Kadınların sürece öncülük edeceğini söyleyen TJA’lı Öznur Evin ve Şükran Şen, kadın özgürlükçü paradigmanın hayata geçirilmesiyle kadınların güvenli ve yaşanabilir bir dünya inşa edebileceğini belirtti
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci önemli adımlarla sürüyor. Toplumun tüm kesimleri sürecin nasıl ilerlemesi ve başarıya nasıl ulaşması yönünde görüş ve taleplerini açıklıyor. Sürecin öznesi ve barışın inşacıları olduğu sorumluluğunu üstlenen kadınlar, barış ve özgürlüğü örgütleyeceklerini her seferinde dillendiriyor. Özgür Kadın Hareketi’nden (Tevgera Jinên Azad-TJA) Öznur Evin ve Şükran Şen, süreçte kadınların rol ve misyonuna ilişkin konuştu.
‘Sürece yön verceğiz’
Kadınların öncülük rolüne dikkati çeken Öznur Evin, sürece yön vereceklerini söyledi. Kürt halkının Abdullah Öcalan’ın çağrısını güçlü sahiplendiğini ve desteklediğini anımsatan Öznur Evin, “Bu bağlamda Kürt kadınlarına çok iş düşüyor. Süreç başladığından bu yana Sayın Abdullah Öcalan, defalarca kadınlara sürecin öncüsü ve öznesi olması yönünde çağrılar yaptı. Sayın Öcalan’ın çağrısına cevap olacak politikalar geliştiriyoruz” dedi.
Özelikle kadınlara süreci sahiplenme çağrısında bulunan Öznur Evin, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin herkesi olumlu etkileyeceğini belirtti. Sürecin hızlandırılması gerektiğinin altını çizen Öznur Evin, toplumun tüm kesimlerinin talepleri doğrultusunda yasal ve hukuki adımların atılması gerektiğine işaret etti.
Kadınların barışa öncülük edeceğini vurgulayan Öznur Evin, “Besê Hozat öncülüğünde silahlar yakıldı. Burada açığa çıkan en önemi husus; kadınların en önde, öncü rolünde olmasıydı. Kadınların varlığı her alanda önem arz ediyor. Bu noktada kadınların barışı destekleyen ve barışa öncülük eden konumda olması bizim için önemlidir. Sayın Abdullah Öcalan kadınlar öncülüğünde yapılacak her bir anlaşma, her bir başarının aslında topluma mal olacak bir başarı olduğunu söylüyor. Bu başarının temel yapı taşını da kadınlar oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
‘Stratejik bir dönüşüm süreci olarak sahiplenmiştir’
Sürecin dünya tarafından dikkatle takip edildiğine işaret eden Şükran Şen de sürecin Kürt siyasetinin mücadelesi açısından yalnızca bir dönüm noktası değil, aynı zamanda paradigmasal bir değişimin ilanı olduğunun altını çizdi. “Şükran Şen, “Süreç demokratik toplum inşası ekseninde yeniden tanımlanan bir perspektifi öneriyor. Kürt hareketi 27 Şubat çağrısını bir taktik hamlesi değil, aynı zamanda stratejik bir dönüşüm süreci olarak sahiplenmiştir” dedi.
‘Öcalan kadınları öncü yaptı’
Tarihi törene işaret eden Şükran Şen, törene kadınların öncülük etmesinin önemli bir mesaj olarak algılaması gerektiğini vurgulayarak, “Kadınlar, Sayın Abdullah Öcalan’ın stratejisiyle birer öncü oldu. Sömürgenin sömürgesi olan kadınlar şuan öncü konumdalar. Bunu silah bırakma töreninde de gördük. 30 kişilik törenin 15’i kadın 15’i erkek savaşçılardan oluşuyordu ve grup sözcüsüne bir kadın öncülük yapması kadın tarihi açısından çok önemliydi” diye belirtti.
‘Nesne değil, özneyiz’
Kadın özgürlükçü paradigmanın hayata geçirilmesiyle kadınların güvenli ve yaşanabilir bir hayatı olacaklarına işaret eden Şükran Şen, “Artık herkes bunu bilsin ki yaşam özgür kadın ekseninde oluşturulacaktır. Kadın nesne değil, özne durumunda olduğunu tarihi çağrıyla kanıtlamıştır. Son bir yıl içinde kadın katliamları, her yönüyle çoğaldı. Bu saldırılara karşı daha fazla örgütleniyoruz” diye konuştu.
Haber: Özlem Yacan \ MA
