• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Kasım 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Hidrolik kırma: Depremden kanser riskine tehdit büyüyor

20 Kasım 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Ekoloji, Manşet
Hidrolik kırma: Depremden kanser riskine tehdit büyüyor

Amed’de Hevsel bahçeleri de dahil, su varlıkları, yaşam alanları, tarım alanları yok sayılmış. Eğer enerji bakanlığının açıklamalarına göre bu kuyular daha da artarsa Amed, Batman, Şırnak, Siirt, Edirne ve Kırklareli bölgeleri yaşanmaz hale geldiği gibi doğa büyük bir ekokırımla karşı karşıya kalacaktır

Şirin Bayık

Dünyanın birçok ülkesinde yasaklanan hidrolik kırma (fracking) yöntemi, Türkiye ve özellikle Kürdistan’da hızla yaygınlaşıyor. Kaya gazı ve sıkışmış petrol rezervlerine ulaşmak için kullanılan bu yöntem, uzmanlar tarafından “ekolojik yıkımın en agresif biçimi” olarak tanımlanıyor. Polen Ekoloji Hareketi’nden Derya Sever, gazetemize konuşarak bu projelerin hem doğa hem halk sağlığı hem de emekçiler için büyük riskler taşıdığını belirtti.

Derya Sever

Derya Sever, hidrolik kırmanın kayaçları kırarak sıkışmış gaz ve petrole ulaşmak amacıyla uygulandığını belirterek yöntemin teknik aşamalarını şöyle özetledi:

“Hidrolik kırma (çatlatma) yönteminin kullanılmasının temel nedeni, geleneksel sondaj teknikleriyle ulaşılamayan sıkışmış kaya gazı ve kaya petrolü gibi hidrokarbonlara ulaşmaktır. Fosil yakıt rezervleri azaldıkça bu tehlikeli yönteme başvurulmaya başlandı. Bu yöntem, belli bir hidrolik sıvının yerin binlerce metre altındaki tabakalara tazyikli bir biçimde pompalanarak, daha önce çıkarılması mümkün görülmeyen kaya gazı ve kaya petrolünün yüzeye çıkarılma yöntemidir. Kürdistan’da özellikle Amed’de ham petrol ve kaya gazı üretimi için hidrolik kırma/çatlatma uygulamaları başlamıştır. Trakya bölgesinde ise hem doğalgaz hem kaya gazı arama çalışmalarında kullanılmış ve kullanılması planlanmaktadır. Tüm bu projeler, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve ABD’li TransAtlantic, Shell ve Çalık ortaklığında olduğu gibi devlet–yerli ve emperyalist şirketler ağları ile yürütülmektedir.”

Doğaya büyük zararlar veren sürece dair Derya Sever, devamında, “Kaya gazı veya petrolün bulunduğu kayaçlardaki gözenekler çok küçük olduğu için petrol veya kaya gazının kuyuya yönelmesi zordur. Bu geçirgenliği artırmak amacıyla hidrolik çatlatma sıvısı hazırlanır. Çatlatma sıvısının yaklaşık %97,5’i sudan oluşur. Geri kalan kısım ise ince kum ve çeşitli zehirli kimyasallardır. Milyonlarca galon yüksek basınçlı su kuyuya basılır. Ortalama bir kuyu için işletme süresi boyunca su ihtiyacının 11-23 milyon litre tatlı su olduğu belirtilmektedir. Çatlatma sıvısı toksik kimyasal maddelerle hazırlanır. Bu toksik karışım, kurşun, asit ve nükleer yapılı kimyasallar gibi kanserojenler de dahil olmak üzere 600’den fazla kimyasal içerebilir. Ayrıca bu zehirli karışımın içine özel kum veya seramik gibi dolgu maddeleri eklenir. Sondaj tamamlandıktan sonra kuyunun içine yüksek basınçlı sıvı basılır. Milyonlarca galonluk bu yüksek basınçlı su, formasyonda çatlaklar oluşturarak kayayı çatlatır veya kırar. Bu, sıkışmış kaya gazını veya petrolü serbest bırakır. Hidrolik kırma ile oluşturulan çatlaklar sayesinde serbest kalan petrol/gaz, kum ile açık tutulan bu yollar aracılığıyla kuyuya doğru hareket eder ve yüzeye çıkarılır. Hidrolik çatlatma sonrasında kullanılan sıvının yaklaşık %10 ila %80’i yüzeye atık su olarak geri döner” diye konuştu.

Dünyada yasaklanırken, Kürdistan’da genişletiliyor

Derya Sever, küresel çapta bu yönteme ilişkin radikal tepkilerin olduğunu belirterek, “Hidrolik kırma, son 20 yılda ABD, Kanada, Arjantin, Çin ve Meksika gibi ülkelerde yaygın biçimde uygulansa da; çevresel riskleri nedeniyle pek çok ülkede ciddi direnişler yer aldı. Yeraltı sularının kirlenmesi, metan sızıntıları, küçük depremler ve ekosistem tahribatı gibi etkiler, halk sağlığı ve yaşam alanları üzerinde doğrudan tehdit oluşturması nedeniyle Fransa, Almanya, Bulgaristan, İrlanda ve Danimarka gibi ülkeler hidrolik kırmayı tamamen yasaklarken; İngiltere, İskoçya, Hollanda, Güney Afrika, Kanada’nın doğu eyaletleri ve bazı ABD eyaletleri (New York, Vermont, Maryland) moratoryum kararı aldı. Kolombiya’da ise hidrolik kırma yöntemini yasaklamak için kampanyalar büyüyor” dedi.

Direnişlere değinen Derya Sever, “Fracking karşıtı toplumsal direnişler birçok ülkede belirleyici oldu. Romanya’da Chevron’a karşı köylülerin yolları kapatması, Bulgaristan’da on binlerin sokaklara çıkması, Kanada’da Elsipogtog yerlilerinin direnişi ve Arjantin’in Vaca Muerta sahasındaki Mapuche protestoları bu hareketlerin en bilinen örnekleri arasında yer alıyor. İngiltere’de ‘Frack Off’ kampanyası Lancashire’daki projeleri durdururken, ABD’de ‘Gasland’ belgeseliyle tetiklenen kırsal direnişler bazı eyaletlerde yasağa yol açtı. Çin’de dahi, 2019’da Sichuan’da fracking kaynaklı olduğu düşünülen depremler sonrası binlerce kişi sokaklara döküldü. Bu kitlesel protestolar, hidrolik kırmanın yerel halkın suya, toprağa, doğaya ve güvenli yaşam hakkını savunduğu çevresel bir adalet meselesi olduğunu açıkça gösteriyor aslında” diye belirtti.

Ekokırım ve sömürgeciliğin yeni biçimi

Petrol/kaya gazı çıkarmanın standart yöntemlerle de bir ekokırım projesi olduğunu belirten Derya Sever, hidrolik kırmanın ise üst derece olduğunu belirterek, “Sadece Amed’de 2023’ten kasım başına kadar ÇED süreci başlatılan 73 adet Petrol/Kaya Gazı projesinin ruhsat alanlarını ve önerilen proje alanlarını haritada görebilirsiniz. Amed’de Hevsel bahçeleri de dahil, su varlıkları, yaşam alanları, tarım alanları yok sayılmış. Eğer enerji bakanlığının açıklamalarına göre bu kuyular daha da artarsa Amed, Batman, Şırnak, Siirt, Edirne ve Kırklareli bölgeleri yaşanmaz hale geldiği gibi doğa büyük bir ekokırımla karşı karşıya kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Türkiye ve Kürdistan’da da bu yönteme ilişkin ciddi tepkilerin ortaya çıkması gerektiğini belirten Derya Sever, “Ekoloji mücadelesi verenlerin ve yerel halkların başta hidrolik kırma metodunu yasaklamak ve tüm petrol ve kaya gazı arama/üretme projelerini iptal etmek için ivedilikle harekete geçmesi gerek. Yaşam alanları ellerinden alınan ve alınacak halklara ne ile karşı karşıya oldukları açıklanmalıdır. Ruhsat alanları geniş olduğu için sondaj başladığı anda tüm alana yayılma olasılıkları yüksek. Bu nedenle arama faaliyetleri durdurulmalı ve ruhsatlar iptal ettirilmeli. Şöyle ki 2023’ten beri başlayan 190 kadar petrol ve kaya gazı projesinin % 86,9’u Çevresel Etki Değerlendirmeye gerek yok kararıyla direk işletmeye veya arama aşamasına geçmiştir. Bunları belirtirken bile, her gün ayrı bir proje ekleniyor listeye” şeklinde konuştu.

ABD’de yasaklanan yöntem ABD’li şirketlerce Türkiye’de uygulanıyor

Derya Sever son olarak, “Bunun yanında bölgede artan su varlıklarının tüketilmesi ve zehirlenmesi ve kanser oranlarındaki artış araştırılmalıdır. Tabii ki bu projeler sadece yerel halkın ve doğanın yaşamına bir tehdit değil aynı zamanda kölelik koşullarında çalışan işçilerin bedenlerine, yaşamlarına da bir tehdittir. Diğer bir husus da çoğu ABD eyaletinde yasaklanan hidrolik kırmayı Kürdistan ve Trakya’da ABD’li şirket Transatlantik şirketinin yapıyor olması. İstihdam, kalkınma yalanlarıyla bezenen bu projeler kendi ülkelerinde yapamayacaklarını bizim yaşam alanlarımızda, doğamızda yapıyor olması emperyalist bir projedir. Ayrıca, şu an COP30’da iklim değişikliğine karşı emisyonların azaltılması şovu yapan iktidar emisyonları azaltmak bir yana, böylesi tehlikeli yöntemlerle daha da artırma yolu izliyor. Tüm bu fosil yakıt projelerine, madenlere, barajlara ve neoliberal yeşil dönüşüm projelerine karşı ezilen halklar, kadınlar, işçiler, gençler, kapitalizme, emperyalizme ve faşizme karşı birleşmeli ve örgütlenmeliyiz. Ekoloji mücadelesi halkların özgürlük ve toplumsal kurtuluş mücadelesinin önemli bir eksenidir ve bu mücadele sınıf, kimlik ve yaşam mücadelesidir” dedi.

Yeraltı suları zehirleniyor

Hidrolik kırma yönteminin doğa, yerel halklar ve işçiler için barındırdığı temel tehditleri ise Derya Sever şu şekilde sıraladı:

“Aşırı su tüketimi: Hidrolik kırma, çevresel açıdan en büyük endişe kaynağıdır çünkü su varlıklarını hem aşırı tüketir hem de zehirleyerek yok eder. Kaya gazı çıkarımı sırasında bir kuyuya kimyasallarla birlikte yüksek hacimlerde (ortalama 11–23 milyon litre arasında) tatlı su kullanılmaktadır.

Yeraltı suyu zehirlenmesi: Hidrolik çatlatma sıvısı, yeraltı su varlıklarını zehirleyecek toksik kimyasal maddelerden oluşmaktadır. Bu zehirli karışım, kurşun ve formaldehit gibi bilinen kanserojenler de dahil olmak üzere 600’den fazla kimyasal içerebilir. Çatlatma sırasında kullanılan kimyasallar ve sıkışmış petrol/gaz rezervleri birbirine karışarak şehirlerin normalde kullandığı içme sularını zehirleyebilir. Örneğin ABD’nin Flint, Michigan bölgesinde bu durum musluktan doğalgaz gelmesine ve suyun yanmasına yol açmıştır; bu sular içilemez hale gelmiştir.

Tarım alanlarının işgal edilmesi ve yok edilmesi: Hidrolik kırma ve genel petrol/kaya gazı projeleri tarım alanları üzerinde veya en fazla 1 km yakınında yer almaktadır. Çalışmalar sırasında tarım arazilerine zarar verilmesi ve bitkisel toprağın sıyrılması gibi etkiler söz konusudur. Ayrıca yeraltı sularının kirlenmesi, bölge halkının tarım ve gıdaya erişimini yok edecektir.

Köylerden ve şehirlerden göç ve mülksüzleştirme: Osmanlı’dan beri yerinden edilen, köyleri yakılan, belleksizleştirilmeye çalışılan Kürdistan şimdi de maden projeleriyle insansızlaştırma riski altında. Ruhsat alanlarının 15 bin hektardan 30 bin hektara çıkması, yerleşim, tarım alanları ve su varlıklarını kapsaması yaşam alanlarını yaşanamaz hale getirmekte ve kamulaştırma/rezerv alan gibi yöntemlerle halkın yaşam alanları ellerinden alınmaktadır.

Atık su kirliliği ve radyoaktivite: Hidrolik çatlatma sonrasında yüzeye geri dönen sıvı atıklar tuz, hidrokarbonlar, metaller ve organik bileşenler içerir. Ayrıca üretim sıvıları yüksek düzeyde doğal radyoaktivite izleri içerebilir. Bu radyoaktif bileşenler sadece çevre halkı ve doğa için değil aynı zamanda çalışan işçiler için de zararlıdır. Bu hem yerel halkı hem ekolojik yaşamı yok etmekle kalmaz, işçilerin de sömürülmesi ve katledilmesi anlamına gelir.

İklim değişikliği: Kaya gazı üretimi, hem yakıtın kullanımı hem de ekstraksiyon süreci nedeniyle küresel ölçekte çevreyi ve iklimi etkiler. Hidrolik kırma süreci, karbondioksitten (CO₂) iklim için 86 kat daha yıkıcı olan metan gazının atmosfere salınmasına neden olur. Gaz kaçakları, karbondioksitten çok daha fazla sera gazı etkisine sahip metanın atmosfere yayılmasına yol açar. Bu da sera gazı emisyonlarını artırarak iklim değişikliğini hızlandıracaktır.

Depremleri tetikleme: Yüksek basınçlı sıvı enjeksiyonu ve atık suyun yeraltına pompalanması jeolojik dengeyi etkiler. Hidrolik çatlatma ve özellikle atık suyun yeraltına enjeksiyonu küçük sismik aktivitelere ve hatta depremlere neden olduğu gözlemlenmiş ve araştırılmıştır. Özellikle Amed’de ruhsat ve ÇED projelerinin yoğunlaştığı ilçeler 1. ve 2. derece fay hattı üzerinde bulunuyor. Bu ilçelerde hidrolik kırma işletmeleri kurulması, zenginleştirme tesisi, atık su barajı inşa edilmesi ekokırıma davetiye çıkardığı gibi depremleri de tetikleme riski barındırıyor.

ABD’nin Oklahoma eyaletinde sondaj yapılan bölgelerde deprem sıklığı 10 katına çıkmış ve 4-4.5 şiddetinde çok fazla deprem yaşanmıştır. İngiltere’de ise 2011 yılında ilk kaya gazı kuyusu olan Preese Hall-1’de yapılan çatlatma sonucunda enjeksiyon noktasına yakın küçük depremler yaşanmıştır.

İnsan sağlığı ve güvenliği riskleri: Hidrolik kırmada kullanılan malzemeler ve oluşan atıklar, hem işçiler hem de yakın çevrede yaşayan halk için ciddi sağlık tehditleri oluşturur. Kullanılan kimyasalların birçoğu göz, deri ve solunum sisteminde tahrişe ve ciddi yanıklara neden olabilir. Bazı kimyasalların yutulması halinde zararlı veya ölümcül olabilir. Çatlatma sıvısı hazırlanırken işçiler tarafından kimyasalların solunması, ayrıca genel hava ve su kirliliği solunum ve sinir sistemi sorunlarına ve kanser dahil diğer hastalıklara yol açabilir.

Biyoçeşitlilik kaybı: Sondaj ve yol yapım çalışmaları, yeryüzünde önemli oranda alanı işgal ederek ekosistemin yok olmasına neden olur. Sondaj ve işletme alanları ile süreç boyunca yapılan yıkım, yaban hayatı popülasyonlarının yaşam alanlarını yok etmektedir.”

Amed’de 73 yeni proje: Bu bir kuşatma

Derya Sever’in hazırladığı çalışmaya göre hidrolik kırma yöntemi en fazla Amed’de yaygınlaştırılıyor. Derya Sever, kent ve çevresinin bir endüstriyel sondaj kuşağına dönüştürüldüğünü söyledi. Öne çıkan sahalar ise şöyle;

  • Amed: Mermer-1 sahası (Bu saha, yerin 3 bin 500 metre altında sondaj çalışmalarıyla başlamış bir öncü saha olarak tanımlanmıştır); Hançerli-5 sahası.
  • Siirt: Demirkuyu-1 sahası.
  • Silvan ilçesi: Akçay-1 Kaya Gazı Arama ve Çatlatma Projesi (ARI/TPO-X/4857 ruhsat numaralı).

İyicek-1RS Kuyusu: Bedinan ana formasyonunda geçirgenliği artırmak ve üretim potansiyelini yükseltmek amacıyla frac (çatlatma) operasyonu yapılması planlanmıştır.

  • Sur ilçesi: ABD’li TransAtlantic şirketi ve TPAO, Sur çevresinde 15 bin hektar alanda petrol ve kaya gazı çıkarmak için ruhsat almış olup, bu projelerde çoğunlukla hidrolik kırma yöntemi uygulanacaktır. Ayrıca TransAtlantic Petroleum’un Amed’in Sur ilçesinde, 15 bin 200 hektarlık ruhsat alanında “Ham Petrol Arama–Çıkarma (Üretim) ve Depolama Faaliyeti” projesi bulunmaktadır.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Çermik ilçesinde (Akkoyunlu-1 sondaj, ruhsat alanı 22.018 hektar) ve Ergani ilçesinde (Ergani-2 sondajı, ruhsat alanı 30.387 hektar) petrol arama sondajları planlamıştır. Bu projeler genellikle konvansiyonel sondaj yöntemlerini belirtse de bazı projelerde kuyunun tamamlama aşamasında patlayıcı veya sonradan çatlatma uygulaması planlanmıştır.

  • Trakya Bölgesi (Kaya Gazı): Hidrolik çatlatma yöntemi, daha önce Trakya bölgesinde doğalgaz arama çalışmalarında kullanılmıştır. Bu bölge, Türkiye’de kaya gazı potansiyelinin araştırıldığı diğer ana havzadır. Kaya gazı projeleri Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne illerinde bulunmaktadır.
PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bilim, din ve ‘ahlaki-politik toplum’

Sonraki Haber

Sürece özel kanunda ceza tehdidi korunacak mı?

Sonraki Haber
Sürece özel kanunda ceza tehdidi korunacak mı?

Sürece özel kanunda ceza tehdidi korunacak mı?

SON HABERLER

MHP’li Yıldız: Mutabakata vardık, İmralı’ya gidilecek

MHP’li Yıldız: Mutabakata vardık, İmralı’ya gidilecek

Yazar: Yeni Yaşam
20 Kasım 2025

Fedakarlığı sadece Kürtlerden beklemek büyük bir vicdansızlıktır

Fedakarlığı sadece Kürtlerden beklemek büyük bir vicdansızlıktır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Kasım 2025

Halkın sanatçısı olmak

Yaygınlaşan uyuşturucu

Yazar: Heval Elçi
20 Kasım 2025

Sürece özel kanunda ceza tehdidi korunacak mı?

Sürece özel kanunda ceza tehdidi korunacak mı?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Kasım 2025

Hidrolik kırma: Depremden kanser riskine tehdit büyüyor

Hidrolik kırma: Depremden kanser riskine tehdit büyüyor

Yazar: Heval Elçi
20 Kasım 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Bilim, din ve ‘ahlaki-politik toplum’

Yazar: Bedri Adanır
20 Kasım 2025

Nazım’ın bende bıraktıkları 

Nazım’ın bende bıraktıkları 

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır