• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Peki ya onlar ‘vatana ihanet’ etmişse?-TARİHİN BELLEĞİ

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Ben, Mordehay Vanunu! İsrail’in nükleer silahları hakkında Sunday Times’da çıkan haberin kaynağı olan adam! Beni hainlikle suçlayanlara sesleniyorum: Tüm yaptıklarımdan ötürü sevinç ve gurur duyuyorum.”

18 yıllık tutsaklığının ardından özgürlüğüne kavuşan Vanunu, BBC’ye gizlice verdiği röportajında böyle diyordu. Uzun ve acılı bir öyküydü onunkisi; 18 yılın neredeyse 12 yılını tek kişilik hücrede geçirmiş ama yine aklını ve vicdanını korumayı başarmıştı. Aynı süreç, bir yandan da ‘vatana ihanet/sadakat’ kavramlarının yeniden sorgulandığı bir sınavdı.

Özgür bir ruh

20. yüzyılın en büyük barışçı eylemine imza atan Mordehay Vanunu, 1954’te Fas’ın Marakeş kentinde, kalabalık bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Daha sonra, 1962’de, aile İsrail’e göç etti. 1971’de İsrail ordusuna katılan Vanunu, terhis olduktan sonra teknisyen olarak Necef çölündeki -tekstil fabrikası olarak gösterilen- Dimona nükleer reaktör merkezinde 9 yıl çalıştı. Çalışırken bir yandan da felsefe eğitimi alıyordu. Tam da bu dönemde ‘vicdan krizi’ olarak tanımladığı durum ortaya çıktı ve Vanunu, Yahudi ve Arap öğrencilerle barış için çalışan “Kampüs” adında bir örgüt kurdu. Filistinlilere sempatisini de hiçbir zaman gizlemedi: “Lübnan işgalini haklı göstermek için bize sürekli propaganda yapılıyordu. Lübnan’ı işgal etmek için bir kılıf uydurulmuştu. Anladım ki ben, Arapların tarafına daha yakın hissediyordum ve yavaş yavaş sola eğilim gösteriyordum” diyecekti sonradan.

Gerçekleri açıklıyor

Çalıştığı tesisin fotoğraflarını büyük bir riske girerek gizlice çektiğinde belirli bir amacı yoktu. Muhalif olduğu için 1985’te Dimona’daki işinden atıldığında, önce çeşitli Asya ülkelerini gezdi ve son olarak da Avustralya’ya gitti. Taksi şöförlüğü ve bulaşıkçılık gibi işlerde çalışırken Hıristiyan olmaya karar verdi. Bu arada kilisedeki konuşmalarının yayılmasıyla İngiliz Sunday Times gazetesi Vanunu’ya ulaştı. Muhabir Peter Hounam’la 12 gün boyunca konuştu ve İsrail’in gizli nükleer çalışmalarını anlattı. Daha sonra Londra’ya geldi, bildiklerini Barış Hareketi’nde yer alan bilim insanlarıyla paylaşmaya hazırlanıyordu.

Kaçırılma ve yargılanma

Ancak, haber 5 Ekim 1986’da yayınladığında Vanunu ortadan kaybolmuştu. Biraz da çapkınlığının cezasını çeken Vanunu, bir büfede tanıştığı kendini Amerikalı diye tanıtan Mossad ajanı Cindy ile yakınlaştı ve bir süre sonra Cindy, onu birlikte Roma’ya gitmeye ikna etti. Roma’da bir arabaya bindikten sonra işin rengi değişmişti: “Şoför arabayı çok hızlı kullanıyordu. Biz arkada oturuyorduk. Yol boyunca dikkatimi dağıtmak için beni sürekli öpüyordu. Küçük bir eve girdiğimizde iki kişi üzerime atladı. Biri karnıma yumruk attı, öne doğru kıvrıldım. Diğeri de beni yere yatırdı ve ağzımı kapattı. Bir kadın bana ilaç enjekte etti.”

Uyandığında, İsrail’de Mossad merkezindeydi ve önünde Sunday Times’taki haber duruyordu “Ne yaptığını gördün mü!” dediler ona. “Önce çok mutlu hissettim” diye anlattı sonradan Vanunu, “Öte yandan onların elindeydim. Bana her şeyi yapabilirlerdi, intikam alabilirlerdi.”

Kapalı ve savunmasız bir mahkemede, “vatana ihanet ve casusluk” suçlarından 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İlk 11 buçuk yılı tek başına hücrede geçti, iki buçuk yıl 24 saat kamerayla izlendi. İlk görüntüsü ise 9 yıl sonra çekilebildi.

Kim ‘hain’ kim değil?

Bu süre boyunca serbest bırakılması için çok sayıda kampanya yapıldı. Defalarca Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. İsrail’in tepkisi ise netti. İsrail Adalet Bakanı şöyle diyordu: “O, doğuştan bir hain. Ülkesine ihanet etti. Çalıştığı yere, iş arkadaşlarına ihanet etti. Bazı insanlar için hainlik, karakterlerinin vazgeçilmez özelliği oluyor.”

Vanunu ise 18 yıl sonra, 21 Nisan 2004’te serbest kaldığında, “Asla, hiç pişman değilim. Ödediğim o ağır bedel ve çektiğim ceza da dâhil yaptıklarım her şeye değerdi” diyordu. Serbestti ama yüzlerce kısıtlama konulmuştu. Yabancılarla görüşemeyecek ve yazışamayacak, e-mail ve faks kullanamayacak, büyükelçiliklere, sınırlara, limanlara veya havaalanlarına yaklaşmayacak ve en az bir yıl İsrail’den ayrılamayacaktı. O günlerde, Kudüs’e bile gittiğinde gözaltına alınmıştı.

Şimdi, dünyanın bir köşesinde vicdanının sesini dinlemiş olmanın huzuruyla sakin bir hayat yaşıyor Vanunu. Bütün bu olanlardan geriye kalan ise bilim insanlarından gazetecilere kadar herkesi ilgilendiren bir soru olmalı: Vatan hainliği nedir? Barış için çalışmak mı, kendi devletinin militarist politikalarının uşağı olmak mı?

Arif MOSTARLI

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Sonraki Haber

Üç mevsim-Arif Altan

SON HABERLER

Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

Türkiye’de infaz hukukunun çöküşü: 326 tutsak tahliyeden mahrum

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Tuzla’da ölüm düzeni değişmiyor

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

2025: Umutlu ama belirsiz bir yıl

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır