• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Afrin duvarı deyip geçme… Dünya bölünüyor-Nihat Kaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
3 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Duvarlar her zaman sınırların ve sınırlandırmaların işareti ola gelmiştir. Kimi duvar örer evinin sınırlarını belirler, kimi duvar örer beyliğinin, devletinin. Ama hepsinin temel gayesi sınır çizmek, hakimiyet alanı belirlemektir. Bundan dolayı ‘duvarlar’ kişiye veya topluma sınır çizmenin ve hakimiyet alanı oluşturmanın meteforudur. Tarihte kurulan tüm kaleler bu gayeyle kurulmuştur.

Duvalar bazen taşla, betonla, telle örülür, bazen haritalarda. Ancak çoğunlukla zihinlerde. En tehlikelisi de haritalarda, zihinlerde örülen duvarların fiziki olarak inşa edilmesidir. İşte o zaman duvarlar kamplaşmanın ve kutuplaşmanın simgesi haline gelir. Tıpkı Berlin Duvarı’nda olduğu gibi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölünen Almanya’da 1961 yılında örülen Berlin Duvarı dünya genelinde tırmanan kutuplaşmanın ve kamplaşmanın boyutunu göstermektedir. Tarihe ‘Utanç Duvarı’ olarak geçen Berlin Duvarı, varlığını 1989 yılına kadar sürdürdü.

Berlin Duvarı’nın yıkılması sadece bir beton yığınının yıkılması değildi. Dünyadaki kamplaşmanın ve toplumların, halkların, hatta ailelerin arasına örülen katı duvarların da yıkılmasıydı. Dünya genelinde büyük coşku ile karşılanan Berlin Duvarı’nın yıkılmasını, duvarın kurulmasında esas rol sahibi olan, Sovyetler Birliği’nin son Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov bile ‘Avrupa halklarının bayramı’ olarak nitelendirmişti.

Tüm dünya globalleşmenin sakıncalarını konuşmaya başlarken bile Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla sınırların ve kamplaşmanın kalkacağına dair umutlanmıştı. Berlin Duvarı tecrübesine ve 21’inci yüzyıldaki teknolojik gelişmeye rağmen dünya son yıllarda yeniden duvarları konuşmaya başladı. ABD’nin Meksika duvarı, Türkiye’nin Suriye duvarı. Berlin Duvarı’nın yıkılmasından bugüne kadar ne değişti ki, umut yerini tekrardan umutsuzluğa terk etti… gerekçe her ne kadar ‘güvenlik’ olsa da. Tabi en manidarı ise şimdi Afrin’de örülen duvar.

Oysa Afrin bir Kürt yurdu, Suriye toprağı. Devam eden Üçüncü Dünya Savaşı’nda Rusya ve İran ile saf tutan Türk devletinin Afrin’de duvar örmesi, Suriye topraklarının bölünmesi, Afrin’in kendi topraklarına dahil edilmesi demektir.

Afrin halkı Türk devletinin Afrin’e girdiği günden bu yana demografik yapının değiştirildiğini, içerde kalanlara yönelik baskı ve işkencenin son haddine vardığını, halkın malının mülkünün gasp edildiğini basbas bağırıyor. Afrinlilerin sesini kimse duymak istemese de uygulamalar Doğu Berlin’dekileri kat be kat aşıyor. Çünkü Sovyetler Birliği Doğu Berlin’e girdiğinde kimse göç etmedi, halka işkence yapılmadı, dışardan kimse getirilip kente yerleştirilmedi. Afrin öyle mi?… Kamışlı kentinde Şerif isminde bir Afrinliyle yaptığımız sohbet buna tam da ışık tutuyor. Şerif içindeki yangını haykırmak ister gibi anlatıyordu: “Askeri eğitimlerini tamamlayan çeteler (ÖSO) geçtiğimiz gün mezuniyet töreni yapmışlardı. Görüntülerini gördüm.

Türk askerleri de törene katılmıştı. Tam bizim evin önünde oturuyorlardı.” Şerif ‘tam bizim evin önünde oturuyorlardı’ derken, gözlerinde hasret, özlem, öfke okunuyordu. Afrin’in Şiye kasabasından olan Şerif, Türk askerleri ve ona bağlı silahlı grupların Afrin’e 20 Mart günü girmesinden bir gün önce evini terk etmişti. Bir tek Şerif değil, Afrin nüfusunun yüzde 90’ı o gün evini terk edip göç etti. Geri kalanların ise en az yarısı karşılaştıkları baskı ve işkenceler yüzünden kaçmak zorunda kaldı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Berlin’de yerli halkın yüzde kaçı göç etmek zorunda kaldı? Tabi bu duvarın örülmesinin maskesi de, ‘güvenlik’. Sözde kendisini YPG saldırılarından koruyacak. Kuzey Suriye’den Türkiye topraklarına yönelik ciddi, belgeli tek bir saldırı olmamasına rağmen, Kuzey Suriye sınırına boydan boya duvar örerken de adına ‘güvenlik’ demişti. Ancak daha birkaç ay önce Kuzey Suriye sınırına askeri yığınak yaptığı dönemde Kuzey Suriye tarafında kazılan birkaç kanal için kıyamet koparmıştı. Türk devleti kuzuyu yemeyi aklına koyan kurt gibi, kuzu ne yapsa yapsan kurt bir defa onu yemiyi aklına koymuştur. Afrin’deki duvar için de istediği kadar ‘güvenlik amaçlı’ desin, esas niyet Afrin topraklarını kendine bağlamak, Suriye topraklarını bölmektir.

İşin ironik yanıysa tüm dünyanın, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasından dem vurmasına rağmen, Türk devletinin bu bölme girişimine sessiz kalmasıdır. Tıpkı Berlin Duvarı’yla Almanya’nın bölünmesi gibi. Çünkü o zaman Sovyetler Birliği güçtü ve dünya dengelerinin önemli bir tarafıydı. Türk devletinin Afrin’i işgaline ve Suriye topraklarının bölünmesine de kimse ses çıkarmıyor, çünkü Türk devleti bölgede önemli bir güç.

Tabi bu durumun Ortadoğu ve dünya düzenine kesinlikle bir faturası olacaktır, yeniden kutuplaşma ve kamplaşma. Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla tüm insanlık dünyada sınırların anlamını yitireceğine ve kamplaşmaların kalkacağına dair umutlanmışken, Afrin’de örülen duvar bu umudu yeniden umutsuzluğa dönüştürmektedir. Afrin’den başlayarak yeniden buz gibi duvarlar, demir perdeler örülmekte, dünya Türkiye, Rusya ve İran’ın başını çektiği cephe ile Batılı devletler arasında kamplaşmaya doğru gitmektedir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Hakikate eren Gurbetelli

Hakikate eren Gurbetelli

Yazar: Aziz Oruç
23 Eylül 2025

Her toplumun kutsalları vardır. Bu kutsallar neticesinde yaşama anlam katılır ve gelecek inşa edilir. Bunlar unutulursa toplum olma vasfı yitirilir....

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

İsrail ‘sorunu’ mu Kürdistan korkusu mu?

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

İsrail Başbakanı Netanyahu, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben “Kudüs bizimdir” deyince Türkiye’de tepeden aşağıya hiyerarşik nizam içinde ‘milli öfke’ ateşlendi. Erdoğan-Netanyahu...

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Duran Kalkan net bir açıklama yaptı: Özgür olmadığı durumda Başkan Apo’nun bundan öte yapabileceği bir şey yoktur. 27 yıllık esareti...

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Güzellik, modern dünyada parçalanmış bir kavrama dönüştü. Beden ve ruh ayrıldı; iç ve dış koparıldı; insanın özü, kendi varoluşuyla, doğayla...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Nasıl bir demokrasi talep etmeliyiz?

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

“Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…” (Mevlâna) Otokrasiler liberal demokrasiler için bir tehdit olduğu gibi, doğrudan-çoğulcu bir...

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Yunan-Fransız yönetmen, politik sinemanın ilk akla gelen isimlerinden Costa Gavras’ın 1982 yapımı efsanevi filmi Kayıp, açılışında gerçek bir hikâyeye dayandığını...

Sonraki Haber

İhvan’ın listeye eklenmesi Osmanlıcılığın hezimeti

SON HABERLER

Zilan Vejîn: Özsavunma bizim örgütlülüğümüzdür

Zilan Vejîn: Özsavunma bizim örgütlülüğümüzdür

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

Hakikate eren Gurbetelli

Hakikate eren Gurbetelli

Yazar: Aziz Oruç
23 Eylül 2025

Yıkım ve öz inşa

Yıkım ve öz inşa

Yazar: Bedri Adanır
23 Eylül 2025

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

İsrail ‘sorunu’ mu Kürdistan korkusu mu?

Yazar: Heval Elçi
23 Eylül 2025

‘Soğuk Savaş’ programına soruşturma: Sunucu ve konuğa gözaltı kararı

‘Soğuk Savaş’ programına soruşturma: Sunucu ve konuğa gözaltı kararı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

Macron, Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıdığını açıkladı

Macron, Fransa’nın Filistin’i devlet olarak tanıdığını açıkladı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

Gazeteci Seyid Evran mezarı başında anıldı

Gazeteci Seyid Evran mezarı başında anıldı

Yazar: Yeni Yaşam
22 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır