• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

‘Dersim’in (Tunceli) olarak anılması Dersimlilere ve insanlığa hakaret!’

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
30 Mayıs 2019
Kategori: Özel, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dersim isminin kökenine dair değişik görüşler bulunmakla birlikte; yaygın görüş buranın Milattan Önce Yunanlı tarihçiler tarafından “Daranis” adıyla anıldığı ve süreç içerisinde halk arasında “Gümüş kapı” anlamına gelen “Dersim” olarak adlandırıldığı tarzındadır. Geçmiş Osmanlı kaynaklarında da, bu bölge bazen “Desim” tarzında yazılsa da, çoğunlukla “Dersim” olarak adlandırılmaktadır.

Bu bölgenin geçmişte “Keban – Madeni” adıyla maden işletmeciliğiyle meşhur olmuş bir yerleşke ve maden alanı olduğu da unutulmamalıdır.

Dersimliler ve demokrat kamuoyu, “Dersim” isminin “Tunceli”ye çevrilmesinin nedenlerini biliyor ve bunu bir “hakaret” adlandırması olarak kabul ediyor.

Çünkü, biliniyor ki bu adlandırma, 1937/38’de gerçekleştirilen en büyük Kürt soykırımından iki yıl önce ortaya çıkıyor. 1921’de Koçgiri katliamında, 1928-30’da Ağrı- Zilan katliamında kurmay subay olarak görev aldıktan sonra, 1935’te Korgeneral rütbesinde “Kor-Vali” olarak Dersim soykırımını yöneten ve halk arasında “Dersim Kasabı” olarak adlandırılan Abdullah Alpdoğan, bu aşamada, “Devletin tunç elinin, tunç yumruğunun yöre halkının tepesine ineceği” tarzında beyanatlarda bulunduktan sonra, bu beyanatını şu traji-komik açıklamayla kamufle etmeye çalışır:

“Bizim büyük dedelerimiz henüz Orta Asya’da yaşadıkları zamanlarda (tunç) yapmasını öğrenmişlerdi. Bugünkü medeniyetin bayraktarlığını yapan Avrupa kıtası daha taş devrini yaşamakta iken Orta Asya’da Türkler, Tunç Devri’ne çoktan girmişler ve tunç medeniyetini de çok ileri götürmüşlerdi (…) İşte, büyük göç ve akın günlerinde Asya dağlarını yol tutan Türkler, bu yolları takip ederek bugün Dersim dağları dediğimiz bu bölgede kendilerine en uygun tabiat şartlarını buldukları için burada yerleşip kalıyorlar. Maden işlemesini çok iyi bilen adamlar, Dersim’de bakır ve kalay madenlerinin yan yana ve pek zengin halde bulunduğunu görüyorlar ve burada yerleşiyorlar. (…) İşte, şimdiye kadar zanlar ve tahminlerle Dersim adıyla anılan bu güzel yarlara en uygun ve tarihin özünden süzülüp çıkarılan bu ad yani TUNÇELİ adı verilmiştir. Bu bölgenin bakırı ve kalayı, taşı ve toprağı kadar sakinleri de Türk’tür. Hem de soyları karışmamış dipdiri ve tam manasıyla öz Türkler’dir.” (Bkz. Altan Dergisi, Sayı:15/ 1936).

Dersim onarıcıdır

İşte, ırkçı- bölücü devlet anlayışıyla, 1915’teki Ermeni soykırımından sonra 1937/38’de “Tunç yumruk”la en büyük Kürt soykırımını gerçekleştiren bir zihniyetin, aynı zamanda bir “büyük hakaret” içeren adlandırmasını değiştirip, “Dersim” ismine yeniden dönmek büyük önem taşımaktadır… Türk Devleti’nin 1928’den başlayarak günümüze kadar 15 bin dolayında yerleşim biriminin ismini ve bir o kadar da “çay, ırmak, dere, tepe, dağ” gibi tabii yer ismini değiştirdiği biliniyor. Bunları eleştirmekle birlikte, “Tunçeli” gibi bir soykırımı çağrıştıran bir ismin devam ettirilmesi, bir “hakaretin devam ettirilmesi” anlamına geldiği ve insanlarda travma yarattığı için mutlaka değiştirilmesi ve “Dersim” kadim isminin iade edilmesi son derece gerekli ve önemlidir…

Yukardan beri söylediklerimiz, “Tunçeli” isminin ayırıcı ve “bölücü”; Dersim isminin ise onarıcı ve bütünleştirici olacağını kendiliğinden gösterecektir. Çünkü bu isim, bölgenin etnik ve kültürel özelliklerinden kaynaklanan “doğru” bir adlandırmadır…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Önemli gelişmeler sürecindeyiz. Bu gelişmeler, 40 yıllık çatışmalı sürecin sona ermesi yönünde umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. Ancak süreç, ikinci...

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Aralık 2025

İktidarın, sürecin başından beri sergilediği “mış gibi yapma” hırkasını yavaş yavaş atmaya başladığını söyleyebiliriz. Mehmet Uçum, meclis komisyonuna sunulan AKP...

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Sosyalizm, skolastik mantıkla açıklanabilecek bir ideoloji değil. Sosyalizm eşitliği, özgürlüğü savunan bir yaşam formu. Marx, sosyalizmin çıkış noktası olarak kabul...

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Aralık 2025

CHP, beklenen komisyon raporunu açıkladı. 53 sayfalık rapor, hemen ilk sayfada da belirtildiği üzere, yaz aylarında kamuoyu ile paylaşılan demokrasi...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Adalet perspektifinden 2026 bütçesi (b)

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Bir önceki bölümde, adil bir bütçe politikasına ilişkin konuların dört başlıkta ele alınabileceğini belirtmiş ve bu konuda ilk olarak mali...

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

“Bildiğimiz dünyanın sonu” değil, “sonrası” demek diyalektik bakış açısından kaynaklanıyor. Her bilinen dünya (yani verili dünya düzeni) kendi çelişkilerini üretir....

Sonraki Haber

AP 2019: Çocukların cıvıltısı, faşistlerin yaygarası

SON HABERLER

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Yazar: Bedri Adanır
19 Aralık 2025

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Aralık 2025

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Aralık 2025

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
19 Aralık 2025

Şam’dan muhatap belirtmeksizin Rojava’ya ‘entegrasyon’ belgesi

Şam’dan muhatap belirtmeksizin Rojava’ya ‘entegrasyon’ belgesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır