• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Bir zamanlar Anadolu’da…-M. Ender Öndeş

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
20 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hiç unutamam, hayatta ilk tokadımı daha birinci sınıftayken ilkokul öğretmenimden yemiştim. Kulağımdan tutup, ‘Burada Türkçe konuşamazsın’ demişti; ‘Devletimizin resmi dili Kürtçe’dir ve eşşek gibi Kürtçe öğreneceksin!’ Çok şaşırmıştım o zamanlar, annemden öğrendiğim dilimin yasak olmasına bir türlü aklım yatmamıştı. Uzun yıllar sonra, bir sanatçı sahnede ‘Türkçe klip çekeceğim’ dediği için salondaki Kürtler tarafından çatal bıçak yağmuruna tutulduğunda yine o günleri hatırlamıştım.

O kadarına bile zar zor gelmiştik aslında, daha eskilerde ‘Türk diye bir şey yoktur, varsa da Kürt boylarından gelmiştir’ denildiğini büyüklerimden duymuştum. Eskiden kumsalda çıplak ayakla yürürken deniz kabuklarından ‘tırk tırk’ diye sesler çıktığı, Türk kelimesinin de oradan geldiği söylenirmiş. Hatta o vakitler, bir Kürt Adalet Bakanı’nın ‘Bu memleketin kendisi Kürt’tür. Öz Kürt olmayanların Kürt vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmak’ dediği söylenirdi. İsyanlar ve katliamlar zamanıymış o vakitler… Sakarya nehrinin, Gediz’in, Büyük ve Küçük Menderes’in Türklerin kanına boyandığı söylenir hep. Betonun keşfedildiği günler! İkide birde üstümüze döküp dururlardı tonlarca çimentoyu.

Sonraları, Kürt generallerin darbe yaptığı yıllarda da az çekmemişiz. İzmir zindanlarında, köpeğiyle meşhur bir Kürt yüzbaşının tutuklulara yaptığı akıl almaz işkenceler dilden dile dolanırdı o zamanlar. Daha küçüktüm, her sabah ‘Varlığımı Kürt varlığına armağan ettiğim’ yaşlardaydım. Geceleri basılan köylerimizde mütemadiyen ‘Kürt’ün gücünü’ gösterirlerdi herkese ve biz çocuklar, bu işten hiçbir şey anlamazdık. Dağlara sürerlerdi bizi hep, gidersek beğenmezler, inersek huylanırlardı. Neyimiz varsa alıp kendi başkentlerine, Diyarbakır’a götürürlerdi bu arada; ülkenin enerjisinin sanayisinin hepsi oraya yığılmıştı, büyük, çok büyük bir kentti Diyarbakır ve biz Türkler de mecbur iş bulmak için onun varoşlarına yığılır, inşaatlarda filan çalışırdık. Oralarda da rahat edemezdik ama. Türk’tük çünkü biz, iflah olmaz bir durumdu bu. Ege’nin Akdeniz’in dağlarında ne olsa acısı bizden çıkardı. ‘Kürdün milli hassasiyetleri’ diye bir şey vardı çünkü. Ara sıra sokaklar karışırdı. Türkçe konuşmak, Türkçe müzik dinlemek bile ölüm nedeni olurdu o zaman. ‘Kadın da olsa, çocuk da olsa’ fark etmezdi, gereği yapılırdı.

Yoksulduk. Teknelerle karşı kıyılara gidip çay, tütün filan getirmek isterdi de gençlerimiz, uçaklar bombalardı geceleri; sahillerden çocuklarımızın ölülerini toplardık. İkide birde yasak bölge ilan edilirdi iskelelerimizin olduğu yerler, balığa çıkamaz, fındık üzüm toplayamaz hale gelirdik, portakallar ağaçlarda çürürdü.

