• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

‘Dersim’in (Tunceli) olarak anılması Dersimlilere ve insanlığa hakaret!’

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2019
Kategori: Özel, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dersim isminin kökenine dair değişik görüşler bulunmakla birlikte; yaygın görüş buranın Milattan Önce Yunanlı tarihçiler tarafından “Daranis” adıyla anıldığı ve süreç içerisinde halk arasında “Gümüş kapı” anlamına gelen “Dersim” olarak adlandırıldığı tarzındadır. Geçmiş Osmanlı kaynaklarında da, bu bölge bazen “Desim” tarzında yazılsa da, çoğunlukla “Dersim” olarak adlandırılmaktadır.

Bu bölgenin geçmişte “Keban – Madeni” adıyla maden işletmeciliğiyle meşhur olmuş bir yerleşke ve maden alanı olduğu da unutulmamalıdır.

Dersimliler ve demokrat kamuoyu, “Dersim” isminin “Tunceli”ye çevrilmesinin nedenlerini biliyor ve bunu bir “hakaret” adlandırması olarak kabul ediyor.

Çünkü, biliniyor ki bu adlandırma, 1937/38’de gerçekleştirilen en büyük Kürt soykırımından iki yıl önce ortaya çıkıyor. 1921’de Koçgiri katliamında, 1928-30’da Ağrı- Zilan katliamında kurmay subay olarak görev aldıktan sonra, 1935’te Korgeneral rütbesinde “Kor-Vali” olarak Dersim soykırımını yöneten ve halk arasında “Dersim Kasabı” olarak adlandırılan Abdullah Alpdoğan, bu aşamada, “Devletin tunç elinin, tunç yumruğunun yöre halkının tepesine ineceği” tarzında beyanatlarda bulunduktan sonra, bu beyanatını şu traji-komik açıklamayla kamufle etmeye çalışır:

“Bizim büyük dedelerimiz henüz Orta Asya’da yaşadıkları zamanlarda (tunç) yapmasını öğrenmişlerdi. Bugünkü medeniyetin bayraktarlığını yapan Avrupa kıtası daha taş devrini yaşamakta iken Orta Asya’da Türkler, Tunç Devri’ne çoktan girmişler ve tunç medeniyetini de çok ileri götürmüşlerdi (…) İşte, büyük göç ve akın günlerinde Asya dağlarını yol tutan Türkler, bu yolları takip ederek bugün Dersim dağları dediğimiz bu bölgede kendilerine en uygun tabiat şartlarını buldukları için burada yerleşip kalıyorlar. Maden işlemesini çok iyi bilen adamlar, Dersim’de bakır ve kalay madenlerinin yan yana ve pek zengin halde bulunduğunu görüyorlar ve burada yerleşiyorlar. (…) İşte, şimdiye kadar zanlar ve tahminlerle Dersim adıyla anılan bu güzel yarlara en uygun ve tarihin özünden süzülüp çıkarılan bu ad yani TUNÇELİ adı verilmiştir. Bu bölgenin bakırı ve kalayı, taşı ve toprağı kadar sakinleri de Türk’tür. Hem de soyları karışmamış dipdiri ve tam manasıyla öz Türkler’dir.” (Bkz. Altan Dergisi, Sayı:15/ 1936).

Dersim onarıcıdır

İşte, ırkçı- bölücü devlet anlayışıyla, 1915’teki Ermeni soykırımından sonra 1937/38’de “Tunç yumruk”la en büyük Kürt soykırımını gerçekleştiren bir zihniyetin, aynı zamanda bir “büyük hakaret” içeren adlandırmasını değiştirip, “Dersim” ismine yeniden dönmek büyük önem taşımaktadır… Türk Devleti’nin 1928’den başlayarak günümüze kadar 15 bin dolayında yerleşim biriminin ismini ve bir o kadar da “çay, ırmak, dere, tepe, dağ” gibi tabii yer ismini değiştirdiği biliniyor. Bunları eleştirmekle birlikte, “Tunçeli” gibi bir soykırımı çağrıştıran bir ismin devam ettirilmesi, bir “hakaretin devam ettirilmesi” anlamına geldiği ve insanlarda travma yarattığı için mutlaka değiştirilmesi ve “Dersim” kadim isminin iade edilmesi son derece gerekli ve önemlidir…

Yukardan beri söylediklerimiz, “Tunçeli” isminin ayırıcı ve “bölücü”; Dersim isminin ise onarıcı ve bütünleştirici olacağını kendiliğinden gösterecektir. Çünkü bu isim, bölgenin etnik ve kültürel özelliklerinden kaynaklanan “doğru” bir adlandırmadır…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

‘Dayanma gücümüz kalmadı’

Yazar: Heval Elçi
25 Ekim 2025

AKP medyasının amiral gemisi olarak kabul edilen Yeni Şafak gazetesi, Çarşamba günü “Dayanma Gücümüz Kalmadı” manşetiyle çıktı. Manşetle hedef alınan,...

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

2026 Bütçesi: Soygun ve savaşın mührü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Ekim 2025

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan 2026 yılı bütçesi, bir kez daha emekçinin sırtına kambur yükleyen, kaynakları kapitalist çevrelerin cebine akıtan...

Demokratik siyaset

Demokratik siyaset

Yazar: Aziz Oruç
24 Ekim 2025

Demokratik siyaset kavramı çok farklı şekillerde tanımlanıyor. Demokratik siyaset, en genel anlamda, siyasal alanın herhangi bir zor aygıtıyla biçimlendirilmediği; tanınma,...

Tehlike ve kelebek etkisi

Tehlike ve kelebek etkisi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
24 Ekim 2025

Tehlikelerin yıkıcılığını ortadan kaldıracak seçenek ise Kürt-Türk ittifakı temelinde Türkiye'nin demokratikleşmesiyken bu konuda ayak direme gözlemleniyor Emine Ilgaz ABD'nin Suriye...

Çömez’in gülümseyen kültürü 

Çömez’in gülümseyen kültürü 

Yazar: Bedri Adanır
24 Ekim 2025

Son 30 yılın kültürleşme etkenlerinin ölçüsünden biri de komik olayların farkına varmak ve zamanında o olaya gülümsemek zeka ve kültürleşmenin geçilmesi gereken sınavı olarak toplumda yöntem...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Vergi ve prim gelirleri artırılıyor, vergide adalet bir başka bahara kaldı

Yazar: Heval Elçi
23 Ekim 2025

Toplam 36 maddeden oluşan ‘Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'...

Sonraki Haber

AP 2019: Çocukların cıvıltısı, faşistlerin yaygarası

SON HABERLER

45 yıllık darbe rejimine mahkûm muyuz?

‘Dayanma gücümüz kalmadı’

Yazar: Heval Elçi
25 Ekim 2025

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

2026 Bütçesi: Soygun ve savaşın mührü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Ekim 2025

Köyler yakıldı, kentler çetelerle büyüdü

Köyler yakıldı, kentler çetelerle büyüdü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Ekim 2025

Ayşe Barım’ın tutuklama kararı kaldırıldı

Ayşe Barım’ın tutuklama kararı kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Colemêrg Barosu’ndan Deniz Undav’a yönelik ırkçı saldırılara suç duyurusu

Colemêrg Barosu’ndan Deniz Undav’a yönelik ırkçı saldırılara suç duyurusu

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Basın örgütlerinden Tele 1’e kayyım tepkisi

Basın örgütlerinden Tele 1’e kayyım tepkisi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

Türkiye’de 30 yıllık tutsaklığın ardından Şêxmeqsûd’da coşkuyla karşılandılar

Türkiye’de 30 yıllık tutsaklığın ardından Şêxmeqsûd’da coşkuyla karşılandılar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır