• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Gülo Kürtlerin de hikayesi-Ragıp Zarakolu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
13 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kürt-Ermeni-Süryani karmaşık ilişkilerini İsveç’te her gittiğim yöre insanının düğünlerinde hissetmişimdir. Farklı inançtan da olsalar, ortak coğrafyanın, aynı kültürünü, aynı danslarını hatta geleneklerini, hatta aşiret olgusunu paylaşan bu insanlar korkunç bir felaket yaşadı yüz küsur yıl önce. Fail/kurban/bazen ender olsa da kurtarıcı rolünde. Hatta, kıyım Peder Abraham Garris’in “Bote Köyü/13 Günlük Cehennem” (Belge Yayınları 2017) adlı kitabında anlattığı üzere, kıyım sırasında halaya bile duruldu.

Keşke sadece düğünlerde halaya dursalar, o tutkulu danslarını birlikte yapabilselerdi. “Fıllelerin” ferman ile kanı, canı, ırzı ve malı Sultan tarafından “helal” olunduktan sonra, ilkin 1895- 96’da Timurları, Hülagüleri, Cengiz Hanları aratmayan bir kıyım eş zamanlı her yörede başlayan pogromlar yaşandı. 1915’te nihai kıyım yaşandı, adına nihai çözüm denilen. Holokausttan sonra geriye bakan Polonyalı hukukçu Lemkin, bu ayrıksı, ünik vakayı, “ilk soykırım/jenosit” olarak adlandırdı.

Kolay değil, mirliğin, beyliğin, amirallığın, ağalığın binlerce yıllık bir geçmişi vardı Mezopotamya, Vilayet-i Sit’te (ya da Batı Armenia, Bath Narin’de). Aşiret federasyon ve konfederasyonları zor olsa da, sorunlu olsa da birlikte hayatta kalmayı sağlıyordu, farklı etnisite ve inançtan olan aşiretler arasında. Kemal Yalçın’ın bir Süryani ağası olan Şemun Hanne Haydo’nun yaşamını hikayeleştiren kitabı, aynı zamanda binlerce yıllık geleneksel aşiretler arası ilişkinlerin çöküşünün de bir tanıklığı anlamına geliyor. Aynı zamanda Seyfo’dan sonra ayakta kalmanın öyküsü.

Aras Yayınları’ndan çıkan, “Gülizar’ın Kara Düğünü”, (*) bizzat kendisi tarafından anlatılışının doğallığı içinde, Kürt/Ermeni/Süryani aşiretleri arasındaki iç içe geçmiş ilişkiler ağını çok güzel sergiliyor. Sadece katiller, zalimler değil, iyiler de, korucu olmaya çalışanlar da var bu hikayenin içinde. Hem iyi hem kötü olanlar da. Şemun Ağa’nın Beth- Narin’deki öyküsü gibi. Bu öykü sadece Ermeniler açısından değil, Kürtler açısından da bir destan. Gülizar’ın öyküsü, 1877 Rus-Osmanlı Savaşı’ndan sonra son derece ağır yıkıma uğrayan Serhat bölgesinde (**) gittikçe kötüleşen Ermeni/Kürt ilişkilerinin, bunun soykırıma tırmanışının tanıklığı aynı zamanda.

1878 Berlin Anlaşması’nda “Ermeni Reformunun” maddelerden biri olarak gündeme getirilmesinin nedeni, Ermeni toplumunun güvence altına alınması ve savaş nedeniyle uğradığı büyük yıkımın giderilmesi idi. Gülizar’ın öyküsü aynı zamanda, Ermeni toplumundaki uyanışın ve hak arayışının öyküsü. Gülizar’ın Musa Ağa tarafından kaçırılması ilk kez bir direnişle karşılaşır.

Uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği bir davaya konu olur. Biçimsel de olsa Musa Ağa mahkum olur, Medine’ye sürgüne yollanır. Gülizar ise ailesine döner. Gülizar’ın anlatısı kızı Armenuhi Kevonyan tarafından kitaplaştırılır. Burada Musa Bey’in akıbetinin bilinmediği yazılmaktadır. Son dönemlerde Kürt milliyetçiliğinin ve dinciliğinin yükselişi ile Musa Bey yeniden keşfedilmiştir.

Hakkında kitap ve makaleler bile yazılmıştır. İlginç olan bu “yeni” literatürde Gülistan’ın adının geçmemesidir. Her zamanki gibi, kadının adı yok! Musa Bey’in gerek Osmanlı yönetimi gerekse Cumhuriyet dönemi ile iniş çıkışlı, çelişkili ilişkileri olmuştur. Musa Bey ile Mim Kemal Çanakkale’den “Doğu hizmetine” yollandığı esrarengiz yıllarda tanışırlar. (Medine sürgününden kısa süre içinde dönecektir. 1914 yılında yeniden dönmüştür Muş yöresine. Tam Cihat ilanı sonrası…

Tehcir işinde görev almak, Muş ve yöresini “arındırmak” üzere.) Daha sonra Sivas Kongresi’ne çağrılan Kürtlerin temsilcilerinden biridir. Ama daha sonra da Azadi örgütü içinde yer alması nedeniyle başı derde girer, biat ederek kelleyi kurtarır, Şeyh Sait isyanına katılmaya cesaret edemez bu nedenle. Sürülür yine de. Ağrı başkaldırısından sonrasında Suriye’ye geçer, Kamışlı’da ölür. Soykırımdan sağ kalan Ermeni ve Süryaniler, Keldani ve Asuriler ile komşu olarak! Torununun oğlu olan, Salih Mirzabeyoğlu, Necip Fazıl Kısakürek’in öğrencilerinden ve 70’lerde Akıncılar hareketinin kurucularından olur.

1990’larda “Sunni Hizbullahı” olarak anılan İBDA-C ile bağlantılı ve örgütün ideoloğu olduğu gerekçesiyle mahkum olur. Yeniden yargılanarak 23 Nisan 2014 tarihinde hapisten çıkar, ertesi gün 24 Nisan’da RTE tarafından ziyaret edilecektir. 2018 yılında vefat eder, Kısakürek’in yanına gömülür. Salih Mirzabeyoğlu’nun yeni soyadını dayandırdığı, Musa Bey’in kan davasına kurban giden babası Mutki aşiretinin başı Mirza Bey’in Ermeniler ile iyi ilişkiler içinde olduğu söylenir. Keşke babasının yolundan gitseymiş ardından gelenler.

Gülizar’ın evlendiği Keğam Der Garabedyan, 1908 devriminden sonra, Muş Mebusu olur. 24 Nisan tevkifatından ağır derecede hasta olması nedeniyle kurtulur. Meclis Başkanı Ahmet Rıza Bey de dolaylı himayesine alır. Gülizar da tehcirden kıl payı kurtulup İstanbul’a varmayı başarır. Bir yandan da felaket tam başlamışken onun tanığı olur. Keğam ateşkesten kısa süre sonra ölür. Ama bundan önce Meclis’e tehcirle ilgili bir layiha vermeyi başarır. Cenazesi EDF bayrağına sarılı olarak kaldırılır İstanbul’da.

Gülizar da 1947 yılında ölür. Her ikisi aynı mezarda şimdi İstanbul’da. Bu yıl kaybettiğimiz torunu Anahid Ter Minsayan, Muş ve yöresinin tarihini ayrıntıları ile en iyi inceleyen tarihçilerden biri olur. Ermeni Devrimci Hareketi adlı kitabı 1992 yılında Mete Tunçay’ın tercümesi ile yayınlanır. Gülizar’ın hikayesini ilk Sarkis Çerkesyan’dan dinlemişti. Hatta Gülizar’a ilişkin bir kitabı tercüme edip Hrant Dink’e verecekti. (*) Arménouhie Kévonian, Gülizar’ın Kara Düğünü / Bir Kürt beyi tarafından kaçırılan Ermeni kızın gerçek hikayesi, Türkçesi: Aslı Türker – Ece Erbay, Aras Yayıncılık 2015 (**) Bu konuda bak: Arsen Yarman, Palu-Harput 1878 / Palu – Harput 1878 Çarsancak, Çemişgezek, Çapakçur, Erzincan, Hizan ve Civar Bölgeler, 2 cilt Belge Yayınları 2015

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Ahmet Bilge yazdı: Çiçekler solmadan

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Henüz olması gereken doğal yürüyüşüne başlamış olmasa da, bir barış süreci söz konusu. Eğer bu süreç, umulduğu gibi onurlu bir...

El koyma, çökme, ele geçirme

Yaşamın sömürü-saldırı planlamaları ile sınavı 

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Bilirsiniz bir söz vardır köy yanar deli taranır diye. Böylesi de değil artık yaka yaka taranıyor, sermayeden yana canlarını dişine...

Ahmet Kaya’dan Tahir Elçi’ye, Pervin Chakar’dan Amedspor’a

Altı Gün Savaşları’ndan İbrahimi Anlaşmalar’a: İsrail’in Ortadoğu stratejisi ve Türkiye

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

İsrail, Arap devletlerine karşı ilk stratejik başarısını 5 Haziran 1967’de başlattığı ve 11 Haziran 1967’de sona eren, “Altı Gün Savaşları”...

Bir bilgeye vefa kitabı

Şarkıların dostluğu

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Şair Nâzım Hikmet, müzisyen Kazım Koyuncu ve Volkan Konak 20 Haziran 2025'te İstanbul'da başlayan ve çeşitli şehirlerde devam eden "Nâzım'dan...

Cin şişeden çıkınca

‘İstanbul’da faşizm varsa…’

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Erdoğan, Salı akşamı NATO zirvesi yan etkinlikleri kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile buluştu. İletişim Başkanlığı’nın yalancısıyız, onların dediğine göre...

Yalnız ekonomi mi?

Ortadoğu’da barış zor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

10 gündür devam eden İran –İsrail savaşı günler ilerledikçe daha da karışık bir hale geldi. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, barış dili...

Sonraki Haber

Mezopotamya Su Forumu-Güner Yanlıç

SON HABERLER

Jiyan Tosun: Demokratikleşme Cumartesi Meydanından geçer

Jiyan Tosun: Demokratikleşme Cumartesi Meydanından geçer

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Tetwan Kültür ve Sanat Festivali başladı

Tetwan Kültür ve Sanat Festivali başladı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Suriye’de Gazeteci Hesen Zaza gözaltına alındı

Suriye’de Gazeteci Hesen Zaza gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

DEVA Partisi’nden iki vekil istifa etti

DEVA Partisi’nden iki vekil istifa etti

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Köyü basan askerler ‘kaçakçılık’ iddiasıyla evleri aramak istedi

Köyü basan askerler ‘kaçakçılık’ iddiasıyla evleri aramak istedi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Özel sektör öğretmenlerinden Meclis’e çağrı: Çözüm bulun

Özel sektör öğretmenlerinden Meclis’e çağrı: Çözüm bulun

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

İsrail’in İran’a saldırılarında 1190 kişi yaşamını yitirdi

İsrail’in İran’a saldırılarında 1190 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır