• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

Köşeye çekilmek yasak – Veli Saçılık

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
6 Mayıs 2019
Kategori: Özel, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yeni Yaşam gazetesinde bugün itibariyle haftada bir makale yazacağım.

Eskiden kişi yorumlarının olduğu gazete sütununa makale derlerdi. Köşe dönmenin bir maharet haline geldiği zamanlardan beri, makale sözcüğü yerini zamanla “köşe yazısı”na bıraktı. Sistemin fikri kontrol mekanizması olan “Ana Akım Medya”da köşe kapanlar hem parasal, hem de siyasal ranta sahip oldular. Ana Akım dedikleri medya, tehlike zilleri çalmadığı zamanlarda güya özgür tartışmalar yaparken, mesele devletin “bekası” olunca ip gibi tek sıraya geçerlerdi. Geçmiş zaman kipi kullanmamın nedeni aşikar. AKP iktidarıyla birlikte sermaye el değiştirmeye başlayınca Ana Akımı tüpçüler, müteahhitler ele geçirdi. Tek havuzda toplanan medya, haber kovalamak yerine AKP’nin onlara atacağı yem saatlerini kovalayan piranalara ve pelikanlara dönüştüler. Eskinin kelli felli burjuva kültürü almış Ana Akım gazetecilerinin yerini bir avuç doymak bilmeyen pirana ve görgüsüzlükleriyle monşerleri aratan Pelikanlar almış oldu. AKP güncel olarak hangi muhalifi kurban seçtiyse Havuz’a yem olarak onu attı.

Linç kampanyalarıyla siyasete yön verme, derin devlet “hooo” dediğinde hizalanma, 28 Şubat gelenekleri olarak, havuz medyası bünyesinde de çok sevildi, çok takdir ve tatbik edildi.

Yeni Yaşam’da yazmanın ağır bir sorumluluk gerektirdiğini biliyorum. Onlarca yılın emeği… Zulme inat gazetecilikte ısrar etme kararlılığı… Can pahasına fikir üretmekte, yazmakta ısrar etme… Tüm bunlar elbette büyük bir mesuliyet istiyor.

Musa Anter’in aklının aydınlığını hissetmeden, gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe’nin büyük bir olgunluk ve ferasetle bu ağır bedeli göğüslediğini bilmeden, on iki yaşında sırtından vurulan Nihat Kazanhan’ın acısını sırtında taşımadan, Emine Ocak şahsında gözaltında evlatları kaybedilen anaların acısını anlamadan Yeni Yaşam’da yazı yazılamaz diye düşünüyorum. Zira bu gelenek, “biz yaşamayı uğrunda ölecek kadar çok sevdik” diyenler tarafından başlatıldı ve öyle de sürdürülüyor.

Sıraladığım bütün olay ve kişileri kavradığımı iddia etmiyorum ama şöyle bir şey var: İspanya’dan Che’ye bir mektup yazan bir kadın kendi soyisminin de Guevara olduğunu, Che’nin büyüklerinin de İspanya’dan göç ettiğini bildiğini ve dolayısıyla akraba olup olmadıklarını merak ettiğini sormaktadır… Che de yanıtında şöyle söyler: “Akraba mıyız bilemiyorum, ama dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan acıları yüreğinizde hissediyorsanız, en azından yoldaş sayılırız ve bu benim için daha kıymetlidir…”

Hukuk ve yargı alanında araştırmalar yaparken “çok acı var, dayanamıyorum” notu bırakarak intihar eden akademisyen Dicle Koğacıoğlu bizlere büyük bir yükü miras bırakarak aramızdan ayrıldı. Devasa adaletsizlik koşullarında insanlara yaşatılan acıların yalnızca izleyicisi olmak, acıları azaltacak söylem ve eylem içinde olmamak zaten Yeni Yaşam çalışan ve okurlarına uzak bir durum. Bu gazetede, bizi denetleyen, bizi gözetleyen, soframızdaki her lokmaya göz diken, ensemizde boza pişiren iktidar sahiplerine inat, sokakta bir duvara “özgürlük” yazarmış gibi, ya da cunta tarafından, stadyumlara doldurulan Şilili devrimcilerin hep bir ağızdan Venceremos’u söylediği coşkuyla yazılar yazmak isterim.

Acılar bize ölümü hatırlatmasın artık. “Acıyı bal eyledik – Sıratı yol eyledik” dedikten hemen sonra “Kardeş kardeş duruşmalı – Koklaşmalı söyleşmeli – Korka korka yaşamak ne” diyebilmeliyiz H.H Korkmazgil gibi. AKP iktidarının en büyük kötülüklerinden biri, korku ve yalnızlık duygusunu derinlemesine topluma yaymak oldu. Korku duygusu Ortaçağda Avrupa’yı saran veba hastalığı gibi insanları sarmış durumda. Korku duygusu, karakteri esir alan korkaklığa evrilmediği sürece gayet insani bir duygudur. Buraya önemli bir not olarak “cesaret bulaşıcıdır” sözünü bırakmadan da geçmeyelim.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Sözleri dilediğimiz gibi evirip büküp dilediğimiz yorumu yapmak, algı yaratmak için mi, duyduklarımızı anlamayışımızdan mı kaynaklanmakta? Bilinmez. Yoksa iç sesimiz...

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

1- Sermaye kendi ihtiyaçlarının bilincinde olan ve onları elde etmeye çalışan, ülkenin gidişi hakkında düşünen ve etkilemeye çalışan yurttaşlar değil,...

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Birbirinin tam tersi gerekçelerle barış yönündeki gelişmelere karşı çıkanlar, zıtların birliği manzaraları oluşturuyor. Boşalan alanların kendilerine kalacağı umuduyla atılan hamasi...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

9-11-12 Temmuz 2025 tarihlerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin son yıllardaki en kritik siyasal kırılmalarından birine işaret ediyor. Öcalan’ın video mesajı, PKK’nın...

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset geliştikçe kadın devrimi kültürleşecek, bu kültür yeşerdikçe hakikat sesine kavuşacaktır. Demokratik siyaset aynı zamanda yalan diline karşı kadının...

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Amaçlanan barış mı sermayeye kâr alanı açmak mı?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

11 Temmuz’da barışın yolunu açmak için PKK’nin Süleymaniye’de yaptığı silahları yakma töreninin ardından, Erdoğan’ın 12 Temmuz’da “tarihi bir açıklama” yapacağı...

Sonraki Haber

‘Otomatik Portakal’ Platon’un Devleti’yle

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır