Türk devletine saldırmaya hazırlandığı gösterilmelidir.

Hâlbuki, Türk devleti kurulduğundan beri komşularına saldıran savaşçı bir devlet olmuştur. Hatay ve Kıbrıs işgalleri, izlenen Suriye politikası, Türk devletinin saldırganlığının sonuçlarıdır.

Peki, Türk devletinin bekasını tehlikeye atabilecek bir devlet var mı? Kadim düşman olarak tanımladığı ve yıllardır Adalar, Kıbrıs ve sınırlar gibi konulardan sorunlar yaşadığı, sık sık tehdit ettiği, ayrıca NATO üyesi olan Yunanistan, Türkiye için bir beka sorunu yaratıyor mu? Hayır.

Avrupa devletleri ve Türk devletinin arka bahçesi olarak kullandığı bütün Balkan devletleri, hangi güç ve imkânla Türk devletinin bekasını tehdit edecekler?

İran’ın, İsrail ve ABD ile fiili savaş durumundayken Türk devletine saldırması konjektürel durum açısında mümkün değildir.

Osmanlı Devleti’nin klasik düşmanı olan ve dünya üzerinde hak iddia eden Rusya da Türk devletine saldırmayacaktır. Birincisi, Türk Devleti ile çatışmak, aynı zamanda NATO ile çatışmak olacaktır. Rusya’nın mevcut durumda NATO ile savaşmayı göze alamayacağı, dolayısıyla Türk devletine saldırmayacağı ortadadır. İkincisi, hem Rusya’nın içinde bulunduğu Ukrayna savaşı hem Türk devletinin izlediği bölgesel güç olma politikası, Rusya’nın Türk devleti için tehlike olmasını engellemektedir.

Bölgede etkili güç olan ABD, Türk devletiyle hem iki devlet olarak hem de NATO üyeliğinde müttefiktirler. O nedenle ABD, Türk devletinin bekasını tehlikeye atacak herhangi bir çabanın sahibi olamaz. Aksine belirtilen bağlantılardan dolayı Türk devletinin bekasını korumak durumundadır.

Bütün bunlardan sonra Türk devletinin bekasını tehlikeye atabilecek olağan şüpheli olarak İsrail kalmaktadır. Evet, İsrail Türk devletinin geleceğini tehlikeye atacak potansiyele ve güce sahiptir, ayrıca sonuçları itibarıyla da bu yönlü politikalar izlemektedir.

Ama meşhur filmdeki gibi, “Hele bir sor niye?” İsrail’e Türk devletinin geleceğiyle oynama, bu düzeyde etkili ve güçlü olma imkânını kim, hangi politikaları izleyerek veriyor?

Osmanlı-İslam imparatorluğunu kurmak için gücünün yettiği herkese ayar vermeye, Suriye’nin kurucu abisi rolünü oynamaya, Suriye’yi ve Irak’ı kendi topraklarına katmaya çalışan Türk devletinin bu saldırganlığına karşı halklar tepki göstermeyecekler mi sanıyordunuz?

Alevilere DAİŞ’çileri, Dürzilere Arap aşiretleri adıyla paramiliter katilleri saldırtan Türk devleti, buna herkesin sessiz kalacağını mı bekliyordu? Her gece tazelenen Musul-Kerkük rüyalarıyla elini kolunu sallayarak Irak’a giren Türk devletine kimsenin bir şey demeyeceğini mi düşünüyordu?

İşte bu durum, yani Suriye’ye ve Irak’a, özellikle Suriye’ye hâkim olma isteği, İsrail’i rahatsız etmekte ve bundan dolayı İsrail, Türk devletine karşı tutum almaktadır. Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin “beka sorunu” dedikleri, Türk devleti ile İsrail arasında yaşanan bu çelişkidir.

Bir atasözü der ki: “Hayın hoflu olur, kıçı pohlu olur.” Türk devleti, yaptıklarından ve yapacaklarından korkuyor; bu nedenle “beka sorunu” yalanıyla saldırganlıklarına meşruiyet yaratmaya çalışıyor.

   Bu durumda Türk devletinin beka sorunu değil, Kürt düşmanlığı sorunu vardır. Türk devleti Kürt düşmanlığından vazgeçtiği zaman, iddia ettiği beka sorunu da ortadan kalkacaktır. Ayrıca Kürt halkı, barışın ve demokratik toplum sürecinin Türk devletinin korkusuna ve korkusunu gizlemek için söylediği yalana malzeme yapılmasına izin vermeyecektir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kürt sorunu mahkemede değil, masada çözülür

Sonraki Haber

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Sonraki Haber
Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

SON HABERLER

Gazze’de son 24 saatte 6 Filistinli açlıktan hayatını kaybetti!

Gazze’de son 24 saatte 6 Filistinli açlıktan hayatını kaybetti!

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Bursa’da kalp krizi geçiren itfaiye personeli hayatını kaybetti

Bursa’da kalp krizi geçiren itfaiye personeli hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Ankara’da kadın cinayeti: Bir kadın katledildi

Edirne’de kadın katliamı, Mêrdîn’de şüpheli ölüm

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Ulusal Brilik Konferansı sonuç bildirgesi: Birlikte kazanma zamanı

Ulusal Brilik Konferansı sonuç bildirgesi: Birlikte kazanma zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Süveyda’da kuşatma sürüyor: 36 köy boşaltıldı

Süveyda’da kuşatma sürüyor: 36 köy boşaltıldı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Abdullah Öcalan’dan dünya emekçilerine selam

Ortadoğu’da kadınlardan Abdullah Öcalan’a mektuplar

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

Pakistan’da Beluc’lara yönelik kaybettirme politikası devam ediyor

Pakistan’da Beluc’lara yönelik kaybettirme politikası devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
27 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır