• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Özgürlüğe kadar-Cafer Menafi

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
27 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Leyla Güven 7 Kasım 2018’de PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin sonlandırılması için açlık grevi eylemine başladı. Onun başlattığı direniş yayıldı. Binlerce insan zindanlarda aynı taleple bu direnişe katıldı. Dışarıda da bu direnişe katılım gerçekleşti. Onlarca insan açlık grevi eylemlerine başladı. Ve en önemlisi başta analar olmak üzere Kürt halkı ve dostları tarafından, birçok çevre tarafından sahiplenildi. Açlık grevi ve ölüm oruçları eylemlerine toplumun yeterince destek vermediği şeklinde eleştiriler, eylem ve gösterilerin başta yeterince kitlesel bir şekilde gerçekleşmemiş olmasından kaynağını almaktadır ki bu durum toplumun desteğinin olmamasının değil, örgütlülük ve öncülükte noksanlığın olduğunun işareti veya eleştirisidir. Yoksa milyonların talebinin bu olduğu ve desteğinin olduğu bilinmekteydi. Ancak öncülük toplumun desteğini yeterince örgütlülüğe ve eyleme dökemedi. Bundan dolayıdır ki analar öncülük rolünü almaya karar verdiler. Az sayılarla başlayan destek ve protesto eylemleri yayıldı ve yayıldıkça kitleselleşti. Anaların meydanlara inmesi beraberinde birçok sonucu da getirdi. En önemlisi faşizmin yüzünün ne olduğunu net bir şekilde açığa çıkardı.

İmralı’ya uygulanan tecridin tüm Kürtlere, Türkiye’deki tüm halklara ve Ortadoğu halklarına uygulanan bir tecrit olduğu, yapılan avukat görüşmelerinde PKK liderinin ortaya koyduğu duruşla net bir şekilde açığa çıktı. Tecrit ile demokratik gelişme arasındaki korelasyon hiç olmadığı kadar yüksek bir seviyede seyretmektedir. PKK lideri kendisinin ve dolayısıyla Kürtlerin duruşunun ne olduğunu ortaya koydu. Bunu 2013 duruşu olarak belirledi ki bu söylem kapitalizmin Ortadoğu üzerinde yürüttüğü ve daha da genişleyeceği tartışmalarının yoğunlaştığı kaos ve savaş politikalarının yoğunlaştığı bir süreçte demokratik duruşun sembolü olması açısından önem taşımaktadır. Artık şöyle bir ikilemle karşı karşıyayız; ya hegemonik güçlerin Ortadoğu’da yürüttüğü ve daha da genişletmeyi ve derinleştirmeyi arzuladığı bir kaos ve savaş ya da İmralı’nın ortaya koyduğu demokratik duruş olan demokratik siyasal çözüm. Ya kapitalizmin kaos ve savaşının emperyalizm, kolonyalizm ve sömürüsü ya da İmralı’nın demokratik modernite, demokratik ulus, özgür ve ortak yaşamı. Eğer tercihimiz özgür ve ortak yaşam ise, madem öyleyse o vakit direnişi daha fazla yükseltmenin mücadelesi içerisinde yer almamız gerekmektedir.

Leyla Güven eyleminin iki yüzüncü gününü geride bıraktı. Direniş sonuç verdi ve İmralı’da devletin hukuk kılıfına uydurduğu hukuksuzluğun sonuna gelindi. Devlet kılıfı indirmek zorunda kaldı. Bundan sonra bu hukuksuzluğuna devam eder mi bunu zaman gösterecektir. Ama artık kılıfına uyduramayacaktır. Zaten PKK liderinin dile getirdiği gibi bundan sorası hukukla değil siyasetle çözülebilecektir. Demek ki bundan sonrası en geniş anlamıyla siyasal bir duruşla yolun diğer aşamaları kat edilebilecektir.

Peki, İmralı’daki tecrit tümden bitti mi? İmralı rejimi tümden kırılmadan, PKK lideri tümden özgürleştirilmeden elbette tecrit tümden bitmez. Bunun olabilmesi için mücadele ve direnişin kesintisiz bir şekilde sürmesi ve bunu gerçekleştirmesi gerekiyor. Fakat artık bu direniş ve mücadele yeni bir biçim kazanmış ve yeni bir aşamaya varmış bulunuyor. Direnişle, direnişteki ısrar ve kararlılıkla nasıl mesafe alınabileceği ortaya çıkmış oldu. Kimileri İstanbul seçimleri kaygısıyla devletin böyle bir adımı attığını söylemektedir ki bu gerçeği yansıtmamaktadır. Öyle olsaydı daha 31 Mar’ttan önce bu yapılır ve şu an yapılmak istenen o zaman yapılırdı. Ama gerçeklik öyle değildir. İmralı’nın kapılarını direniş açtı. Ve devletteki mevcut iktidar ölümüne bunu kabul etmek zorunda kaldı. Ayrıca bilinmelidir ki, ya da görülecek ki açılan İmralı kapılarından demokrasi cephesi muazzam güç alacaktır.

Şimdi direniş ve mücadele yeni bir aşamaya, daha üst bir aşamaya varmış bulunuyor. Bu noktaya direnişle varıldı ve bundan sonraki mesafe de direniş ve mücadeleyle alınacaktır. Ve kuşku yok ki bundan sonrasının sonuçları daha büyük olacaktır. Ve halaylı ve türkülü olacaktır. Başta İstanbul seçimlerinde olmak üzere mücadelenin her alanında AKP-MHP bloğu geriletilerek yol alınacaktır. Kürtler elbette siyaset yapıyorlar ve ona buna değil demokrasiye açılan yolda ilerleme namına demokrasi bloğuna oylarını verecekler. HDP de başta olmak diğer tüm Kürt ve Kürdistani kesimler de bunun ağlanması için seferberlik içerisinde olmaları gerekmektedir. Oyun dönemi Kürtler açısından çoktan bitmiştir. İşte Rojava ve Kuzey Suriye’de görüldüğü gibi Kürtler siyaset geliştiren bir pozisyondadır. Herkes bunu görmeli ve buna göre Kürtlere yaklaşmalıdır. Kürtler ne oyun oynar ne de kimsenin oyununa gelir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Suriye’de ‘yeni düzen’ ve Rojava

‘Terörsüz Türkiye’ söylemi ve Kürt sorunu

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Türkiye’nin yüz yılı aşkın sürecinde çözülmemiş en derin yaralardan biri, Kürt sorunudur. Bu mesele, yalnızca etnik temelli bir problem değil;...

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Kapitalist modernitenin geliştirdiği Liberalizmin sözde özgürlük anlayışıyla sonsuz bireycilik geliştirilmiştir. Geliştirilen bu derin bireycilikle sadece toplum yok edilmiş olmuyor, aynı...

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

İşverenlerin hayali, işçileri ücretsiz, “bedava” çalıştırmaktır. Yani işçinin emeğinin karşılığında hiçbir ücret ödemeyip, üretim ya da hizmetten elde edilen gelirin...

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Barış Vakfı’ndan barış kitapları

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü ilan edilen “Barış ve Demokratik Toplum Deklarasyonu”ndan sonra PKK, 12. Kongresi’ni topladı...

Bahçeli ne yapmak istiyor? 

Darbe sürüyor – 2

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

“Darbe girişimi” değil “Darbe” kelimesini öylesine değil bilinçli bir tercih olarak yazıyorum. Darbe kelimesi genelde bir olup-bitti olarak anlaşıldığı için...

Görev zamanı

Yorumlamanın gücü

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

Karl Marks, “Feuerbach Üzerine Tezler”i 1845 ilkyazında Brüksel'de yazdı. Bu eserindeki 11. Tez’le anılır ve övülür hep. 11. ve son...

Sonraki Haber

İşkenceyi anlattılar: Yetmiyor 200 volt verelim

SON HABERLER

Kadın ve erkek oluşun hakikati ve yöntemi

Kadın ve erkek oluşun hakikati ve yöntemi

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Suriye’de ‘yeni düzen’ ve Rojava

‘Terörsüz Türkiye’ söylemi ve Kürt sorunu

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Direniş başarıldı, sıra demokratik toplumun inşasında (1)

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Sınıf değil, komün ve devlet çelişkisi: Öcalan’ın Marksizme eleştirileri

Sınıf değil, komün ve devlet çelişkisi: Öcalan’ın Marksizme eleştirileri

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Munzur ve Pülümür nehirleri kirletiliyor

Munzur ve Pülümür nehirleri kirletiliyor

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Temmuz 2025

Demokratik Toplum Buluşmaları: Sürece sahip çıkmalıyız

Demokratik Toplum Buluşmaları: Sürece sahip çıkmalıyız

Yazar: Yeni Yaşam
4 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır