• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Acının sıradanlaşması ya da yargılı infaz-Ragıp Zarakolu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
21 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Computeri açtım ve önüme Mezopotamya Ajansının şu haberi düştü. “Diyarbakır’da 1993 yılında tutuklanan ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılan Fırat Arzu, 26 yıl sonra tahliye edildi. Henüz 22 yaşında girdiği cezaevinden 48 yaşında tahliye edilen Arzu, tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden dün gece saatlerinde çıktı.

Arzu’nun, avukatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) ‘adil yargılama hakkı ihlal edildi’ yönünde yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle birlikte tahliye edildiği öğrenildi. AİHM’in verdiği hak ihlali sonrası tahliye edilen Arzu, yeniden yargılanacak.

Tahliye olmasının ardından Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bulunan evine geçen Arzu, “Duygularımı anlatacak söz bulamıyorum. Yıllar sonra dışarıda olmak çok farklı bir duygu” diye konuştu.”

Mezapotamya ajansı birkaç gün önce de şu haberi geçmişti:

“Hakkari’de 1991 yılında 16 yaşındayken Kürdistan İşçi Partisi üyeliği ve “silahlı eylemde bulunmak”tan hüküm giyen Serhat Tuğan dün akşam saatlerinde Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi.

Tuğan’ın ilk sözleri “28 yıldır toprağa ayak basmamıştım. En çok toprağa çıplak ayakla basmayı özlemiştim” oldu. Tuğan, 32 buçuk yıl cezaevinde kalan Tahir Canan’dan sonra Türkiye’nin en uzun süreli mahkumlarından olarak anılıyor.

1994’te Diyarbakır 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “ülke topraklarından bir kısmını devlet hakimiyetinden ayırmaya matuf silâhlı eylemde bulunmak” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan Tuğan’ın avukatı 2008 yılında yaptığı başvuruda müvekkilinin silahlı eyleme katılmadığını bu nedenle cezanın örgüt üyeliğinden verilmesini talep etmiş ve yeniden yargılama istemişti.

2015 yılında Adalet Bakanlığı’nca konuyla ilgili başlatılan incelemede, Tuğan’ın silahlı eyleme katıldığını iddia eden tanıklar, o tarihte baskı altında ifade verdiklerini anlatmıştı.”

Yoğunlaşan insan hakları kampanyaları sonucu, 1991 yılında af çıkarmak yerine Türkiye solunu teslim almayı tercih eden devlet, bir infaz yasası değişikliği ile Türkiye solundan 12 Eylül adaletsizliği ile çok ağır cezalar alan siyasal tutukluları serbest bıraktı. Anayasa mahkemesi, o sırada Kürt devrimcilerin yargılandığı TCK 125. Madde mahkumlarının kapsam dışı kalmasını onayladı.16 yaşında korucuların yalan ifadesi ile tutuklanan Tuğan da Anayasa Mahkemesinin, Kürtlere ayrımcılık uygulamasını uygun bulması sonucu olarak 28 yıl hapis yattı. TMK’nın çıktığı, kirli savaşın başlatıldığı yıldı. Sayısız yargısız infaz yaşanır, onbinlerce köy yakılıp, 3 milyon Kürt göçe zorlanırken, bir sürü yargılı infaz da yaşandı, insanların hayatları çalındı. Bir yandan da “liberal” bir dönem yaşanmaktaydı, aynı 2002 sonrası gibi. Bir çok eski solcu medyada iyi yerler buldu. Şu ara elimde, yakında çıkacak olan Edip Yalçınkaya’nın “Dideban” adlı 1914 Bitlis’ini anlatan romanı var. Harika bir kitap, bir yandan da paralel olarak, Hamit Geylani’nin “Hakkari/Nehri” yi anlatan çıkacak olan kitabını okuyorum. Aklıma Edip Yalçınkaya’nın Van gölü, Ahtamar adasında dolanan “Mahzen” (*) romanın şu satırları düşüyor: “Belirsizlik ile korku birleştiğinda insanın içinde büyük bir boşluk belirir. İçten içe kemiren, dizlerdeki dermanı tüketen, yorgun ve mecalsiz kılan bir boşluktur bu. İşte bu boşluk acıyla dolar. Eğer gözlerini boşluğa dikip saatlerce bakan bir insan görürseniz bilin ki o acı çekiyordur. Tıpkı babam gibi…Ben içinde büyük boşluklarla yaşayanların yüzünü gördüm. Görmeyenler asla bilemezler. Bir yandan içinizde korkunç bir kasırga patlar, bir yanda ise yüzünüz ölmüş bir insanın yüzü gibi cansız ve ifadesiz kalır. Çığlık atmak istersiniz kılınız kıpırdamaz. Ağlamak istersiniz kurumuş göz pınarlarınızdan bir damla yaş akmaz. Ruh ölür, beden anlamsız bir şekilde onu seyreder”Edip Yalçınkaya da, yargılı infaz döneminin kurbanlarından. 2010 yılında onun “Ma Ülkesi” (**) kitabını okurken, Yüzüklerin Efendisi’nin tadını almıştım. Binlerce yıllık bir acıyı barındıran bir coğrafyayı hissettirmişti bana. Kitabı Bosch ve Bruegel’in erken sürrealist diye tanımladığım resimleri ile bezemiştim.

Bitlisli Edip Yaşçınkaya da 1992 yılında 21 yaşında tutuklandı ve DGM onu ömür boyu yargılı infaza tabi tuttu. Yazmak direnmektir! derdi ANZ. Yeni Sesler dizisine ilişkin olarak.

Edip 1971 doğumlu. Şimdi 48 yaşında ve 27 yıldır hapiste! Yazarak direnişini sürdürüyor. Yabancı dillere çevrilecek kalitede bir yazar.

Ama sessizlik duvarı ile karşı karşıya. Türkiye insanı yüzyılı aşkın bir süredir yoğunlaşarak devam eden acıya sağır, dilsiz ve kör!

Acı sıradanlaştı. Ama Hannah Arendt’ten ödünç alarak, faşizmin sıradanlaşmasından, toplumun tüm hücrelerini sarmasından başka ne?

Uluslararası PEN’in ve Türkiye merkezinin, Kürt PEN’inin Edip Yalçınkaya üzerinde yoğunlaşması dileği ile.

(*) Edip Yalçınkaya, Mahzen, Belge Yayınları 2013

(**)Edip Yalçınkaya, Ma Ülkesi, Belge Yayınları 2010

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Halkın sanatçısı olmak

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Aynı isimlerin uzun yıllar boyunca farklı pozisyonlarda dolaşması sıradanlaştı. Karar süreçleri daraldı. Sorumluluk yukarıda birikirken bedel aşağıda paylaşıldı. Bu durum,...

Sonraki Haber

Bu bir aşk hikayesi değil

SON HABERLER

11’inci Yargı Paketi Resmi Gazete’de yayımlandı

11’inci Yargı Paketi Resmi Gazete’de yayımlandı

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

Yılbaşı sepetindeki tezkere ve Doğu Akdeniz’deki büyük iflas

Yazar: Bedri Adanır
25 Aralık 2025

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

Barışa karşı ‘Yeşil’ kartı

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Burdur Gölü’ne su taşınacak

Burdur Gölü’ne su taşınacak

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Halkın sanatçısı olmak

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Ortaçağ zindanı değil, 21. yüzyıl tecrit tipi: Y ve S hapishaneleri

Ortaçağ zindanı değil, 21. yüzyıl tecrit tipi: Y ve S hapishaneleri

Yazar: Bedri Adanır
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır