Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin AP Delegasyon Başkanı Andreas Schieder, barış sürecinin Türkiye’nin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve halklar arası saygıya dayalı bir ortak yaşama yeniden yönelmesi için bir fırsat olduğunu söyledi
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPÖ) Avrupa Parlamentosu Delegasyon Başkanı ve Avrupa Parlamentosu Kürt Çalışma Grubu Başkanı Andreas Schieder, PKK’nin silahsızlanma kararı ve Türkiye’deki siyasi atmosfer hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Süreç demokratikleşme için fırsat
Andreas Schieder, PKK’nin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyarak silahlı mücadeleyi sonlandırma kararını “tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.
Bu adımın, onlarca yıldır süren çatışmanın sona ermesi anlamına geldiğini belirten Andreas Schieder, “Bu karar aynı zamanda barış için yeni ve demokratik bir mücadelenin başlangıcını simgeliyor. Uzun süredir şiddet, baskı ve dışlanma ile anılan bir bölgeye istikrar umudu taşıyor. Türkiye’nin demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve halklar arası saygıya dayalı bir ortak yaşama yeniden yönelmesi için bir fırsattır” dedi.
Siyasetçiler, gazeteciler susturuluyor
Ancak bu umutların, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın artan siyasi baskı politikaları nedeniyle tehlike altında olduğunu ifade eden Andreas Schieder, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi gerekçelerle yüz günü aşkın süredir cezaevinde tutulduğunu hatırlattı. Muhalif siyasetçilerin ve gazetecilerin sistematik biçimde susturulduğuna dikkat çekti.
Hukukun üstünlüğüne ihtiyaç var
Andreas Schieder, barış sürecinin Erdoğan tarafından kişisel siyasi hedefleri doğrultusunda kullanılabileceği yönündeki kaygılarını da dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Bu süreç, gerçek bir uzlaşma iradesiyle değil; Erdoğan’ın 2028’de üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olabilmesini sağlayacak bir anayasa değişikliği için taktiksel bir manevra olarak görülüyor. Oysa Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, yeni bir güç oyunu değil; demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne ve Kürt halkına yönelik samimi bir açılımdır.”
Avrupa’ya çağrı: Seyirci kalmayın
Avrupa Birliği’nin de Türkiye’deki gelişmelere karşı daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini belirten Andreas Schieder, “Avrupa, artık Erdoğan’ın demokrasiyi adım adım yok etmesine seyirci kalmamalı. Avrupa Birliği, Türkiye’deki demokratik güçlerin arkasında açık şekilde durmalı, sivil toplumu güçlendirmeli ve net bir mesaj vermelidir. Baskıcı politikaları sürdüren bir Türkiye ne AB üyeliği açısından ne de güvenlik politikalarında güvenilir bir ortak olabilir” dedi.
‘Barışa bir şans ver’
Andreas Schieder, açıklamalarını “Barışa bir şans ver” başlığıyla kendi sanal medya hesaplarından da paylaştı. Özellikle bir gerillanın PKK bayrağı taşıdığı görselle birlikte yayımlanan bu mesaj, sanal medya kullanıcılarının dikkatini çekti ve Kürtler arasında geniş yankı buldu.
Kaynak: ANF