• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Genç ölmek…-M. Ender Öndeş

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
26 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Köşe yazarlığı öyle sanıldığı gibi pek zevkli bir iş değil; en azından çoğu zaman değil ve en azından bu ülkede değil. Vardır hani ana akım medyada, adam bir hafta boyunca politik şeyler yazar da, pazar yazısında dağlara deryalara vurur kendini, eski aşklarını filan hatırlar yahut çocukluğunu anlatır, kahvaltıda okuması keyifli olur. Yok öyle bir şey!

Yok! Açık yaralarla dolu bu coğrafyada acıya dokunmadan içinden yürüyebileceğiniz tek bir patika, tek bir tehlikesiz geçit yok artık.

Bıktım artık desem, hem okuyucuya, hem de sokakta bin türlü eziyet çeken insanlara saygısızlık olur biliyorum ama hakikaten bıktım artık. İronik cümlelerle zaman zaman okuru şaşırtmaya çalışan, dolaylı laflarla mizah kapılarını zorlayan biri olarak biliniyorum, farkındayım ama inanın onun da bir sınırı var. Bir yere, bir noktaya gelip dayanıyor her şey bazen ve yazma eyleminin bizzat kendisi saçma, anlamsız bir hale geliyor.

Newroz yorgunluğuyla bir pastanede oturmuşuz, yan tarafta süslü elbiseleriyle 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu, yanında babası, sütlaç yiyor. Erkek çocukları için ne önemli şeydir babayla ilk kez ‘çarşıda’ kebap yemek! Hiç unutmazsınız o anı. Paraya kıymıştır baba, oğluyla şöyle baş başa… Kız çocuğuna bakıyorum yan gözle: Newroz sonrası, baba, kız ve pastane… Evde annesi isterse günde yüz tane yapsın o sütlaçtan, hatta daha da iyisini yapsın, aynı şey değildir, asla değildir!

Nasıl büyüyecek peki o çocuk? Alanda Newroz halayları sürerken, Zehra’nın haberi geliyor: Oltu cezaevinde, gencecik bir insan… Leyla’nın çağrısını okuyorum sonra, “yapmayın” diyor ama ne kadarına ne zaman ulaşacak bu söz, bilmiyorum. İlginç bir kadın Leyla, mutlaka kendisini de biraz sorumlu hissediyor bundan ama artık onu da aştı her şey. Dördüncü ölüm bu ve belki de artık yenileri gelecek. Haftaya pazar akşamı seçimler bitecek, yorumlar filan yapacağız. Ne anlamı var ama bunun? Kaç santim uzayacak boyumuz? Arada kaç kişiyi yitirmiş olacağız?

Korkunç günlerden geçiyoruz. İnsan yaşlandıkça gençlere daha çok düşkün oluyor. Kendi geçmişine bakıyor çünkü ve onların yaşamlarının ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyor. Rojava’dan Mahir’in cenazesini aldığımız günleri hatırlıyorum. Babası çok eski yoldaşım, kadim dostum; yanımıza getirirdi eskiden Mahir’i, kucağımızda hoplatırdık. Ne ara büyüdü, ne ara vuruldu, şaşırıp kalmıştım.

Her şeyi çok bilenler var tabii; onlar ayrı, onlar hep vardır. Açlık grevi şöyle kötü böyle kötü… Keşke öyle konuşmakla filan çözebilseydiniz sorunları da kapınızda kul olsaydık ama gerçek öyle değil işte. Hiçbir şey bedel ödenmeden kazanılmıyor bu ülkede ve bedeli de hep en iyi insanlarımız ödüyor. Bu arada “yapmayın” diyenler de ne yapmamız gerektiğini hiç söylemiyorlar bize.

“Yazılarınızı okuyunca kim olduğunuzu merak etmiş, hayat hikâyenizi öğrenmek istemiştim” demişti Leyla, görüştüğümüzde, “Sonradan öğrenince hiç şaşırmadım, damdan düşen halden anlar dedim.” Bu iki cümle zihnimde dolanıp duruyor haftalardır ve her şeye rağmen yazmaya, yeniden yazmaya zorluyor beni. Öyle zor ki ama… Gülten Akın diyordu hani: “Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya / Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar / Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya / Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı / Bakıp kapatıyorlar / Geceye giriyor türküler ve ince şeyler.”

Ta ne zaman, cunta işkencehanelerinde bir arkadaşımın kalbi durduğunda yazmıştım şunları. Acıyla yeniden okuyorum şimdi: “Gepgenç ölüyor insanlarımız / Erkenden / Söyleyecek sözü varken henüz / Güzel bir sözü. / Ve bize özgü bu / Genç ölmek bize özgü / Bize özgü bir yer yatağında / çenesi bağlanmış bir ihtiyar olmamak / ölümüyle dostlarını rahatlatmamak / Bize özgü yalnızca kemiklerin gömülmesi toprağa / Yalnızca etin çürümesi / Hiçbir zaman silinmemek anılardan / Ve her cenazeyi uğurladıktan sonra / Yeni dostlarla ayrılmak mezarlıklardan.”

Korkunç günlerden geçiyoruz… Yazmak öyle zor ki… Kimselerin vakti yok gerçekten durup ince şeyleri anlamaya.

Tamam, Bobby Sands’ın dediğini anlıyorum, “Tiocfaidh ar la – Bizim de günümüz gelecek.” Gelecek elbet, gelecek. Ama bu arada yitirdiklerimiz öyle çok yakıyor ki canımızı…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

AKP’nin uzun vadeli stratejik plan yapma imkânı yok. Ekonomik krizin ne zaman aşılacağını bilmiyor. Üçüncü Dünya Savaşı’nın nasıl bir seyir...

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tarihin ilk eşitsizliği kadın ve erkek arasında yaşandığı ve bu eşitsizliğin şiddet ve çatışma doğurduğu sadece feminist değil tüm siyasal,...

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Türkiye Suriye’deki Kürt patilerini karşı karşıya getirme konumuna soyunmuş. ENKS zaten YPG’nin Kobani direnişinde Türkiye ile dirsek temasındaydı. IŞİD savaşı...

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

2025 yazında TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adıyla bir komisyon kuruldu ve art arda toplantılar yaptı. İktidar bunu...

Halkın sanatçısı olmak

Demokrasi adalet ve barışın kesişimi

Yazar: Heval Elçi
18 Eylül 2025

Demokrasi, adalet ve barış, bir toplumun sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işlemesi için birbirine sıkı sıkıya bağlı üç temel unsurdur....

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barışa kim daha yakın: İşçi sendikaları mı işveren örgütleri mi?

Yazar: Heval Elçi
17 Eylül 2025

11 ve 12 Eylül tarihlerinde Meclis’teki “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” sırasıyla emek örgütlerinin ve sermaye örgütlerinin temsilcilerini dinledi....

Sonraki Haber

Uçurumdan önceki son çıkış-Pakrat Estukyan

SON HABERLER

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Eylül 2025

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır