DİTAM Başkan Yardımcısı Avukat Barış Yavuz, Meclis’in yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini ve güvensizliği ortadan kaldırması gerektiğini söyledi
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Demokrasi ve Kardeşlik Komisyonu, hala Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşüp görüşmeyeceği tartışmasını yürütüyor. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkan Yardımcısı avukat Barış Yavuz, sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Bu süreçte herkesi koruyacak olanın hukuk ve kanunlar olduğunu belirten Barış Yavuz, devletin hukuksal adımlar atması gerektiğini vurguladı. Barış Yavuz, Meclis Komisyonu’nun yasa tasarısı önerilerini ihtisas komisyonlarına sunması ve hukuksal düzenlemeler yapmasını beklediklerini söyledi. Barış Yavuz, iktidarın “Terörsüz Türkiye” tanımlamasına dikkat çekerek “Eğer öyleyse o zaman Terörle Mücadele Kanunu (TMK) yürürlükten kaldırılmalıdır. Bu net. Avrupa Birliği, Venedik Komisyonu ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) her zaman için Türkiye’deki terör mevzuatının muğlak, belirsiz olduğunu belirtiyor. Bu mevzuat herkesi herhangi bir sebepten ‘terörist’ diye ilan edebilecek bir mevzuattır” dedi.
TMK kaldırılmalı
Mevzuatın çıktığı 1991 yılında Meclis’te “Bu mevzuat muğlaktır, belirsizdir” tartışmalarının yürütüldüğünü, dönemin Anayasa Mahkemesi (AYM) üyelerinden Ahmet Necdet Sezer’in yasanın muğlaklığına ilişkin muhalefet şehri koyduğunu hatırlatan Barış Yavuz, “Şimdi 90’lardan beri muğlaklığı ve belirsizliği ile gelen TMK’nin kaldırılması, ilk yapılması gerekenlerden biridir” diye belirtti.
Yine İnfaz Yasası’nda eşitlik ilkesini esas alacak düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten Barış Yavuz, “Umut hakkı” ihlali ve hasta tutsakların durumuyla ilgili düzenlemelerin de herkesin beklentisi olduğunu söyledi.
Somut adımlar atılmalı
Kürt Özgürlük Hareketi’nin attığı adımların sürece destek için atılan adımlar olduğunu ifade eden Barış Yavuz, devletin de adım atması gerektiğine işaret etti. İmralı Heyeti’nin baş müzakereci konumunda olan Abdullah Öcalan ile görüşme yaptığını, sonrasında siyasi partilerle, cumhurbaşkanıyla görüşmesini yaptıktan sonra Abdullah Öcalan ile tekrar görüştüğünü söyleyen Barış Yavuz, “Abdullah Öcalan ile bir görüşme var mı? Var. Bu görüşmeler aracılar vasıtasıyla gerçekleştirilen görüşmeler. Görüşme notlarından devlet yetkilerinin İmralı’ya gittiğini de biliyoruz. O zaman bu kadar aracılarla bir görüşme söz konusuysa -sürece de onun fikirleri çerçevesinde yön de veriliyorsa- bu durumda doğrudan görüşmek lazım. Doğrudan bir iletişim halinde olunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sorumluluk Meclis ve hükümette
Toplumdaki güvensizliğe de dikkat çeken Yavuz, bunun kaynağının hukuksuzluk olduğunu belirtti. Demokratik bir ülkede kişileri koruyacak olanın hukuk kuralları olduğunu dile getiren Barış Yavuz, “Yasal düzenlemeler, hukuki adımlar bu yüzden çok önemlidir. Bir an önce Meclis’in yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor ki güvensizliği ortadan kaldırsın” diye belirtti.
Kürt meselesinin herkesin katılımıyla çözülmesinin gerektiğini kaydeden Barış Yavuz, bu noktada sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşlara da sorumluluk düştüğünü belirtti. Bu kesimlerin tartışma yürüterek, sonuçlarını Meclise ya da hükümete iletmesi gerektiğini söyleyen Yavuz, “Ondan sonraki aşamada sorumluluk Meclis ve hükümette olacaktır” dedi.
Kaynak: MA









