Awazê Çiya’nın üyesi Delîl Demhat, ilerde Amed’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın katılımıyla konser vermek istediklerini belirterek, ‘Süreç ilerlerse herkes kazanır. Önder Apo bu zemini açıyor. Bir kördüğüm gibi düşünelim, bir noktanın açılması diğer düğümlerin de kendiliğinden açılmasına vesile olur’ dedi
Yaşamın ve ölümün iç içe geçtiği bir mücadele olan Kürt özgürlük mücadelesinde “Çiya (dağ)”, Kürtlerde sadece bir coğrafi yer değil, aynı zamanda özgürlük, direniş ve doğayla uyumun sembolüdür. O yüzden Kürtlerin en çok kullandıkları motiflerdendir. Awazê Çiya adlı gerilla grubu da, tam da bunun üzerine kurulu bir müzik grubu.
Türkçede “Dağların Ezgisi” ya da “Dağların Sesi” anlamlarına gelen bu ismi, 2008 yılında daha fazla duyar olduk. Sadece silahlı mücadeleyle özdeşleştirilen PKK’liler, sanatsal faaliyetlerle daha çok gündeme gelmeye başladı.
5 üyelerini kaybettiler
Koma Mizgîn geleneğinden aldıkları güçle 2006 yılından bu yana 5 albüm çıkardılar. “Botan”, “Destana Me” ve “Dara Jiyanê” en bilenen albümleri. Bu süreçte onlarca yeni şarkıyı halkla ulaştırdılar, aynı zamanda birçok şarkıyı yeniden yorumladılar.
Çatışmalı süreçte yapılan bombardımanlarda en az 5 üyelerini kaybettiler. En son 6 Ocak’ta Agir Serîhildan (Aram Merdanî) adlı üyeleri hayatını kaybetti. Şu an en az 20 üyeyle kültür ve sanat faaliyetlerini sürdürüyor.
Amed’de konser vermek istiyoruz
Kürt Özgürlük Hareketi’nin 26 Ekim’de aldığı geri çekilme kararı sonrası Mezopotamya Ajansı (MA) editörlerinden Azad Altay yaşanan süreci grubun üyelerinden Delil Demhat’a sordu. Birçok enstrümanı kullanabilen Delil Demhat, sürecin başarıya ulaşmasıyla herkesin kazanacağını ve kültür/sanat faaliyetlerinin önünün de açılacağını belirtti. Delil Demhat, grup olarak Abdullah Öcalan’ın katılımıyla Amed’de büyük bir kutlama ve konser yapmak istediklerini, bu günlerin de uzak olmadığını ifade etti.
Delil Demhat, “Biz başlangıç değiliz” diyerek, Koma Berxwedan gibi grup ve sanatçıların bıraktığı gelenekten güç aldıklarını ifade etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kültür ve sanat faaliyetlerine verdiği önemden bahseden Delil Demhat, yaptıkları şarkıların konusu itibariyle halkta karşılık bulduğunu ve sahiplenildiğini söyledi
Özgürlük ancak direnişle elde edilir
Çatışmaların yaşandığı bir yerde savaş ve kültür ve çalışmalarını paralel bir şekilde devam ettiğine dikkati çeken Delil Demhat, “Savaş her ne kadar yıkım yaratsa da inşa ettiği şeyler de var. Özgürlük ancak direnişle elde edilebilir. İnsanlar savaşa aşık değil. Ancak özgür bir gelecek yaratmak için savaşma mecbur kalır” dedi.
Çalışmalarına dair bilgi veren Delil Demhat, şunları kaydetti: “Savaş koşullarında sanat faaliyetleri yapmak zor. Dağlarda böyle bir şey de var; sen göğe yakın bir yere tırmandığında zordur, ancak doruğa ulaştığında güzelliklerini de görüyorsun. Yaşamın öyle ucuz bir şey olmadığını görüyorsun. Bu zorluklara rağmen çok şey elde edebiliyorsun. Yeni bir yaşam, yeni bir kültür kazanıyorsun.”
Kürtler artık kendilerini yönetmek istiyor
Delil Demhat, Kürtlerin yıllarca inkar edildiğini ve başkalarının boyunduruğu altında bırakılmak istendiğine işaret ederek, “Önder Apo ile bu durum değişti. Kürtler artık kimlikleri, varlıkları ve kendilerini yönetmek için mücadele veriyorlar. Özgür bir yaşam için mücadele veriyor. Sanat da buna göre şekilleniyor ve faaliyet yürütüyor. ” diye konuştu.
Bireysellik bize kaybettiriyor
Awazê Çiya’ya gelen eleştirilere dair de Delil Demhat, eleştirilerin kendilerini geliştirdiğini söyledi. Kürt müziğinde emek verenlere kendilerinin de kimi eleştirilerinin olduğunu kaydeden Delil Demhat, “Yeni gençler yetişiyor, bazı işler yapılıyor, bunun ne kadar akademikleştiğini bilmiyoruz. Rojava’da durum eskisi gibi değil, bazı işler yapılıyor. Hunergeha Welat bazı çalışmalar yapıyor. Toplum da bunu görüyor. Ancak bireysellik her alanda gelişiyor. Herkes sanatsal faaliyetlerinde bireysel hareket ediyor. Böylesi bir arayış olduğu zaman toplumla kopuş yaşanıyor. Bu da toplumsallıktan kopuşu getiriyor, kendi toplumunun hakikatinden uzaklaştırıyor. Önderliğin (Öcalan) manifestosunda komünalite esas alınıyor. Bir şeyi nerede kaybettiysen orada aramalısın deniyor. Biz bireysellik nedeniyle kaybediyoruz. Kültür ve sanatta komünaliteyi esas almalıyız” diye konuştu.
Süreç birçok imkan yaratır
Sürece dair umutlu olduklarını söyleyen Delil Demhat, “Biz her şeye hazırız. Her şey toz pembe ya da barış var; biz duruma böyle bakmıyoruz. Gerilla yaşamı da böyledir; savaşa da barışa da hazırlıklı olmalı. Bazı kesimler bu sürecin başarıya ulaşmasını istemiyor. Halklar arasında her zaman savaşın olmasını istiyorlar. Eğer bu süreç ilerlerse bizim için de birçok imkan ortaya çıkar. Barış ve Demokratik Toplum Süreci ilerlerse herkes kazanır. Kimse kaybetmez, herkes kendi alanında kazanır. Her şeyin önü açılır. Önder Apo bu zemini açıyor. Siyaset, kültür, ekoloji… Sadece sanatsal olarak ele almıyoruz. Bir kördüğüm gibi düşünelim, bir noktanın açılması diğer düğümlerin de kendiliğinden açılmasına vesile olur” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ









