Kadın düşmanı politikalara karşı 10 Ocak’ta alanlarda olacaklarını belirten kadınlar, tüm kadınları mitinge davet etti
Ankara’da 37 kadın kurumunun ortak çağrısıyla 10 Ocak’ta Tandoğan Meydanı’nda “Haklarımız, Hayatlarımız ve Özgürlüğümüz için Büyük Kadın Mitingi” gerçekleştirilecek. Kadınlar, erkek şiddeti ve katliamlarına, hak gasplarına, iktidarın kadın düşmanı politikalarına, kadın yoksulluğuna ve barış, özgürlük için alanda olacak.
Miting bileşeni kadınlar, mitingin amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Sözümüz daha gür çıkmalı’
Kadın düşmanı sisteme karşı alanlarda olacaklarını söyleyen Sol Feminist Hareket’ten Fatoş Eroğlu, şunları kaydetti:
“Kadınların iş cinayetlerinde katledilmesini, ucuz emek gücü olarak çalıştırılmasını kabul etmiyoruz. Kadınlar bir bütün olarak, eşit bir yurttaş olarak temel haklarını istiyor ve biz bunun için mücadele ediyoruz. Tam da bu nedenle tüm kadınları Tandoğan’daki mitinge davet ediyoruz.”
Kadın ve çocuğa yönelik taciz, tecavüzün Meclis’e kadar sirayet ettiğini vurgulayan Fatoş Eroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Biz buna karşı daha örgütlü, daha bir arada mücadele etmeliyiz. Çünkü karşımızda örgütlü bir kötülük var. Kadınlar buna daha fazla ses çıkarmalı, daha fazla sokakta olmalı ve memleketin dört bir yanından bir araya gelerek sesimizi, sözümüzü daha gür bir biçimde çıkararak mücadelemize devam etmeliyiz.”
Haklarımız için alanlara
Kadınların hakları için her zaman alanlarda olduğunu söyleyen 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, şöyle konuştu:
“Kadınlar olarak örgütlü olmak, örgütlü olarak düşüncelerimizi, taleplerimizi ifade etmek, yükseltmek önemli. Son dönemde giderek tırmanan yaşam hakkı ihlalleri, çalışma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı ihlalleri ile birlikte kadınlarda bıçak kemiğe dayandı. Güçleri birleştirmek lazım. Bu politikaların merkezi neresi? Ankara oluyor. Böylece Tandoğan’da görkemli bir miting kararı aldık. Umuyoruz ki 10 Ocak’ta bütün Türkiye’den kadınlar Tandoğan’a akar ve buradaki yükselen ses de iktidarın kulağına gider ve kadınların daha özgür, daha eşit, haklarına, özgürlüklerine sahip olabildiği ama en çok yaşam haklarının korunduğu bir düzenleme yeniden yaşama geçebilir.”
Kaynak: Melek Avcı / JINNEWS









