• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Eylül 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Beyaz tülbentli analar bu günahı yıkacak!-Türkan Yüksel

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
17 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yaşamın ve yaşatmanın çok değerli olduğu evrensel doğa döngüsü içerisinde insanlık da kendi özellikleri ile yer almakta ve en büyük halkayı oluşturmaktadır. Canlılar içerisinde bu döngüyü sağlayanın yegâne varlık ise dişi, yani ‘Ana’dır. Ana kavramı Türkçe’de; bir şeyin temeli ya da bir yerde bulunan aynı tür şeylerin en işlevlisi, en büyüğü anlamlarına gelmektedir. Bu kavram doğrultusunda dahi ele alınırsa ‘ana’ her şeyin en büyüğüdür ve o halde öyle yaklaşılması da gereklidir. Fakat bugün var olan açlık grevi eylemcilerinin ANA’ larının içine girmiş olduğu haykırışları suç olarak ele alan yaklaşımlarla, Türk yargısı ve kolluk kuvvetleri Türk Dil Kurumu’yla çelişmekte ve suç işler pozisyona düşmektedirler.

Doğru bilinenlerin yanlışa döndüğü AKP iktidarı döneminde doğrular ve yanlışlar bir kez daha yer değiştirmiştir. Daha düne kadar çocuklarını ölüme terk eden, onlara işkence yapan anneler cezalandırılıyorken; bugün çocuklarını ölüme terk eden ve işkence yapan devlete karşı evlatlarını koruyan, korumak için de sadece haykıran ya da cezaevleri önünde belki de tabutları çıkacak olan evlatlarını bekleyen analar cezalandırılmakta ve hakaretlere maruz kalmaktadırlar. Ak ile karanın birbirine karıştığı bir ülke olan Türkiye’de birgün güneş aslında batıdan doğuyor derlerse kimse şaşıramayacaktır. Çünkü beyaz tülbentler yasaklandı, bağırmak yasaklandı, ‘her şey çok güzel olacak’ cümlesi yasaklandı, çocuklarını korumak istemi yasaklandı, hatta haykırmak dahi yasaklandı. Fakat aklıselim bir Türk hukukçu neler oluyor dahi demedi, hatta hukuk bu ayıpları saklayan bir maske görevi gördü. Türkiye’de neden güneş batıdan doğmasın ki?

İslamiyet’e göre, güneşin batıdan doğması kıyamet alameti değil miydi? O zaman bu, Türkiye’de gerçekten de kıyamet kopuyor demektir. Hatta kıyamet değil, kıyametler kopuyor demektir. Belki de o kıyametler çoktan koptu ve bizler cehennemdeyizdir. Cennet anaların ayakları altındaysa; bugün cennette gibi yaşamayı tüm insanlık için isteyen ve evlatları için cenneti arzulayan analarımızın ayaklarının altı dövülüyorsa, coplanıyorsa gerçekten de bizler cehennemde yaşıyoruz demektir. Cennet gibi olabilecek Türkiye’yi cehenneme çevirenler ise cehennem zebanilerinin ta kendisidirler. O zaman bu zebanilerde vicdan aramak ne kadar akla uygun olmaktadır. Vicdanı sorgulayacak aşamayı çoktan geçmişe benziyoruz. Bugün yapılacak en iyi şey bu cehennemden çıkmak olacaktır. Bunun için de tüm günahlardan arınmak gerekmektedir. Eğer bugün bu cehennemi yaşamamıza sebep olan durum geçmişte yaşadığımız hatalar ve yanlışlarsa, yani işlediğimiz suçlarsa bunu en erken fark eden yine ‘Analarımız’ olmuştur. Ki bugün günah çıkarmak için analık hakkının gereklerini yerine getirmek için canları pahasına mücadele yürütmektedirler. En doğal hakları olan dünyaya getirdikleri evlatlarına sahip çıkma haklarının gereklerini yerine getirerek bize yine demokrasi, vicdan ve bugüne kadar sessiz kalmanın suç olduğu dersini vermektedirler. Yani bugün Türkiye’de insanlık bu duruma sessiz kalarak en büyük suçu işlemektedir.

Açlık grevleri gibi bedenini gıdım gıdım ölüme yatırma durumu hala devam ediyor iken, şimdi de hapishanelerde iki grup ölüm orucuna başladı. Gıdım gıdım bedenin erimesi durumu artık daha hızlanmış, muhtemelen bunun sonunda alacağımız ölüm haberleri daha da kesinleşmiştir. Şimdi bunu bilen tutuklu annelerin bunu önlemeye çalışması nasıl suç sayılsın ki? Bu bir suç değildir, tam tersi buna sesiz kalmak ve ölüm oruçları gibi çok olağanüstü bir süreç yaşanıyorken her şeyin olağan olduğu gibi davranmak en büyük suç ve en büyük ayıptır. Bu durum başka bir ülkede yaşanıyor olsaydı, bu ülkeyi bata çıka yönetmeye çalışanlar şimdiye kadar ‘insanlar neden ölüyor diye’ ülke gündemlerine koymuşlardı. Fakat; kör sağır ve dilsizleri oynamak, bu durum reelde var iken yokmuş gibi davranmak, Türkiye’nin gündemine hala da girmemiş olması en büyük insanlık suçudur. Bu suçu ne bu eylemcilerin anaları ne diğer analar ne Türkiye halkları ne de Kürt halkı affedecek ve bu Türkiye’nin hukuk tarihine büyük bir suç olarak geçecektir. Fakat bu suçu yıkacak olan da beyaz tülbentli tutsak analarımız, ‘kutsal analarımız ‘olacaktır.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Duran Kalkan net bir açıklama yaptı: Özgür olmadığı durumda Başkan Apo’nun bundan öte yapabileceği bir şey yoktur. 27 yıllık esareti...

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Güzellik, modern dünyada parçalanmış bir kavrama dönüştü. Beden ve ruh ayrıldı; iç ve dış koparıldı; insanın özü, kendi varoluşuyla, doğayla...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Nasıl bir demokrasi talep etmeliyiz?

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

“Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…” (Mevlâna) Otokrasiler liberal demokrasiler için bir tehdit olduğu gibi, doğrudan-çoğulcu bir...

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Yunan-Fransız yönetmen, politik sinemanın ilk akla gelen isimlerinden Costa Gavras’ın 1982 yapımı efsanevi filmi Kayıp, açılışında gerçek bir hikâyeye dayandığını...

Suyun, yaşamın para kuru

Suyun, yaşamın para kuru

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Döviz kur, endeks işlemine yenileri eklendi. Bu 2000li yıllardan beri yaşamakta olduğumuz bir dönüşüm. Bu yeni bir kur endeksi çok...

Elinizi tutan mı var?

Elinizi tutan mı var?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
21 Eylül 2025

TBMM’nin ve mecliste oluşturulan komisyonun başkanı Numan Kurtulmuş son toplantılarının birinde “elimizi çabuk tutmamız gerekiyor” diye bir cümle kurdu. Kurtulmuş,...

Sonraki Haber

Yargının ‘iyi hal’leri bitmiyor!

SON HABERLER

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
21 Eylül 2025

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kolombiya’da göçük: 8 madencinin cansız bedenine ulaşıldı

Kolombiya’da göçük: 8 madencinin cansız bedenine ulaşıldı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır