Çatışmalı süreçlerde üç çocuğunu kaybeden Mürvet Demir, barışa hasret yaşamını yitiren Sakine Arat ile Berfo Ana’yı hatırlatarak ‘Artık hiçbir anne bu dünyadan gözü açık göçmemeli. Bu süreç halklar için bir fırsat; devlet artık adım atmalı’ dedi
Çatışmalı süreçte 3 çocuğunu kaybeden ve bir oğlu hala PKK saflarında bulunan Mürvet Demir, uzun süre birlikte yol yürüdüğü Sakine Arat’ı hatırlatarak, “Başka anneler gözü açık gitmesin” diyor. Mürvet Demir, yaşadığı bütün zorluklara rağmen barış mücadelesini sürdürüyor.
İki oğlu ve bir kızını kaybettikten sonra Barış Anneleri Meclisi’ne katılan Mürvet Demir, oğlu Serok’un çalmayı öğrettiği sazını dert ortağı olarak görüyor.
‘Sakine Ana gözü açık gitti’
Barışın bütün halklar için değerli olduğunu ve bu sürecin heba edilmemesi gerektiğini vurgulayan Mürvet Demir, geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Barış Annesi Sakine Ana’nın (Arat) barış mücadelesini sonuca ulaştırmadan durmayacağını aktarıyor:
“Sakine Ana, bu uğurda mücadele eden annelerden biriydi. Yaşadığı süre boyunca kimse ölmesin diye mücadele etti. Tek başına Ankara’ya gitti, hiçbir anne ağlamasın diye ömrünü adadı. Hiçbir çocuğunu defnedemedi. Üç çocuğunu kaybetti ama hiçbir zaman evinde oturmadı. Her daim barış, dedi, barışın peşinden gitti ve öldüğünde de bu hasretle gözü açık gitti.”
“Onu yıkadıklarında içeri girdim. Sakine Ana hepimizin annesiydi. İçeride, Sakine ananın gözünün açık olduğunu gördüm. ‘Kimin yolunu gözledin’ dedim, sonra gözünü kapatmaya çalıştım; bir gözü kapandı ama bir gözü yine açık kaldı. Savaş her ne kadar devam etse de bugün barış, hepimiz için en kıymetli, en güzel olan şey. Biz barışı seçtiğimiz sürece güzel şeyler de arkasından gelir.
“Biz annelerin Sakine ve Berfo Ana gibi, artık gözünün açık gitmesini istemiyoruz. Bunun için herkes elini taşın altına koymalı.”
‘Sazım benim dert ortağım’
Yaşadığı acıları, çaldığı sazı ve yürüttüğü mücadelesiyle bir nebze olsun unutmaya çalıştığını anlatan Mürvet Demir sözlerine şöyle devam etti:
“Çok fazla kaybımız oldu. Çok fazla bedel verdik. Sakine Ana benim için en zor olandı. Bir annenin barışa olan hasretini ve inancını onda gördüm ve hissetim. Çocuklarımdan sonra da aynısını yaşadım.
Saz çalmayı bana son giden oğlum Serok öğretti. Şimdi her sıkıldığımda sazımı alıp çalıyorum. Sazım benim dert ortağım oldu. O sazı çalınca her şey yeniden gözümün önünden geçiyor.”
‘Bu fırsat kaçırılmamalı’
Mürvet Demir, sürece ilişkin de devletin adım atmamasına tepki göstererek şunları söyledi:
“Bugün Kürt halkı barış için her şeyi yaptı ama devletten yana en ufak bir somut adım dahi yok. Bu süreçte halk bin adım atarken, devlet tek bir adım dahi atmış değil. Kurulan komisyonun adını barış ve kardeşlik koydular ama ne barışa ne de kardeşliğe dair bir şey gördük.
Sayın Öcalan bu süreci herkesin önüne altın tepside koydu. Kürt halkı sonuna kadar bu süreç için hazır. Biz, yaşadığımız sürece kaybettiklerimizin barış mücadelesini yerine getirmeliyiz. Bunu hayata geçirmek için bir gün dahi durmamamız gerekiyor. Artık adım atılması gerekiyor.”
Kaynak: ANF