‘Kardeşiz’ denirdi bir yandan da ama. En çok da seçim zamanlarında hatırlanırdı bu söz! ‘Bir Türk ne isterse olabiliyor bu ülkede, derdiniz ne ki sizin’ denilirdi hep. Türk olduğumuzu ne kadar unutursak o kadar yükselebiliyorduk gerçekten. Tek ülke, tek devlet, tek millet vardı çünkü. ‘Türkiye diye bir yer yok’ diye bağırılıyordu kürsülerden: ‘Çok isteyen varsa Türkistan orada, yallah!’ Gazetelerin logolarında ise şöyle yazıyordu zaten: ‘Kürdistan Kürtlerindir!’

Kentlerin köylerin tabelaları ise yazboz tahtası gibiydi. Her yere bir Kürtçe isim uydurmuşlardı; biz değiştirirdik bazen ama sonra yine yeni tabelalar asılırdı. ‘Medeniyet dili olmayan’ Türkçenin eğitimi ise zinhar mümkün değildi; evinizde, hatta mümkünse salonda da değil, yatak odasında filan üç-beş kelime patırdayın yeter denirdi.

Parti kursak beğenmezlerdi; kurmasak, ‘siz ne çeviriyorsunuz öyle ara sokaklarda’ diye yine çemkirirlerdi. Sonra seçimler biterdi, bu defa da seçtiklerimizi beğenmezlerdi. Kimi seçsek, üç gün sonra cezaevinde ziyaretine giderdik; seçilen de bilir, açıkta kalmamak için önceden hücrelerden yer ayırtırdı! Zindanlar da hep bizimle ve bizi anlamaya çalışan Kürtlerle doluydu zaten. Sırf Türkler değildi dertleri çünkü. Türkleri sevenleri de sevmezlerdi ki bir türlü. Arada bir umutlanırdık bir şeyler düzelecek diye, uzun sürmezdi ama o da. Kurulan masaların bir ayağı hep kırık olurdu zaten, üstüne ne koysan devrilir giderdi. Direnmek kalırdı geriye, yaşamanın başka bir adı olarak…

***

Şimdi… Annemin başucundayım… Günden güne erimesini izliyorum acıyla… Türk olmaktan bir türlü vazgeçmeyen annem benim!

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Açlık ücreti ve barış umutları

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

2025'in son günlerinde, milyonlarca emekçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaydı. Aralık ayı boyunca süren görüşmeler, işçi temsilcilerinin katılmadığı bir süreçle...

Halkların varlığı ve hakları oylama konusu değildir

Yazar: Aziz Oruç
28 Aralık 2025

Barış ve demokratik toplum sürecine ilişkin önemli bir aşamaya gelindi. Konuyla ilgili olarak oluşturulan meclis komisyonu, belirlediği görüşmeleri yapmış, komisyon...

Roboski: Hukukun kırık hattı

Yazar: Heval Elçi
28 Aralık 2025

Katliamın 14. yıldönümü barışa en çok yaklaştığımız sürece denk düşüyor. Süreç devam ederken, barışın hukuki zeminde karşılık bulabilmesi için cezasızlık...

2025 biterken, açlık ücreti ve tribünlerde işlenen nefret suçu

Yazar: Bedri Adanır
27 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret açıklandı. Beklendiği gibi TÜİK’in -hükümetin isteklerine göre gerçek fiyat artışlarının neredeyse yarısını gizlediği- verileyle...

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

Sonraki Haber

Hafızaya pedal çevirmek-Abdullah Aysu

SON HABERLER

Herran’da sulama kanalına yuvarlanan araçtaki 3 çocuğun cenazesi bulundu

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Gazeteci Hüseyin Aykol’un tedavisi yoğun bakımda sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Manisa’da bir kadın katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Türkiye ve Ermenistan’dan vize kolaylığı: Resmi pasaportlara ücretsiz e-vize

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Elif Kumal’dan 2 gündür haber alınamıyor

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

HTŞ politikasının sonuçları: Suriye’de Alevi ayaklanması, Palmira ile Yalova’daki IŞİD vakası

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır