• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Kasım 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

AKP kadroları bu ekonomiyi yönetemiyor-Erol Katırcıoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu ülkenin en önemli ekonomik sorunu ne derseniz doğrusu benim cevabım hep ekonomiden ziyade ekonomiyi yönetmek üzere iktidara gelen siyasiler olduğu şeklindedir. Bir başka ifadeyle, elbette bir ülke ekonomisinde sorunlar olabilir ama o ülkenin siyasilerinin ekonomiyle ilişkilerinde bir sorun varsa, o zaman çözülmesi gereken, ekonomiden çok siyasetin ekonomiye bakışı ve ekonomiyle kurduğu ilişkilerdir. Eğer bir ekonomide “devlet” siyasiler için hala servet edinme aracı ise öncelikli olarak ekonomiden çok siyasi alana kafa yormak ve orada bir değişim sağlamak gerekir. Türkiye ekonomisinin de temel sorunu bence budur.

Bu sorun siyasi alanın sorunudur deyip ekonomiye ilişkin olan ve “yapısal” diye adlandıracağımız diğer sorunlar nelerdir?

Doğrusu, bugün itibariyle Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle sağlıklı bir biçimde entegre olmamış olmasının bence iki temel nedeni vardır. Türkiye ekonomisi deyim yerindeyse “çifte dualistik” bir ekonomik yapıya sahiptir. Bu düalizmlerden birincisi “tarım-sanayi” arasındadır, diğeri de sanayiinin kendi içinde, “merkez-çevre” arasındadır. Kısacası, Türkiye’de tarım-sanayi arasındaki ilişkiler tam olarak birbirlerine girdi-çıktı bağlamında entegre olmuş ilişkiler değildir. Sanayi bir yandan, tarım ürünlerini girdi olarak kullanmalı, diğer yandan da tarımın ihtiyaç duyduğu girdileri üretebilmelidir. Oysa vardığımız tarımsal yapımız hammadde bakımdan ithalata bağımlı hale gelmiş olduğu gibi, yeterli tarım ürünü de üretemez durumdadır.

İkinci dulaizm, sanayii içinde “merkezçevre” arasındadır derken anlatmaya çalıştığım, sanayiinin merkezindeki firma nitelikleri ve yapılanmalarıyla çevresindeki firmaların nitelikleri arasında farklılıkların olduğudur. Merkezdeki firmalar daha çok ihracat için üretim yapan, ileri-geri entegrasyonlarını tamamlamış büyük firmalarken, çevredekiler ise daha çok “KOBİ” dediğimiz sermayeleri ve kapasiteleri bakımından görece küçük firmalardan oluşmaktadır. Burada bunların aralarındaki ilişkilere girmeyeceğim ama kısa da olsa bir iki konunun altını çizelim. 2001 krizinden önce merkezdeki firma gruplarının neredeyse her birinin kendi bankaları vardı ve bu durum onlara ekstra bir finansal güç sağlıyordu. Derviş programında bu ilişkiye bazı sınırlamalar getirildi. İkincisi ise KOBİ’lerin kullanabildikleri fonlar toplam içinde yüzde 3-4 civarındaydı ve bu oran şimdilerde yüzde 25’ler civarında. Ama buna rağmen bu düalizmin tümüyle çözüldüğünü söylemek zor.

Dolayısıyla böyle oluşmuş bu ekonomi ancak ortalama yüzde 4-5 civarında büyüyebilme potansiyeline sahip. Oysa gerek kendisinin de bir parçası olduğu küresel ekonomiye daha sağlıklı bir biçimde entegrasyonu, gerekse kalkınma sorunlarını (sözünü ettiğim düalistik yapıyı) çözmesi ve gerekse de yüksek nüfus artışının ima ettiği hızlı büyümeyi sağlayabilmesi için daha yüksek büyüme hızlarını (yüzde7-9) yakalaması gerekiyor. Bu gerçek de Türkiye ekonomisinin neden “dışa bağımlı” olduğunu açıklıyor.

AKP, 17 yıldır bu ekonomiyi yönetiyor, “yerli ve milli” laflarıyla afra tafra satıyor ve her olumsuz adımı “dış güçlere” bağlıyor ama bu “dışa bağımlı” ekonomiyi bir türlü düzeltmenin gayreti içine girmiyor, giremiyor.

Anlayın artık siz bu kadroların nasıl “kifayetsiz muhteris” kadrolar olduklarını!

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Zor barışın önderliği

Zor barışın önderliği

Yazar: Bedri Adanır
7 Kasım 2025

Şimdi yüzyılın başında inkâr edilmiş bir halkın varlık ve özgürlük iddiasının sözcüsü, eylemcisi, önderi haline gelmiş bir Önderlik gerçekliği olduğunu...

Devrimde buluşmak

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

Yaşam alanları niteliklerine göre önce tanımlanır. Sonrasında yasalara, yönetmeliklere yedirilir tanımlar. Doğal alanlar, doğal varlıklar için çitleme sürecinin ilk döşenen...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ndeki yavaş gidişat ekonomi için iyi değil

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Ülkede ağır adımlarla da olsa yürümekte olan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” en son PKK’nin silahlı güçlerini Türkiye sınırları dışına...

‘New York, New York’

‘New York, New York’

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi, kapitalizmin kâbesi New York’u, sosyalist-demokratik bir “öteki New York” koalisyonun başında beklenmedik bir başarıya ulaşan Zohran...

Halkın sanatçısı olmak

Medya dili süreci bulandırıyor

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Birçok alanda olduğu gibi, barış süreçlerinde de medyanın kritik rolü küçümsenemez. Çatışma odaklı yayıncılık yapan ve çatışmayı kışkırtıp kızıştıran yapılara...

Seçim, geçim ve huzur

Hanedanlık devrede

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Erdoğan kendisinden sonra gelecek ismi yavaş yavaş topluma enjekte etmeye devam etti. Oğlu hani kasayı sıfırlayan olarak hatırladığımız Bilal’i AKP’nin...

Sonraki Haber

Ancak eşitlik olursa her şey çok güzel olur

SON HABERLER

Zor barışın önderliği

Zor barışın önderliği

Yazar: Bedri Adanır
7 Kasım 2025

Sudan’da RSF Suriye’de HTŞ-SMO

Sudan’da RSF Suriye’de HTŞ-SMO

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

Devrimde buluşmak

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

Karakaya köylüleri: Köyümüz işgal edildi

Karakaya köylüleri: Köyümüz işgal edildi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Kasım 2025

Barış akademisyenleri: Biz buradayız, geri döneceğiz

Barış akademisyenleri: Biz buradayız, geri döneceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Akın Gürlek’ten Özgür Özel’e 500 bin liralık manevi tazminat davası

Akın Gürlek’ten Özgür Özel’e 500 bin liralık manevi tazminat davası

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri ateşkesi kabul etti

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri ateşkesi kabul etti

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır