Kürdistan’daki Parti ve Siyasi Örgütlerin Ortak Diplomasi Komitesi’nin 4 Ekim’de gerçekleştirdiği 31. toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede Kürdistan’da güncel ve siyasi gelişmeler değerlendirilerek ortak bir planlama yapıldı
Kürdistan’daki Parti ve Siyasi Örgütlerin Ortak Diplomasi Komitesi, 4 Ekim tarihinde, Kürdistanlı bağımsız şahsiyetlerle birlikte Brüksel’de KNK merkezinde 31’nci toplantısını gerçekleştirdi. Sonuç bildirgesi açıklanan toplantıda, geniş tartışmaların ardından ortak bir planlama yapıldı.
Toplantıda Barış ve Demokratik Toplum Süreci, Kuzey ve Doğu Suriye’deki durum ve Geçici Suriye Hükümeti ile ilişkiler, Federal Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi, idari ve ekonomik kriz, Irak seçimleri, Rojhilat’taki durum, İran rejiminin saldırı ve tehditleri, Ortadoğu’da gelişmeler, İsrail-Hamas-Hizbullah-İran savaşı, uluslararası güçlerin bölgedeki tutumları, Kürt ulusal birliği çalışmaları ve ulusal birlik çabaları geniş şekilde tartışıldı.
‘Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor’
Toplantının sonuç bildirgesinde; Türkiye’de Kürt sorununun çözümüne yönelik görüşmelerin sürdüğünü, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrılarıyla önemli adımların atıldığını ancak Türkiye’nin beklenen adımları atmadığı ifade edilerek Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin devam ettiğine dikkat çekilerek şu ifadeler kaydedildi:
“Toplantı, bu görüşmelerin ve atılan adımların önemli olduğunu vurgulamakta ve bu sürecin ilerleyerek kalıcı bir çözüme ulaşması umudunu dile getirmektedir. Toplantı, Türkiye hükümetine Sayın Abdullah Öcalan’ın bir an önce serbest bırakılması ve Kürt sorununun çözümünde temel adımların atılması çağrısında bulunmaktadır.”
‘Rojava’yı korumak, Kürdistan’ı korumaktır’
Suriye’de Baas rejimin çözüldüğü, selefi grupların Şam’a nüfuz ettiği ve Suriye’nin geleceğinin belirsiz olduğu ifade edilen bildirgede, Alevi, Dürzi ve Hristiyan topluluklara yönelik katliamlara dikkat çekildi. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Geçici Suriye Hükümeti arasında yapılan 10 Mart Anlaşması’na değinilen bildirgede şu ifadelere yer verildi:
“Rojava Kürdistanı da hassas bir süreçten geçmektedir. 10 Mart’ta Geçici Şam Hükümeti’yle bir anlaşma imzalanmasına rağmen, hâlâ pozitif bir adım atılmamış ve gelecek hala belirsizdir. Rojava Kürdistan’ının kazanımları korunmalı, diplomatik görüşmelerde Suriye’nin merkeziyetçi olmaması ve Rojava Kürdistan’ının anayasal statüsü korunmalıdır.
Sonuç bildirgesi yazıldığı sırada, Halep kentinin Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde Kürt siviller, Geçici Şam Hükümetine bağlı güçlerin saldırılarına maruz kalmıştır. Çatışmalar yaşanmış, ardından Geçici Şam Hükümeti’yle yapılan görüşmeler sonucu çatışmalar durdurulmuştur. Bu olaylar durumun ne kadar hassas ve kırılgan olduğunu göstermektedir. Önümüzdeki günlerde benzer hatta daha ağır gelişmelerin yaşanması muhtemeldir. Bu nedenle halkımız ve kurumlarımız daima dikkatli olmalı, tedbirlerini almalı ve Rojava’nın kazanımlarını korumalıdır. Rojava’yı korumak, Kürdistan’ı korumaktır.”
Qamişlo’da Kürt güçleri arasında yapılan toplantının gurur verici olduğu ifade edilen ve Rojava’daki tüm güç ve kurumlara, benzer bir toplantının Avrupa’da yapılması ve ortak bir diplomasi komitesi oluşturma çağrısı yapılan bildirgede tüm Kürtlere ‘Rojava’yı sahiplenin’ çağrısı da yapıldı:
“Tüm Kürtler ve Kürdistanlılar Rojava meselesine duyarlıdır ve Rojava’nın kazanımlarını sahiplenmektedir. Bu vesileyle toplantı, tüm Kürt güçlerine Rojava’nın kazanımlarını sahiplenme ve Rojava halkıyla omuz omuza hareket etme çağrısında bulunmaktadır.”
‘Birlik olun, parlamentoyu aktif hale getirin’
Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırı, tehdit ve müdahalelerin sürdüğü ifade edilen bildirgede, Kürtlerin kendi içinde birlik olamaması durumunda federasyon statüsü ve mevcut kazanımların tehlikeye girebileceği uyarısında bulunuldu:
“Birçok bölgede demografik yapı değiştirilmektedir. Tüm Kürt güçleri, iç çelişkilerini bir kenara bırakmalı, birlik içinde Kürdistan’ın kazanımlarını korumalıdır.
Ekonomik kriz ve maaşların ödenmemesi sorunu Güney Kürdistan’da devam etmektedir. Her ay bölge yöneticilerinin Bağdat’a gidip sadece maaş konusunu konuşması, Kürtleri açlıkla cezalandıran ve onları merkeze bağımlı hale getirmeyi amaçlayan bir politikanın göstergesidir.”
Bölgede siyasi ve idari sorunların devam ettiği, Kürdistan Parlamentosu seçimlerinin üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen henüz yeni hükümetin kurulamadığına dikkat çekilen bildirgede, Irak parlamento seçimlerinin de yaklaştığı bir süreçte ulusal birliğin hala sağlanamamış olduğu ifade edilerek şu çağrı yapıldı:
“Toplantı, tüm Güney Kürdistan güçlerine bir an önce parlamentoyu aktif hale getirme, yeni hükümeti kurma ve bölge başkanını seçme çağrısı yapmaktadır.”
‘İran hapishaneye dönüştürüldü’
İran rejiminin 40 yılı aşkındır kadınların ve halkların demokratik haklarını bastırdığı ve muhaliflerini ezdiğine vurgu yapılan bildirgede, İran’ın kadınlar ve halklar için bir hapishaneye dönüştürüldüğü ifade edilerek şu ifadelere yer verildi:
“İran halkları ne rahat ne memnundur; özgürlük ve demokratik bir ülke talep etmektedir. Toplantı, bu özgürlük taleplerini meşru görmekte, eylemleri desteklemekte ve İran rejiminin göstericilere saldırılarını ve aktivistleri idam etmesini kınamaktadır.”
‘İdam ve darağacı politikası sürüyor’
İran hapishanelerindeki siyasi tutsakların durumunun giderek kötüleştiği, baskı ve işkencelerin arttığı; bu yüzden tutsakların sık sık açlık grevi yaptığı ifade edilen bildirgede “idam ve darağacı politikasının sürdüğü” vurgulandı:
“İdam ve darağacı politikası sürmekte, birçok kadın aktivist idam edilmekle karşı karşıyadır. Ayrıca Kürt kolberlere yönelik saldırılar artmakta ve her gün kolberler katledilmektedir. Toplantı, tutsakların taleplerini meşru görmekte, idam karşıtı kampanyaları desteklemekte ve İran yöneticilerine zulüm ve hukuksuzluğa son verme çağrısı yapmaktadır.”
Rojhilat’taki partilerin ‘Diyalog Merkezi’ adıyla başlattığı işbirliğinin olumlu bir adım olarak değerlendirildiği ve selamlandığı bildirgede, bu iş birliğinin kalıcılaşması temennisine de yer verildi. Bildirgede ayrıca Rojhilat’taki partilere ortak bir diplomasi merkezi kurmaları çağrısı yapıldı.
Ulusal birlik için seferber olma çağrısı
İki yıldır Filistin’de süren, Filistin sınırlarını aşarak Lübnan, Suriye, İran ve Yemen’e de yayılan savaşa dikkat çekilen bildirgede şu ifadelere yer verildi:
“Kürdistan’ı işgal eden güçler bu savaşta farklı taraflarda yer almaktadır. Bu savaş Kürdistan’a da yansıyabilir. Bu nedenle Kürt iç birliği ve ulusal birlik çalışmaları son derece önemlidir. Toplantı, tüm parti, kurum, şahsiyet ve Kürdistan halkına bu dönemde ulusal birlik için seferber olma çağrısı yapmaktadır.”
8 Kasım’da yapılacak yürüyüş ve mitinge çağrı
Bildirgede Abdullah Öcalan’la görüşmeler yapıldığı ancak tecridin devam ettiğine dikkat çekilerek Abdullah Öcalan’ın özgür olması gerektiği ifade edildi:
“Bu nedenle özgürlük kampanyalarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Toplantı, “Sayın Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyasını desteklemekte ve tüm Kürdistanlılara ve Kürt dostlarına bu kampanyaya katılma çağrısı yapmaktadır.
Bu kampanya çerçevesinde 08.11.2025 tarihinde Almanya’nın Köln kentinde büyük bir yürüyüş ve miting düzenlenecektir. Toplantı, tüm Kürtleri ve dostlarını bu yürüyüşe ve mitinge katılmaya, özgürlük kampanyasını büyütmeye çağırmaktadır.”
Kaynak: ANF