ÖHD üyesi Lokman Şaman, ‘Ya komisyonun İmralı’ya giderek görüşme gerçekleştirmesi ya da Sayın Abdullah Öcalan’ın komisyonda bizzat bulunarak çözüm sürecini şeffaf bir şekilde yürütmesi gerekmektedir’ dedi
Barış ve Demokratik Toplum Süreci devam ederken süreci Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla başlatan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın koşullarında ciddi değişiklikler yaratılmadı. Sınırlandırma izlenimi veren görüşmeler, hala Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi tutuluyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Av. Lokman Şaman, belli periyotlarla yapılan görüşmelerin tecridin kalktığı anlamına gelmediğini ifade etti.
İmralı’daki tecridin ‘politik nitelikli özel bir hukuk düzeniyle’ sürdürüldüğünü vurgulayan Lokman Şaman şunları söyledi:
“İmralı’da yapılan görüşmeler gereğinden fazla kısıtlı. İletişim sağlanamıyor. İletişim sağlanamamasından dolayı da sağlıklı bir süreç yürütülemiyor. Sağlıklı bir barış sürecinin yürütülememesinin temel sebeplerinden biri İmralı’da devam eden tecrittir. İki haftada bir, ayda bir, Sayın Öcalan’la görüşülmüş olması, tecridin kalktığı anlamına gelmez. Bunun dışında, zaten umut hakkı kapsamında Sayın Abdullah Öcalan yaklaşık 27 yıllık tutsaklığı geride bıraktı ve hala politik nitelikli hukuk uygulamaları devam ediyor. Bunların bir an önce kaldırılarak Sayın Abdullah Öcalan’ın barış ve demokratik toplum inşası için yürütülen komisyon çalışmalarına dahil edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.”
‘Öcalan ile doğrudan görüşülmeli’
Lokman Şaman, Abdullah Öcalan’la sürdürülen iletişimin sağlıklı yürütülememesinin toplumsal açıdan barış sürecine gölge düşürdüğünü dile getirdi.
Komisyon ile Abdullah Öcalan arasındaki bağın güçlendirilmesi gerektiğini, bunun da ancak komisyonun Abdullah Öcalan ile doğrudan ve fiziki görüşmeler gerçekleştirmesiyle mümkün olabileceğini ifade eden Lokman Şaman şöyle devam etti:
“Bu fiziksel görüşmelerde ya komisyonun İmralı’ya giderek görüşme gerçekleştirmesi ya da Sayın Abdullah Öcalan’ın komisyonda bizzat bulunarak çözüm sürecini şeffaf bir şekilde yürütmesi gerekmektedir. Aksi halde devlet tek taraflı olarak yürütülen bir çözüm sürecinden bahsedilecektir. Bu çözüm süreci de tek taraflı yürütüldüğü müddetçe ciddiyetini koruyamayacak ve çözüm sürecinin samimiyetine ciddi anlamda gölge düşürecektir.”
‘Henüz somut adım atılmamıştır’
Lokman Şaman, süreç kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tarafından çatışmalarda yaşamını yitiren annelerinin Kürtçe konuşmasının Meclis iç tüzüğü gerekçesiyle engellenmesinin sürecin ciddiyetini zedelediğini söyledi.
Demokratik toplumun inşasında en temel unsurlardan birinin eşit yurttaşlık ilkesi olduğunu ifade eden Lokman Şaman sözlerini şöyle noktaladı:
“Eşit yurttaşlık ilkesinde ana dilde eğitim hakkı da kapsama dahildir. Barış Anneleri’nin komisyonda Kürtçe konuşamaması ve komisyon başkanının, bunu iç tüzüğe engel olarak görmesi de ciddi anlamda sürece gölge düşürmektedir. Ancak esas olan barışın kalıcı olması ve demokratik toplumun inşasında kalıcı bir yol alınması. Meclis’te komisyonun çalışmaları sürüyor; ama Öcalan’ın özgür çalışma koşulları hala yerine getirilmiş değil, tecrit fiilen sürüyor.”
Haber: Abdülkadir Ayten / MA