Umut hakkının uygulanması için bir mekanizma oluşturulması gerektiğini belirten Av. Veysi Eski, ‘Türkiye’nin topu taca atma gibi bir şansı kalmadı. Çünkü komitenin, Türkiye’yi komisyondan çıkarma yaptırımı dahil bütün seçenekleri önüne alması gerekiyor’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen 4 bin tutsağın “umut hakkı”na dair 15-17 tarihleri arasında önemli bir toplantı yapılacak.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Abdullah Öcalan ile tutsaklar Civan Boltan, Hayati Kaytan ve Emin Gurban hakkında verilen “ihlal” kararlarını görüşecek.
Komite, 2024 yılının Eylül ayında yaptığı toplantıda, bu konuda Türkiye’den gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istemişti ve 1 yıl süre vermişti. Aksi halde bir ara karar çıkacağı uyarısında bulunmuştu.
Türkiye, komitenin uyarısına rağmen henüz bir düzenleme yapmadı. Komitenin buna rağmen nasıl bir ara karar alacağı merak ediliyor.
Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) de aralarında olduğu insan hakları ve hukuk örgütleri, “umut hakkı”nın uygulanmasına dair Temmuz ayında komiteye bildirimde bulundu. Bildirimde, AİHM kararlarının uygulanması için gerekli adımların atılması talebi yer aldı.
ÖHD üyesi ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) delegesi Veysi Eski, “umut hakkı”na ve komiteden çıkabilecek kararlara dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Fiili idam cezası demektir’
Av. Veysi Eski, “umut hakkı”na göre herkesin bir gün cezaevinden çıkma umudunun olması ve bu sürenin çok uzun olmaması gerektiğini belirtti.
Veysi Eski, şöyle konuştu:
“Macaristan, 40 yıllık bir ceza uygulamasına geçmek istedi. Ancak AİHM bunu kabul etmedi. Zaten insan ömrünün süresi belli. Bugün Türkiye dışında Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde tanınan bir hak. ‘Umut hakkı’ yasalarda olan bir şey değil, yasadaki engelleyici hükümlerin ortadan kaldırılmasıdır. Türkiye yasalarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlara dair ‘ölünceye kadar cezaevinde kalır’ ibaresi var. Bu ibare ‘umut hakkı’ önünde bir engel. Bu tür ibarelerin kanundan ayıklanması gerekiyor. Çünkü bunlar fiili idam cezası demektir”
‘Umut hakkı için mekanizma oluşturulmalı’
“Umut hakkı” için bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini söyleyen Veysi Eski, “Bu mekanizmalara baroların, hukuk örgütlerinin, insan hakları savunucuların dahil olması gerekiyor. Avrupa’nın diğer ülkelerinde mahpusların durumunu takip eden mekanizmalarda barolar ve insan hakları savunucuları da yer alıyor” diye kaydetti.
‘Devlet umut hakkını koz olarak kullanıyor’
Komitenin yaptırım kararı vermesi gerektiğini söyleyen Veysi Eski, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’deki son 1 yıl içerisinde yeni bir süreç söz konusu. Sayın Abdullah Öcalan şahsında yürüyen bir süreçten bahsediyoruz. Devlet Bahçeli, bu sürecin en önemli aktörü olan Sayın Öcalan’ın ‘umut hakkı’na ilişkin ‘Abdullah Öcalan gelsin, umut hakkını kullansın, Meclis’te konuşsun’ dedi. Demek ki devlet bu ‘umut hakkı’nın var olduğunu biliyor, uygulamak zorunda olduğunu da biliyor. Ama bu hakkın siyasette, mevcut süreçte bir şantaj aracına dönüşmemesi gerekiyor. Devlet tarafı elinde bir koz olarak kullanmaya çalışıyor. Bu siyaseten çok ahlaki bir şey değildir”
‘Etkin bir ara karar bekliyoruz’
“Umut hakkı”na dair komiteye bildirimde bulunduklarını hatırlatan Veysi Eski, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin topu taca atma gibi bir şansı kalmadı. Çünkü komitenin, Türkiye’yi komisyondan çıkarma yaptırımı dahil bütün seçenekleri önüne alması gerekiyor. Gelecek toplantıda bir ara karar verilmesini bekliyoruz. Kurulacak ara kararın Türkiye’nin adım atması için etkin bir ara karar olmasını bekliyoruz.”
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA