Bitlisliler Derneği’nde kadın buluşmasında konuşan Sabahat Tuncel, ‘Türkiye’de yaşayan herkesi Türk sayan bir anlayışla demokratik siyaseti yapmak pek mümkün görünmüyor. Kürtler yurttaş olsa anadil sorunu da hukuk sorunu da çözülecek’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM Parti) Bağcılar İlçe Örgütü, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sabahat Tuncel’in katılımıyla, Bağcılar’da bulunan Bitlisliler Derneği’nde kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, barış annelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
TJA Aktivisti Sabahat Tuncel, uzun bir süreden sonra devletin Kürt sorununun çözümü hakkında adım attığını belirterek “Devlet Bahçeli’nin çağrısına Sayın Öcalan cevap verdi ve bir çağrı yaptı. 27 Şubat bildirisi önemli çünkü devletin baskı politikası buna yol açtı. Gelinen koşulda mücadele biçimimiz değişiyor. Biz artık silahlı mücadele yerine demokratik bir siyaset başlatıyoruz” dedi.
Devletin hukuki adımları atması gerektiğini belirten Sabahat Tuncel, devamında şunları belirtti:
“Türkiye’de yaşayan herkesi Türk sayan bir anlayışla demokratik siyaseti yapmak pek mümkün görünmüyor. Kürtler yurttaş olsa anadil sorunu da hukuk sorunu da çözülecek. Devlet fiilen Kürtler’i tanıyor ama hukuken tanımıyor. Kürt sorununun barışçıl çözümü meselesi önemlidir. Bunun barışçıl sürece evrilmesinin yolu da Sayın Öcalan’ın özgürleşmesinden geçiyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü bu halkın özgürlüğüdür. O yüzden 16 Kasım’da Bakırköy’de bunu ifade edeceğiz.”
Kadın hareketinin önemi
Şimdiye kadar süreç açısından Kürt siyasetinin adım attığını ancak devletten yana herhangi bir somut adımın atılmadığını söyleyen Sabahat Tuncel, “Siyasi tutsaklar hala cezaevlerinde. Şimdi devlete adım attıracak bir güç önemli. Kadın hareketi bu noktada çok önemli. Bu dönemin başarıya ulaşması bizlerin elinde. Dikkat ettiyseniz barış süreçlerinin sonu hep zorlu geçmiştir. Üç dönem kayyum rejimi uygulandı. Ama bütün bunlara rağmen halk direndi. Eğer bu süreç bozulursa çok daha sert süreçler yaşayabilme ihtimalimiz var. Barış meselesi bizim için bir tercih değil, zorunluluk. Beklemeden çalışmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘Kadınlar, ücretli ürettikleri şeylerin bile karşılığını alamıyorlar’
En büyük şiddetin kadının emeğinin yok sayılması olduğunu söyleyen Sabahat Tuncel, “Kadınların görünmeyen ev içi emeğinin değersizleşmesi bağlamında kadınlar da kendi emeklerini görünmez kılıyor. Dilovası’nda katledilen o kadınlar tedbir alınsaydı yaşayacaklardı. Patronun yapacağı tek şey oraya pencere açmak. Olası bir tehlikeye karşı onları koruyacak hiçbir şey yok. Kadınlar, ücretli ürettikleri şeylerin bile karşılığını alamıyorlar. Üstelik erkeklerden daha az kazanıyorlar. İş yerlerinde uygulanan mobbing, baskı, şiddet çok ciddi problemlere yol açıyor” ifadelerini kullandı.
Özel savaş politikaları
Özel savaş politikalarına da değinen Sabahat Tuncel, gençlerin fuhuş, çete, mafya bataklığına da düştüklerini belirtti. Sabahat Tuncel, kadınlara çocukları hakkında tavsiyelerde bulundu. Sabahat Tuncel, gençlerin politikleşmesi gerektiğine de vurgu yaparak şunları kaydetti: “Politik olan gençler mutlaka okur, araştırır, bir sorunu olursa paylaşır. O yüzden gençlerin mutlaka politikleşmesi gerekiyor. Kadınlar olarak da biz örgütlenmek zorundayız. Eskiden daha örgütlüydük mutlaka örgütlenip kadına yönelik şiddetle de mücadele etmemiz gerekiyor. Hele ki bütün dünya hareketine ‘Jin, Jiyan, Azadi’ felsefesiyle öncülük eden bir hareketiz. yeter ki gücümüzün farkına varalım”
Kaynak: MA









