Özel Okmeydanı Hastanesi’nde direnişte olan sağlık emekçileri, ‘Bütün arkadaşlarımızın özlük haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceğiz’ mesajı verdi
Şafak Grubu’na ait Özel Okmeydanı Hastanesi’nde çalışan 180 sağlık emekçisi 10 Kasım gecesi işsiz bırakıldı. Yenidoğan Soruşturması’nda da adı geçen Şafak Grubu, hastane binasının “depreme dayanıksız” olduğunu gerekçe göstererek kapatıp işçileri de ücretsiz ve süresiz izne çıkaracağını duyurdu. Sekiz aydır ücretleri düzensiz ödenen ve son iki ayki maaşlarını alamayan sağlık emekçileri ise ücretsiz izin dayatmasını kabul etmeyeceklerini ifade ederek, günlerdir hastane önünde hakları için nöbet tutuyor.
Sağlık emekçileri, kıdem ve ihbar tazminatı, izin ücretleri ve ödenmeyen maaşları gibi tüm hakları ödenene kadar hastane önünden ayrılmayacaklarını söyleyerek 10 Kasım Pazartesi gününden bu yana direnişteler. 24 saat hastanenin önünde nöbet tutan sağlık emekçilerinden Kader Güneşdoğdu ve Melahat Durmaz yaşadıkları sorunları ve taleplerine dair konuştu.
‘Özlük haklarımızı istiyoruz’
18 yıldır radyoloji teknisyeni olarak Özel Okmeydanı Hastanesi’nde çalışan Kader Güneşdoğdu, 2021 yılında hastanenin Ercan Kesal tarafından Şafak Grubu’na devredildiğini ve devirin tazminatlarının da ödenmediği için yine hak gaspına uğradıklarını belirtti.
Yönetim tarafından muhatap alınmadıklarını belirten Kader Güneşdoğdu, şunları söyledi:
“Tüm özlük haklarımız almak istiyoruz. İkinci gün Dev-Sağlık İş devreye girdi. Birçok arkadaşımız da oraya üye oldu ve sendika avukatlarıyla süreci başlattık. Bir-iki gün sonra telefon üzerinden bizimle muhatap olmaya başladılar ve ‘Biz sizin haklarınızı zaten vereceğiz, sadece süreye ihtiyacımız var’ gibi ifadelerle sürüncemede bırakmaya çalıştılar. Biz de, ‘Kabul etmiyoruz, bize bir gün verin, biz o gün gelip masada oturup haklarımızı alıp buradan gitmek istiyoruz’ dedik. Ama bütün özlük haklarımızı istiyoruz. ‘Kıdemi veririz ihbarı vermeyiz, izinleri vermeyiz’ diye bize döndüler. Biz o günden bugüne nerden ulaşırlarsa ulaşsınlar hiçbir özlük hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye belirtti.
‘Resmi hukuka uymuyor’
Süreçte sözlü olarak bilgilendirildiklerini ve herhangi bir resmi belge sunulmadığına dikkat çeken Kader Güneşdoğdu, sürecin hukuksuz ilerlediğini belirtti.
Kader Güneşoğlu, şunları aktardı:
“İlçe Sağlık’tan geldiler, onlar da prosedüre uygun olmadığını, böyle bir şeyin sözlü olarak söylenemeyeceğini, karot alınması gerektiğini söylediler. İki gün sonra karot alındı, biz karot sonuçlarını bekledik. Kesinlikle yaptıkları hiçbir şey resmi hukuka uymuyor. Biz bütün arkadaşlarımızın özlük haklarını alana kadar her türlü hak hukuk mücadelemizi vereceğiz.”
‘Risk varsa bizimle konuşmalılar’
46 yıldır hemşire olduğunu ve 26 yıldır da bu hastanede çalıştığını söyleyen Melahat Durmaz, 1999 depreminden sonra da hastanede güçlendirme yapıldığı ve arada kontrol edildiğini söyledi.
Risk varsa karot örneklerinin alınması gerektiğini belirten Melahat Durmaz, şunları belirtti:
“Bir risk varsa eğer bizimle konuşmaları gerekir. Ölüme mahkum ediyorlar. Ben karotun sonucu çıkana kadar ihtarname göndermedim. Olur da olumlu çıkar diye, karot sonucu çıktıktan sonra ihtarname gönderdim. Bizi bir anda dışarıya attılar. Sosyal haklarımızı, maaşlarımız, mesailerimizi, kıdemim, ihbarım var; senelik izinde on günüm var bunları istiyoruz.”
‘8 aydır maaş alamıyoruz’
Desteklerin devam etmesini beklediklerini söyleyen Melahat Durmaz, şöyle devam etti:
“Ben bebek yoğun bakım sorumlusuyum, 35 bin lira alıyorum. Aldığımız para, para değil. Zaten ama bunu bile çok görüyorlar. 8 aydır maaşlarımız hep aksıyor, 2 ay geriden ödeniyor. Herkesin kendisine göre sorun, sıkıntıları var sen 15 dakikada kapının dışına koyamazsın bu insanları. Bu insanların aileleri çocukları var, bu şekilde vicdansızlık yapılmaz.”
Haber: Yeşim Tükel / MA








