• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Artık gündem ölüm orucudur-Ali Sinemilli

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

PKK ve PAJK davasından 15 siyasi tutuklu 30 Nisan itibariyle ‘ölüm orucu’na başladıklarını duyurdular. Bilindiği üzere DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve zindanlar başta olmak üzere, dünyanın birçok yerinde aylardır devam eden açlık grevi direnişleri var. Ölüm orucu direnişi bu zemin üzerinden gelişiyor ve belli ki artık gündemi belirleyen temel konu oluyor.

Açlık grevleri ile PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin önemli oranda gündemleştiği ve kamuoyunda büyük bir hassasiyetin oluştuğu açık. Başlatılan açlık grevi eylemiyle görüldü ki, tecrit sadece İmralı’da olmayıp, tüm topluma yönelik bir uygulama olarak yürürlüktedir ve her gün yaşamımızı daha fazla tehdit etmektedir. Tam da bu nedenle, her geçen gün artan bir biçimde halk, eylem ve etkinliklerle tecridin kaldırılmasını istemiş, ‘eylemcilerin talebi talebimizdir’ demiştir. Fakat tüm bunlara rağmen, iktidar erki- eylemi kırmak için attığı adımlar dışında- eylemcilerin taleplerine kulak tıkamış, talepleri görmezden gelmiştir.

Bundandır ki ‘ölüm orucu’ kararı alan tutuklular ‘Hiç kimse bizim eylem kararlılığımızı sınamasın’ demekte, ‘14 Temmuz direniş ruhuyla eylemi başarıya ulaştıracağız’ açıklamasında bulunmaktadırlar. 14 Temmuz kararlılığını Kürt kamuoyu yakından hatırlamakta, bu direnişin Kürt özgürlük mücadelesi açısından taşıdığı anlamı bilmektedir. Eylemcilerin aldıkları bu karar ile ‘ya zafer ya zafer’ mesajını verdikleri, artık geri dönüşü olmayan yola girildiği anlaşılmaktadır. Kuşkusuz böyle bir eylem kararına gitmenin, çok ağır gerekçeleri var.

Tutuklular, Abdullah Öcalan’ın son görüşmede belirttiği üzere “tecrit tüm toplumadır, çözümde tecridin yaşamımızdan tümden çıkarılmasındadır’’ diyorlar. Yaşadığımız son seçim sürecinden başlayarak, hayatımızın doğal seyrine dönük iktidar müdahalelerini değerlendirince, yapılan tespitin ne kadar yerinde olduğu görülüyor. İktidar, beka tartışmasıyla gittiği seçim sürecinden büyük bir yenilgi ile çıkmış, iktidarını kaybetmiş fakat geri adım atmak bir yana, ilk iş olarak muhalefet liderine yönelik linç girişiminde bulunmuştur.

Beyan edilenlere bakılırsa, iktidar için baskı ve zor politikaları sıradan rutin uygulamalar olmuş, temel yönetme biçimine dönüşmüştür. İstanbul için ‘son siper’ diyen iktidarın ‘büyük’ ortağı MHP başkanı, seçimi kazanan belediye başkanı için “sandıktan çıksa bile belediye başkanı olmaz’’ belirlemesinde bulunmuş fakat her ne hikmetse hiç kimseden ses çıkmamıştır.

Belli ki tüm bunlar planlı bir oyunun parçasıdır ve iktidarı kaybetmemek için yapılan temelsiz hamlelerdir. İşte tam da bu zeminde, ölüm orucu direnişi gelişmekte ve başta da ifade ettiğimiz üzere artık gündemi belirlemektedir. Şu gerçek artık anlaşılmıştır; İmralı konuşmadığında, Türkiye’de kimse konuşamamakta, İmralı konuştuğunda ise Türkiye’de herkes konuşmaktadır. Geçmiş ‘çözüm süreci’ buna iyi bir örnektir.

Yine İmralı ile bağın kesildiği 5 Nisan 2015’ten bu yana ülkenin içine girdiği derin girdaba bakılırsa, hakikat kendiliğinden görülür. Hayat bize karşı karşıya olduğumuz ikilemi çok net göstermiştir: Ya iktidarın baskısına razı olunup teslim olunacak, bu biçimde kendi değer yargılarından uzak bir yaşam sürdürülecek ya da özgür ve eşit bir yarın için direnilecek, mücadele edilecek.

Bu değerlendirme, birilerine abartılı gelebilir ama onlara göze batan, kulağı sağır eden bir örnek verelim; YSK tarafından adaylığı kabul edilen ve Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yüzde 70’den fazla oy alan HDP’li Zeyad Ceylan’a mazbatası verilmedi. Onun yerine AKP’li adaya mazbata verildi. Bu örnek sadece Kürdistan’ı ilgilendiriyor gibi görünebilir. Hatta bazı iyimserler zaten ‘Kürdistan’da soykırım hukuku işliyor’ diyebilir.

Bu sayede Türkiye’de durumun görece daha iyi olduğunu varsayabilir. Fakat biz onlara iyi niyetle hatırlatmak isteriz, Bağlar’a ses çıkarılmayan her an, İstanbul’da da benzerinin yaşanmayacağının garantisi yoktur. Bugün görüp yaşadıklarımızın bir kesimi, bir halkı ilgilendirmemektedir, tüm toplumu etkileyen bir süreç yaşanmaktadır. Ki bundan dolayı da mücadelenin kolektif verilmesi, çözümün birlikte örülmesi gerekmektedir. Ölüm orucu direnişçilerinin bu yolda öncülüğe soyundukları tartışma götürmez.

Fakat unutmamamız gereken bir gerçek var. Ölüm orucuna başlayan bu değerli canlar, aylardır açlık grevindeler ve bedenleri oldukça yorulmuş vaziyettedir. Duvarın dışındaki bizlere düşen, onların sırtındaki yükü hafifletmedir. Elbette ki, onlar içerde direnecekler fakat eylemin başarısı kesinkes dışarıda gelişecek halk hareketliliğine bağlıdır. Gelenek bize iktidarların temel korkusunun halk hareketleri olduğunu söylüyor.

Kürdistan ve Türkiye halkı son yerel seçimde, bu tarihi doğruya yakışır bir adım attı ve iktidara gidişinin yakın olduğunu bir kez daha gösterdi. Fakat seçim bu mücadelede sadece bir merhaledir. İktidarı alaşağı edecek esas adım, toplumun tabandan topyekûn ayağa kalkışıdır. Eğer örgütlü davranılırsa faşizmi tümden ülke gündeminden çıkarmak mümkün! Evet ölüm orucu direnişçileri tam da bu amaçla ülke gündemine müdahale ediyor ve şiarı belirliyor: Faşizm tecrit ederek halkları susturmak, iktidarını sürdürmek istiyorsa, tecridi kaldırarak özgür bir yarında yaşamak mümkündür.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Sonraki Haber

Anlamı kirletmeden-Hicri İzgören

SON HABERLER

Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

Türkiye’de infaz hukukunun çöküşü: 326 tutsak tahliyeden mahrum

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Tuzla’da ölüm düzeni değişmiyor

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

2025: Umutlu ama belirsiz bir yıl

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır